16 Ekim 2021

,

KPP

Doruba Bin Vahid Söyleşisi

15 Ekim 2020


Kara Panter Partisi’nin güçlü yanları nelerdir?

Bence KPP’nin temel güçlü yanı, onun alt sınıfa mensup halk kitleleriyle kurduğu ilişkidir. KPP, işsizlerin, marjinalleştirilmiş kesimlerin, polis zulmüne maruz kalanların, hapse atılanların, haksız yere tutsak edilenlerin örgütlenme meselesi üzerinde durdu. KPP, Siyahî kesim içerisindeki alt sınıflarla ilişki kurdu. Alt sınıflar için sağlık programları oluşturduk. Yoksul çocuklar için kahvaltı programlarını yürürlüğe koyduk. Onların karınlarının doymasını, okula gitmeden önce yemek yemelerini sağladık. Polisin Siyah cemaatinden sökülüp atılması için başka örgütlerle birlikte çalıştık. Temelde KPP bir işçi sınıfı partisiydi.

Altmışlarda ve yetmişlerde KPP diğer ırksal adaleti esas alan diğer örgütlerden ne yönden ayrışıyordu?

Altmışların ortasında diğer birçok örgütle KPP arasındaki en önemli fark, KPP’nin kadro üzerine teşkil edilmiş bir örgüt oluşuyla ilgiliydi. KPP, sınıf analizi yapan, beyaz üstünlükçülüğü meselesini sınıf ve kast bağlamında ele alan, onu işçilerin sömürülmesi üzerinden değerlendiren bir örgüttü. İlk aşamada biz, Siyahların siyahî düşmanları olduğunu gördük. Onların Siyahların düşmanı olduğunu, bu düşmanlığın kast değil sınıf temelli olduğunu anladık. Bu sebeple KPP bu yönden farklı bir örgüttü. Bu noktada biz radikal örgütlerle, başka kurtuluş hareketleriyle, Afrika’daki ve Güney Asya’daki kurtuluş hareketleriyle, Filistin’deki hareketle, farklı politik akımlarla ittifaklar kurduk.

ABD’de polis faaliyetinin kökenleri, bugünkü faaliyetlerde karşımıza nasıl çıkmaktadır?

Günümüzde polis faaliyeti, Amerika’daki kölelikle ve köle ticaretiyle bağlantılı bir meseledir. Bu faaliyet sahası, yüzyıllar içerisinde değişti, evrim geçirdi ve bugüne geldi. Sonuçta ortaya Siyahların hayatının önemli olmadığını düşünen askerîleşmiş bir polis teşkilâtı çıktı. Bu fikrin kaynağı, bir vakitler siyahların beyazların malı olduğuna dair fikir ve anlayıştır. Ecdadımız plantasyon sahiplerinin malıydı. Dolayısıyla bizim hayatımızın bize ait olmadığını düşünüyorlar. Bugün güya özgürüz, ama Siyahların hayatının önemli olmadığını söyleyen fikir ve anlayış, kolluk kuvveti bünyesinde ve ABD hükümetinde hâlen daha yaygındır. Siyahların hayatı ABD’de hiçbir zaman önemli olmadı, o hayat, beyazların üstün olduğunu söyleyen zihniyet tarafından her daim mesele olarak görüldü. Siyahlar beyazların umurunda değil, onların hayatının bir kıymeti yok.

Bugün ırksal adalet için mücadele eden eylemcilere mesajınız nedir?

Polis gelip polislerin hayatının önemli olduğunu söyleyebilir. Birileri gelip “tüm insanların hayatı önemlidir” diyebilir. Siz hareketinizi kendi halkınızın kurtuluşu üzerinden tanımladığınızda, sizi üç yüz yıldır katleden insanların insanlığına seslenmediğinizde, ondan ricacı olmadığınızda, mücadeleyle ilgili bakış açınızı da, tanımları da değiştirmiş olursunuz. Güç, olguları tanımlama ve dilediğiniz tarzda eyleme geçme becerisidir. Hareketinizi bir Twitter etiketiyle tanımladığınızda başka insanların sizin yaptığınız tanımı gasp etmesini ve o tanımı size karşı kullanmasını mümkün kılarsınız. Kanaatimce Amerika’da hatta Avrupa genelinde sokaklarda olan eylemcilerin kendi toplumlarının gücüne güç katabilmeleri ve polis cinayetleri ile zulmü ortadan kaldırabilmeleri için birleşik cephe örgütlemeleri gerek. Bizim faşizmin ne olduğunu anlamamız lazım. Faşizmin, beyaz üstünlükçülüğünün ve ırkçılığın nasıl el ele gittiğini görmemiz gerekiyor. Uluslararası sınırları kesen bir örgütlenme faaliyeti içine girmeden, kendimizi Afrika ülkeleri arası dayanışma ve diğer emekçi insanlar arası dayanışma düzleminde ifade etmeden, beyaz olmayan ezilen kesimler arasında dayanışma ilişkisi kurmadan, Batı’daki beyaz üstünlükçülüğüne asla son veremeyiz. Dolayısıyla güçlenmemizi asıl sağlayacak olan, sağcı faşizme karşı gençler ve işçiler arasında kurulacak birlik ve teşkilâttır. Herkesi potansiyel düşman ve terörist olarak gören ulusal güvenlik devleti bu sayede ortadan kalkacaktır.

0 Yorum: