18 Nisan 2019

, ,

Demokrasi

Burjuva Demokrasisi ve Proleter Demokrasisi
Kautsky’nin hiç utanıp sıkılmadan içinden çıkılmaz bir hâle soktuğu mevzu, esasen şudur.
Ortak aklı ve tarihi alaya almadan, meseleyi tüm yalınlığıyla ortaya koyalım: farklı sınıflar varolduğu sürece “saf demokrasi”den asla söz edemeyiz. (Parantez içerisinde belirtmek gerekir ki “saf demokrasi”, sınıflar mücadelesine ve devletin niteliğine dair anlayıştan mahrum olunduğunu açığa vuran, cahillere has bir ifade olmakla kalmaz ayrıca o, komünist toplumda demokrasi, değişim ve oluşum süreci dâhilinde bir alışkanlığa dönüşüp sönümleneceğinden, bomboş bir ifadedir de, bu açıdan hiçbir zaman saf demokrasi olmayacaktır.)
“Saf demokrasi”, liberallerin işçileri kandırmak için uydurdukları bir ifadedir. Tarihin de bilincinde olduğu biçimiyle, feodalizmin yerini burjuva demokrasisi almıştır, onun yerini de proleter demokrasisi alacaktır.
Esasen Kautsky, burjuva demokrasisinin Ortaçağ’a kıyasla ilerici olduğu, proletaryanın yanlışa mahal vermeksizin burjuvaziye karşı mücadelesinde ondan istifade etmesi gerektiği gerçeğini ispatlamak için onlarca sayfa yazı döşendiğinde o, aslında liberal zırvalarıyla sadece işçileri kandırmayı amaçlamaktadır. Bu, sadece mürekkep yalamış Almanların değil eğitimsiz Rusların da bildiği bir gerçekliktir. Kautsky, allame olduğuna dair poz ve övüngen bir eda ile işçilerin gözlerini boyamakta, bu noktada günümüzdeki kapitalist demokrasinin burjuva özü konusunda konuşmaktan kaçınmak adına Weitling, Paraguay Cizvitleri gibi konulardan söz etmektedir.
Kautsky, liberallerin ve burjuvazinin Marksizmde kabul edilir buldukları (Ortaçağ eleştirisi, genelde kapitalizmin özelde kapitalist demokrasinin ilerici tarihsel rolü gibi) başlıkları alıyor, buna karşılık, burjuvazinin kabul edilir bulmadığı (proletaryanın burjuvaziye karşı onu yok etmek için uygulayacağı devrimci şiddet gibi) hususları çöpe atıyor, sessizlikle geçiştiriyor ve önemsizleştiriyor. İşte bu sebeple Kautsky, nesnel konumuna binaen, öznel kanaatlerinden bağımsız, bir burjuva uşağı olduğunu kaçınılmaz olarak ortaya koyuyor.
Her ne kadar Ortaçağ’a kıyasla büyük bir tarihsel ilerleme olsa da kapitalizm koşullarında burjuva demokrasisi, her daim kısıtlı, güdük, sahte ve ikiyüzlü bir demokrasi, zenginler için cennet, sömürülenler ve yoksullar için aldatmaca ve tuzak olarak kalmaya mahkûmdur. İşte “Marksist” Kautsky, tam da Marx’ın öğretilerinin en temel kısmını teşkil eden bu gerçeği anlayamamaktadır. Bu temel meselede Kautsky, her burjuva demokrasisini zenginler için demokrasi hâline getiren koşulları bilimsel açıdan eleştirmek yerine, burjuvazinin sırtını sıvazlamakta, onun ruhunu okşamaktadır.
Vladimir Lenin

0 Yorum: