İran’daki farklı güçlerin programatik hattını ve
niteliğini anlamak, ABD’deki insanlar açısından hiç de kolay bir iş değildir.
Meselenin sadece insanların İran’da olan bitenle ilgili sınırlı bir bilgi ve
malumata sahip olması olmadığını görmek gerekir. Asıl mesele, ABD hükümetinin
ve şirket medyasının ABD’deki muktedir sınıfın çıkarlarını bile isteye
gizlemesi ve o konuda yanlış bilgi yayıp durmasıdır.
Maalesef bu süreçte bir yığın liberal ve ilerici
örgüt, dışişleri bakanlığının öncülüğünde hareket etmekte, neyin demokratik bir
hareket olduğuna neyin olmadığına bakanlığın talimatlarına göre karar
vermektedir. Birçok örgüt, fırsatını bulmuşken, tek bir şerh düşmeden, hatta
meseleyi yakından inceleme gereği bile duymadan, Washington’ın hedefe koyduğu
bir ülkedeki “demokrasi yanlısı” hareketi destekleyebilmektedir. Lâkin öte
yandan bu örgütlerin ABD’nin saldırıları sonucu mağdur edilen Yemen halkı gibi
halklar için eyleme geçecek vakit bulamadıklarını görüyoruz. Herkesin bildiği
üzere, baş gerici Suudi rejimi, ABD’den aldığı maddî ve moral destekle
birlikte, Yemen halkını açlık, bulaşıcı hastalıklar ve bombardımanlar ile
ölümün eşiğine sürüklemektedir.
Oysa ABD’deki devrimcilerin ve ilericilerin ana
görevi, basit mânâda İran’da veya başka yerlerde yaşanan gelişmeleri analiz
etmek değildir. Bizim asli görevimiz, Trump’ın övünüp durduğu o devasa ordunun
dünya halklarına daha fazla ölüm ve yıkım dayatmasına mani olabilmek için
elimizden geleni yapmaktır. Bizim görevimiz, ABD emperyalizminin doğası
itibarıyla devrim ve ilerleme güçlerinin asla bir müttefiki olamayacağını
anlamak ve bu gerçeği başkalarına öğretmektir.
İran’ın geleceğine karar verecek olan, Trump,
Tillerson, Haley, Clinton, Obama veya bir başkası değildir. İran halkı, kendi
kaderini tayin hakkına sahiptir. Kendi görüşleri, tercihleri ve mücadeleleri
üzerinden kendi geleceğini tayin edecek olan odur.
ABD, İran’dan Elini Çek!
Mazda Mecidi
3 Ocak 2018
3 Ocak 2018
0 Yorum:
Yorum Gönder