22 Ağustos 2020

Yoldaşların Ardından

Jonathan Jackson ve William A. Christmas[*] katledildi. Çokları bunu bir trajedi olarak gördü, onlarından ardından gözyaşı döktü. Kara Panter Partisi ise Jackson ve Christmas için ağlanmaması gerektiğini söylüyor. Onlar özgürleştiler, biz geride kalanlarsa hâlâ köleyiz. Ağlayacaksak, hâlen daha zincirlerinden kurtulamamış olan bize, kendi hâlimize ağlayalım.

Kara Panter Partisi, bu cesur devrimcilerin açtığı yoldan ilerleyecektir. İnsanlar, birkaç yıl daha şu dünyada yaşamak için köleliğe ve esarete boyun eğmeyi reddetmelidir. Özgürlük mücadelesinin bedeli ölümse o vakit bizi özgürleştirecek olan ölümün ta kendisidir.

Özgürlük yoksa hayatın anlamı da yoktur. Zincirlerimizden başka kaybedeceğimiz bir şey yoktur, kazanılacak bir özgür hayat vardır. Bugün burada sadece Yoldaş Jonathan Jackson ve William Christmas’a saygımızı sunmak için değil, ayrıca onların ortaya koyduğu eylemde kendilerini ifade etme imkânı bulmuş olan hedeflerimize ulaşmak için hayatımız üzerine yemin etmek amacıyla bir araya geldik.

Ezilenin zalimin yaptığı kanunlara saygı göstermek gibi bir zorunluluğu yoktur.

Kanunlar halka hizmet etsinler diye yapılırlar. Kanunlar halka hizmet etmiyorlarsa, bu türden kanunların boyunduruğundan kurtulmak, halkın hem hakkı hem de görevidir.

Genelde ezilen halklar özelde Siyahlar, uzun zamandır çile çekiyorlar. Dolayısıyla, bizim ayrım çizgimiz bu gerçek olmalıdır. Otuz milyon silâhsız Siyah ile otuz milyon tepeden tırnağa silâhlı Siyah arasında büyük bir fark vardır.

Yalnız değiliz. Her yerde müttefiklerimiz var. Zalimin savurduğu kırbacın sesini duyduğumuz her yerde kendimize yoldaşlar buluyoruz. Dünyanın her yanında insanlar ayaklanıyorlar. Devrimin yükselen dalgaları, Amerika sahillerini dövmek üzere. O dalgalar gelip zenginlerin şer iktidarını ve yozlaşmış memurlarını süpürüp atacak.

Yoldaşlarımız Jonathan Jackson ve William Christmas bize devrimci bir ders verdi. Mücadeleyi yoğunlaştırdı, koyulttu ve üst mertebeye yükseltti.

Yaşadığımız gerçeklik yığınla sözü hak ediyor, ama asıl yüce olan eylemdir. Jonathan Jackson ve William Christmas kendilerini feda etti. Devrime canlarını verdi.

Huey Newton
Oakland -15 Ağustos 1970

[Kaynak: To Die For the People: The Writings of Huey P. Newton, Vintage Books, 1972, s. 221-222.]

Dipnot:
[*] Jonathan Jackson ve William Christmas, 7 Ağustos 1970 günü Marin Adliye Sarayı’nı silâhlarla bastı ve bir hâkimi, bir savcıyı ve iki jüri üyesini rehin aldı. Eylemin amacı, aralarında Jonathan Jackson’ın ağabeyi George Jackson’ın da bulunduğu, Soledad Hapishanesi’nde kalan üç mahkûmun serbest kalmasını sağlamaktı. Polisin saldırısı sonucu hâkim ve o sırada binada olan iki mahkûmla birlikte Jonathan Jackson ve William Christmas öldü.

0 Yorum: