Bir tüfek istiyorum.
Sattım anamın yüzüğünü.
Bir tüfek uğruna
Rehin verdim cüzdanımı.
Bize öğretilen dil,
Okuduğumuz kitaplar,
Ezberlediğimiz şiirler
Beş para etmiyor
Bir tüfek karşısında.
Şimdi benim de bir tüfeğim var.
Beni de Filistin'e götürün sizinle birlikte,
Meryem’in yüzü gibi mahzun bakışlı tepelere,
Peygamberin taşına, yeşil kubbelere.
Tam yirmi yıldır
Bir vatan
Ve bir kimlik arıyorum.
Oradaki evimi,
Ve dikenli tellerle kuşatılmış yurdumu,
Çocukluğumu arıyorum.
Mahalle arkadaşlarımı,
Resimlerimi kitaplarımı,
Her sıcak köşeyi,
Her tatlı anıyı.
Şimdi benim de bir tüfeğim var.
Beni de Filistin'e götürün sizinle birlikte.
Ey insanlar!
Yalnızca insan gibi yaşamak
Ya da insanca ölmek istiyorum.
Toprağıma zeytin ağaçları dikmek istiyorum.
Mis kokulu çiçekler ve portakal ağacı da.
Nedir bunun derdi diyen olursa
“Artık derdim tüfeğimin olması yalnızca.”
Şimdi benim de bir tüfeğim var.
Artık devrimcilerin yanındayım.
Dikenler ve tozlar döşeğimdir,
Ölümse giysimdir benim.
Yazgımız buymuş demiyorum.
Aşağılanmak yazgı olmayacak artık.
Ben devrimcilerle birlikteyim,
Ben de devrimcilerdenim.
Taşıdığım günden beri tüfeğimi,
Gözlerimde belirir oldu Filistin.
Ey devrimciler,
Kudüs’te, Halil’de,
Bisan’da, Ağvar’da, Beytü’l Lahim’de,
Ey özgürlük savaşçıları nerede iseniz.
İleri... Daha ileri...
Barış bir tiyatro oyunu,
Adalet bir gösteri yalnızca.
Tek yol var Filistin'e gider,
O da tüfeklerin namlusundan geçer.
Nizar Kabbani
[Nizar Kabbani’nin bu şiiri, 1969 yılında Mısırlı
müzisyen Muhammed Abdulvahab tarafından bestelenmiş, Ümmü Gülsüm tarafından
yorumlanmıştır.]
0 Yorum:
Yorum Gönder