Ermenistan Emekçi Kitleleri Temsilcilerinin
Tebliği[1];
Ermenistan’daki milyonlarca emekçi insan, yüzlerce yıldır çarların ve sultanların despotik iktidarları altında yaşadı. Zulmün ve köleliğin ağır yükü altında ezildi, yönetici sınıf ve milliyetlerin doymak bilmeyen açgözlülüğünü tatmin etmek için akıttığı terde boğuldu.
Ermenistan
emekçileri, ticarî-sanayi burjuvazisi tarafından da azımsanmayacak ölçülerde
sömürüldüler ve milliyetçi söylemlerin sakinleştirici sesine kulak astılar.
Barbar mutlakiyetçilik ve onun kana susamış ajanları,
zalim ve egemen milletlere mensup mülk sahibi sınıflarla birlikte milliyetçi
düşmanlığı sürekli besleyerek kardeşleri birbirine düşürdüler ve geniş halk
kitleleri arasındaki bilinç eksikliği ve geri kalmışlıktan istifade ettiler.
Bunu en iyi şekilde yaparak, kendi dar sınıf çıkarlarını savunup emekçi
kitlelerin sözkonusu halklarla birleşerek ortak parazitlere ve zalimlere karşı
mücadele etmesini önlediler.
Bu karşılıklı düşmanlık ve nefret büyük ölçüde Batılı
emperyalist güçlerce körüklendi. Türkiye’ye hâkim olma konusunda yarışan bu
yağmacı Dünya güçleri milletler arasına sürekli olarak düşmanlık tohumları
ektiler ve mazlum halklar arasında milliyetçi hareketleri teşvik ederek kanlı
çarpışmalara sebebiyet verdiler. Aynı zamanda, diğer eliyle de Doğu’daki
despotik iktidarların tahtlarını savundular. Güçlerden biri iktidarın
imkânlarını yağmalayıp Türkiye’yi sömürgeleştirmek için can atarken, diğer
güçler mazlum halkların millî çıkarlarını koruyormuş gibi görünerek etki
alanlarını genişlettiler.
Türkiye’de yaşayan halkların en yakın düşmanı olan
yönetici sınıflar Alman emperyalizmine borçlu hâle geldiler ve ülkeyi
emperyalist savaşın içine çektiler. Bu duruma bağlı olarak İtilaf Devletleri
emperyalizmi küçük halkların kurtuluşu üzerine süslü laflar sarfederek ülkeye
yerleştiler. Türk Ermenistan’ı büyük ölçüde Ermeni burjuvazisinin ve Rus
Ermenistan’ında kendilerine küçük bir yer açmış bulunan İngiliz malî
sermayesinin bölgeye gönderdiği ajanların elindeydi.[2] Devrimci yolla buluşan
Doğu’nun merkezinde İtilaf Devletleri, Batı emperyalizminin devrimci Doğu’ya ve
buradaki devrimin yol gösterici ışığına -Kızıl Bakû’ye- karşı verdiği mücadele
için kullanacağı karşı-devrimci bir üs kurdu. Emperyalizmin ilk hedefi,
Azerbaycan’daki emekçi kitleleri sosyalist mücadelede elde ettiği zaferlerden
mahrum bırakmaktı.
Bu noktaya kadar Doğu’daki mazlum halkların alt
seviyelerinde devrimci bir ruh hâli gelişip derinleştikçe, İtilaf Devletleri
Ermeni burjuvazisini ve burjuva-milliyetçi entelijansiyasını ikna edecek boş
vaatleri boş keseden dağıtmaya başladılar. Entelijensiya, uzlaşma yollarını
kapayan ve savaş yanlısı olan Taşnaksutyun Partisi aracılığıyla İtilaf
Devletleri emperyalizminin ve Ermeni burjuvazisinin amaçlarını gerçekleştiren
bir araca dönüştürüldü. Taşnaklar, sermayenin en katı savunucuları olarak sahneye
çıktılar. Onlarca yıl mutlakiyetçi Rusya ve Batı Avrupalı emperyalistlerin
yardımıyla Türkiye’deki despotizme karşı mücadele ettiler. Tek amacı, Türk
Ermenistan’ını “Ermeni Türkiye’si”ne dönüştürmek ve Ermeni burjuvazinin
elindeki sermayenin Kafkasötesi’nde olduğu gibi burada da iki başlı kartalın
(çarların) pençelerine teslim olmasını sağlamaktı. Bu süreçte yaşanan
savaşların kurbanları ise Türk Ermenistan’ındaki emekçi köylülerdi.
Eşkıyaların elindeki mavzerlerle desteklenen taşnaklar
Türk Ermenistan’ındaki emekçi köylülüğü diri diri toprağa gömdüler ve
Kafkasötesi Ermenistan’ında işçi ve köylüler için yeni bir mezarlık
yaptırdılar.
Azerbaycan’daki Musavat Partisi’nin iflası ve
Gürcüstan menşeviklerinin kaçınılmaz yükselişiyle birlikte taşnaklar bizi
kardeşlerimizden, Azerbaycan ve Gürcüstan’daki emekçi kitlelerden, daha da
önemlisi, Sovyet Rusya proletaryasından zorla ayırdılar. Rus Ermenistan’ında,
tek hedefi Batılı malî sermayenin gerçekleştirdiği sömürüyü korumak ve Ermeni
kapitalistlerin arzularını tatmin etmek olan millî-burjuva bir iktidar tesis
etti. Bu parti ve elindeki hükümet karşı-devrimci siyasetini ateş ve kılıçla
sürdürüyor. Zangezur, Karabağ, Akulis, Ağbaba ve Zangibazar (Razdan),
taşnakların ve ona akraba olan Musavat Partisi’nin uyguladığı vahşi emperyalist
politikaların birer tanığı olarak yaşamaya devam ediyor.
Doğduğu günden beri bu hükümet birçok Ermeni insanı,
İtilaf Devletleri ve Ermeni burjuvazisinin çıkarları adına hâkimiyetini koruyup
pekiştirmek amacıyla harcadı; kimi zaman bu kıyımı Ermenistan dışında, kimi
zaman da içerideki milliyetler arası kanlı çarpışmalarda yaptı. Bugünlerde Türk
emperyalistlerin işgali ile harap olan ve taşnak emperyalistlerinin
hâkimiyetinde bulunan ülke hızla yıkıma doğru sürüklenmektedir.
Ermenistan hem ekonomik hem de ahlâkî açıdan tam
manasıyla çürümüş durumdadır. Hızla yok oluşun eşiğine gelip dayanmıştır.
Eşkıyaların hâkimiyetinde Müslüman işçi ve köylüler bağımsız ve birleşik
Ermenistan adına imha edilmektedir. Türk sultanının Türkiye’yi Ermenilerden
temizleme siyasetinin aynısı bugün taşnaklar tarafından Ermenistan
Müslümanları’na uygulanmaktadır. Bu cellâtların yönetimi altında işçi ve köylü
asiler idam edilmektedir.
Fakat bu yılın Mayıs ayındaki devrim kasırgası
aşağılık ve suçlu hükümeti sarsmıştır. Binlerce Ermeni ayaklanmış, artık
uykudan uyandıklarını ilân ederek artık kendilerini zulmün ve şiddetin
hizmetine sunmayacaklarını açıkça beyan etmişlerdir.
Komünist Parti liderliğinde Sovyet Ermenistan’ını ilân
eden Mayıs ayaklanması, kesintisiz devam eden milliyetçi savaşlara, İtilaf
Devletleri ve onların uşağı olan Taşnak’ın cani siyasetine karşı cevap
olmuştur.
Denikin’in subayları ve silâhlı eşkıyaların bileşik
gücü bir kez daha Ermenistan’ı karanlığa boğmuş ve onu tarlalarda silâhlanmış
binlerce kızıl asinin ve zindanlarda çürüyen komünist liderlerin yattığı bir
mezarlığa dönüştürmüştür.
Taşnak ve Musavat’a karşı mücadelede Ermenistan’ın
devrimci emekçi kitleleri kendi kanlarıyla emekçi Azerbaycan ile sağlam bir
ittifak kurmuştur. Ermenistan’da en iyi evlatlarımızı alıp götüren Beyaz terör
bizi kardeşlerimiz olarak gördüğümüz siz devrimci Doğu’nun ve sovyet
cumhuriyetlerinin işçi ve köylülerine Ermeni burjuvazisinin karşı-devrimci
saldırılarına son vermek için çağrıda bulunmaya mecbur etmiştir.
Ermenistan, milletlerarası yağmacı güçlerin yüzlerce
yıllık bir maziye sahip bulunan zulmünden ve onların paralı askerlerinin
iktidarından kurtulmak zorundadır. Ermenistan, milliyetine bakılmaksızın
üzerinde yaşayan tüm halkların sevgiyle kucaklayacağı sosyalist bir vatana
dönüştürülmelidir.
Ermenistan’daki emekçiler bilmelidir ki tüm bunlar,
İtilaf Devletleri’ne bağlı ajanların ve Ermeni burjuvazisinin elindeki iktidar
yıkılıp yerine emekçilerin iktidarı, yani işçi ve köylülerin diktatörlüğü
kurularak ülkede sovyet hükümeti tesis edilirse gerçekleşebilir. Biz bunun için
çabalıyoruz ve bu yolda daha fazla emek harcamak zorundayız. Bu zor devrimci
mücadelede bizler umudumuzu sovyet ülkelerinin ve Doğulu devrimci halkların
yardım ve desteğine bağladık. Bize düşen görev ise, Türkiye ve İran’da kurtuluş
mücadelesi veren devrimci mazlum kitlelerin yardımına koşmaktır.
Biz, Ermenistan’ın Batı’nın Sovyet Azerbaycan’a ve
devrimci Doğu’ya karşı yürüttüğü operasyonların üssü hâline gelmesine izin
veremeyiz. Aksi takdirde Dünya devrimi öncesinde bizler bu yüzkarası durumun
içinden ebediyen çıkamayız. Ortak düşmanımız olan İtilaf Devletleri
emperyalizminin içimizden -ya da arkamızdan dolanarak- geçip devrimci Doğu’ya
karşı sürdürdüğü mücadelede muzaffer olmasına izin veremeyiz. Bizler, ortak
düşmana karşı verdiğimiz mücadelede nihaî zafere ulaşmak, emperyalizmin Dünya
genelindeki hâkimiyetine son vermek ve Komünist Enternasyonal’in bayrağı
altında toplumsal devrimi gerçekleştirmek için komşu halkların gücüyle kendi
gücümüzü birleştireceğiz.
Yaşasın Doğu’nun devrimci kitleleri ile Batılı
işçilerin ittifakı!
Yaşasın, Üçüncü, Komünist Enternasyonal!
[Kaynak: To See The Dawn: Baku, 1920 First
Congress of the Peoples of the East, Yayına Hz.: John Riddell, Pathfinder,
1993, s. 277-281.]
Dipnotlar:
[1] “Ermenistan emekçi Kitleleri Temsilcilerinin Tebliği” Bakû Kurultayı’na
sunuldu ve ilkin 8 Eylül 1920’de Bakû’de yayımlanan Kommunist dergisinde
yer aldı.
[2] İtilaf Devletleri’nin Türk Ermenistan’ını
taşnaklara teslim etme planı grev sona erene dek yürürlükte kaldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder