Ölümünden çok uzun süre sonra, besteci ve icracı
Seyyid Derviş, Mısır devriminin müzikal ruhunun arkasındaki ana ilham kaynağı
olmaya devam ediyor.
Beş gün boyunca süren, Merkezî Güvenlik Güçleri’nin ve
ordunun Kahire’de protestoculara yönelik saldırılarına rağmen yüz binler, 23
Aralık Cuma günü, Silâhlı Kuvvetler Yüksek Konseyi yönetimine karşı gösteri
düzenlediler.
Gösterilere katılan birçok insan, Mısır ulusal marşı
“Beledi, Beledi”yi (“Ülkem, Ülkem”) söyledi. Bu marşın sözü ve bestesi,
devrimci besteci Seyyid Derviş’e (1892-1923) ait.
Bunu yaparak kitleler, SKYK karşısında duran
muhalefetin resmî medya tarafından vatansever ve hatta yıkıcı olmakla
etiketlendiği günlerde, Mısır’a olan aşklarını bir kez daha ilân etmiş oldular.
Sokağın Müziğini Yapmak
1892’de doğan Seyyid Derviş, aşka, gündelik hayata,
politikaya, sefalete ve dünyevi olana dair şarkılar söyledi ömrü boyunca.
Devrimci, anti-emperyalist, halkçı ve vatansever olan Derviş’in şarkıları
Mısır’ın toplumsal ruhunu ince bir zekâ ve mizahla aktardı insanlara. Bu
sebeple Mısırlılar, 2011’de, Derviş’in ölümünden onlarca yıl sonra, iktidara
başkaldırırken, onun şarkıları her zamankinden daha fazla denk düştü halkın
gerçeğine.
Henüz 31 yaşında iken ölen Derviş hayli üretken bir
besteciydi. İskenderiyeli fakir bir ailenin evladıydı. Sıradan işlerde çalıştı.
Bu sayede ülkesinin muhalif kesimleri ile temas kurma fırsatı buldu.
Ülkesindeki orta ya da üst sınıfa mensup devrimci sanatçıların aksine, halkı
ile kendisi arasına asla bir mesafe koymadı. Onun sesinin yegâne kaynağı,
şarkılarında canlı kanlı yaşayan insanlardı.
Yaşadığı dönemin anlamı, onun müziğindeki titreşimler
üzerinde şüphesiz ki etkide bulundu. Derviş Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne
ve Mısır ulusal kimliğinin yeniden biçimlenişine tanık oldu.
Tam da bu gerçekle bağlantılı olarak, Derviş, İngiliz
emperyalizmine karşı verilen devrimci mücadeleye müziği ile omuz verdi. Örneğin
“Ya Beleh Zeglul”, İngilizler tarafından
yasaklanan ve bugünkü Vafd Partisi’nin kurucusu olan Mısırlı milliyetçi lider
Saad Zeglul’un isminin açıktan zikredilemediği bir dönemde, imparatorluğa
yöneltilmiş örtülü bir taşlamadır.
“Zeglul bir hurma çeşidi. Sokaklarda zeglul satan bir
kadınla ilgili olan bu şarkı, İngilizlerin dayattığı sansürün duvarını tek
başına yıkmıştır” diyor, İngiltere’de ikamet eden, Derviş âşığı Filistinli
şarkıcı Rim Kelani.
“Derviş, o ince zekâsı ve mizahı ile tüm tabuları
yıktı. O, sokakta doğrudan karşılığı olan kimi semboller icat eden bir
devrimciydi.” diye devam ediyor Kelani ve ekliyor: “Ya Beleh Zeglul, yazıldığı
dönemde hayli popüler olmuş bir şarkıdır.”
Derviş’in sesindeki acemilik, esasta ondaki albeninin
önemli bir parçasıdır. Mükemmellik yalanına hiç başvurmadan, kötü koşullarda
kaydedilmiş şarkıları Feyruz gibi onlarca müzisyen tarafından yeniden
yorumlandı.
Bölgenin en önemli simgesel sanatçılarından biri olan
Feyruz, Derviş’in “El-Hilve Di” gibi şarkılarını söyledi.
Bugünlerde popüler kültürün ve Arap çocukların repertuarlarının önemli bir
parçası olan bu şarkı, sabah erken kalkıp fırında ekmek pişiren genç ve güzel
bir kızın hikâyesini anlatır.
“El-Hilve Di”, güne başlamaya hazırlanan işçilerin
dertlerinden bahseder. Devrimci içeriğe sahip dizeleriyle zenginlere “fakirin
de Allah’ı, onun da hakları olduğu”nu hatırlatır.
Ulusal Marşı Yeniden Hatırlamak
Halkın bir kimliği olarak Mısır ulusal marşının
yeniden hatırlanışı, Mübarek’in temsil ettiği sisteme karşı gerçekleştirilen
devrimin aslî bir parçasıdır.
Halkın egemenliğinin yeniden tasdiklenişi, iktidara
karşı direnişin her eyleminde, bayrak ve ulusal marş gibi kimi ulusal
sembolleri içermiştir. “Beledi, Beledi” isimli bu marşın önemi, biraz da
sözlerinin İngiliz karşıtı, Mısırlı milliyetçi lider Mustafa Kamil’in bir
konuşmasına dayanıyor olması ile ilgilidir.
Genç eylemci ve eski 6 Nisan Hareketi’nin üyesi
Muhammed Hamidi, “Mübarek’e muhalif insanlar yıllarca TV ya da radyoda
çıktığında ulusal marşla zerre ilgilenmezlerdi, çünkü tüm anlamını yitirmişti”.
diyor.
Ve devam ediyor: “Ama halk ayağa kalktıktan sonra
şarkı anlamına yeniden kavuştu.” Hamidi’ye göre, “Mübarek’in gasp etmesinden
sonra marş, ulusal televizyona kıyasla, sokaklarda daha fazla dillendirildi.”
Geçen yıl içinde Derviş’in diğer şarkıları da
sokakların dili oldu. Bunlardan en önemlisi, 1919’da yazılmış olan “Qum ya Masri” (“Ayağa Kalk Ey Mısırlı!”).
Bu tarih, İngiliz hükümetine karşı devrimin başladığı yıl. Üç yıl sonra ise
Mısır bağımsız oldu.
Derviş’in Çocukları: Mısır’ın Yeni Sesini Bulmak
Derviş’in mirasından ilham almayan ilerici bir Arap
sanatçı bulmak neredeyse imkânsız. 31 yaşındaki şarkı sözü yazarı ve sokak
sanatçısı Fadi Ferid, Derviş gibi sokaklarda yaşadığını ve onun yolundan
gittiğini söylüyor.
Bugün Kahire’deki oturma eylemlerinin ayrılmaz parçası
Ferid: “Devrim başladığından beri büyük bir ilerleme kaydettim.” Ud çalan,
şarkılar ve besteleyip söyleyen Ferid, “sokak benim evim şimdi.” diyor.
Mısır Hükümet Binası önünde 25 Kasım’da başlayan ve üç
hafta süren oturma eyleminde Ferid, toplaşan dost eylemciler için irticalen
müzik yapıyor. Müziği blues ile aslen Sudanlı olan Nubyanların etkilerini
taşıyor ve o şarkılarında Mısır’daki sokak argosunu fazlasıyla kullanıyor.
Ferid, şarkısında doğrudan halka ve yöneticilere
atıfla, hayvanın sırtına vurmayı asla düşünmemesi gereken bir adamla ona ait
bir eşekten bahsediyor. Derviş gibi bu genç besteci de konuşma dili ile şarkıyı
harmanlıyor ve Mısırlı olmayan bir Arap’ın zor anlayacağı bir sokak dili
kullanıyor.
Ama Ferid’in ya da diğer devrimci müzisyenlerin
müziklerini etkileyen sadece Derviş değil. Besteci Şeyh İmam’ın da altmışların ve yetmişlerin
popüler kültürü üzerinde büyük bir etkisi oldu. Şeyh İmam, “Ey Mısr Ayağa Kalk
ve Harekete Geç!” şeklinde tercüme edilebilecek olan “Ya
Masr Umi ve Şiddi el-Hel” gibi şarkılar yazdı.
İmam, Ahmet Fuad Necmi gibi bir şairle sıkı
ilişki içinde çalıştı. İkilinin çalışmaları politikti ve iktidarları
eleştiriyordu. Necmi ve İmam, birçok kez tutuklanıp hapse atıldılar ve
kendilerini özgürce ifade ettikleri için sürekli cezalandırıldılar.
Ancak Derviş, İmam’dan farklı olarak, gündelik
hayattan beslenen çalışmalar yaptı. Onun şarkıları, Mısır kadar aşk ve dünyevi
konularla da ilgiliydi. Mısırlıların gerçekliğini sadece politik ülkülerle
değil, tüm hayatî konularla çok boyutlu olarak bağlama becerisi, şarkılarının
onun ölümünden sonra onlarca yıl güncel kalmasını sağladı.
İskenderella isimli grubun üyesi 23 yaşındaki Aya
Himeyda’ya göre, 2011’de bile, Derviş kadar, Mübarek’in devrilmesine yol açan
milyonlarla bağ kurabilen herhangi bir müzisyene rastlamak mümkün değil.
“Zulme
karşı ayaklanmış halka ses vermeden önce katetmemiz gereken çok uzun bir yol
var önümüzde. Kültürel ve politik eylemciler olarak bizler belki ünlenmiş
olabiliriz. Ama bedeli ödeyen bizler değil, sahaya inip dövüşen fakirler. Biz
sadece oturduğumuz yerden tezahürat yapıyoruz o kadar.”
On kişiden oluşan İskenderella
grubunun en çok etkilendikleri isimler, Derviş ve şair Fuad Haddad.
Grup, hem 25 Ocak devrimi süresince hem de sonrasında, SKYK şiddetine karşı
yapılan protestolarda sokaktaki yerini her daim almış.
İskenderella, “Qum Ya Masri” gibi Derviş şarkıları ile
kitleleri ateşlemiş. Bu şarkılara bir de kendilerine ait olan “Ragein” (“Geri Döneceğiz”) isimli şarkı
eklenmiş. Şarkı, “ışık elbette doğacak” diyor.
Himeyda’ya göre, gerçek özgürlüğe giden yol henüz
başlandı yürünmeye: “Bugün tanık olduklarımız sadece başlangıç.” Bu sözler izah
ediyor, halkın İskenderella gibi grupların politik müziğinde yeterli ölçüde
ifade bulamamasını.
Himeyda ekliyor:
“Enerji
patlaması henüz gerçekleşmedi. Yerin altında kitli. Elbette çok şey değişti.
Ama sanat, Derviş’in müziği örnekliğinde görüldüğü üzere, halk için gerçek bir
ayna olana dek, bizler devrimin tamamlandığından asla bahsedemeyeceğiz.”
Beledi, Beledi (“Ülkem,
Ülkem”). Mısır ulusal marşından alıntı:
Ülkem, ülkem, ülkem,
Aşkım ve kalbim sana dair.
Ülkem, ülkem, ülkem,
Aşkım ve kalbim sana dair.
Mısır! Hey tüm ülkelerin anası,
Umudum, sevdam,
Kim sayabilir
Nil’in insanlık için ettiği duaları?
* * *
Qum Ya Masri (“Ayağa Kalk Ey Mısırlı”)
Ayağa kalk ey Mısırlı, her zaman seni çağırır Mısır
Götür beni zafere, o senin borcun, senin vazifendir,
Saadetim ziyan olduktan sonra gözlerinin önünde
Ellerinden kayıp gittikten sonra gururum, şerefim,
Dön bak ecdadına
Öldükleri güne, geceye
Sadakatin onların vaadini yerine getiriyor.
El-Hilve Di
[Şarkıcı]
Hamur yoğurmaya gidiyor güzel
Horoz ötüyor şafakta “ü ürü ü”
Allah’ın inayetiyle düşelim yola hey işçiler
Sabahın güzel olsun Atiye Usta
Sabahımız güzel, Allah’ın izniyle
Ama cebimizde tek bir kuruş yok
Tüm umutlarımızı teslim ediyoruz Allah’a
[Koro]
Sabırlı olursak eğer
Her şey daha iyi olacak
[Şarkıcı]
Hey sen, kimin elinde mal mülk
Fakirin de Allah’ı kerimdir.
[Koro]
Hamur yoğurmaya gidiyor güzel
Horoz ötüyor şafakta “ü ürü ü”
Allah’ın inayetiyle düşelim yola hey işçiler
Sabahın güzel olsun Atiye Usta
Elim elinde, Salah’ın babası
Madem Allah’la birliktesin
Demek ki rahat yaşayacaksın
Her şeyi bırak o kadir olana
Zaman geçiyor haydi gidelim
[Şarkıcı]
Güneş doğdu!
[Koro]
Tüm mülk Allah’ındır
[Şarkıcı]
Koş işe
[Koro]
Allah sana baht versin
[Şarkıcı]
Al eline baltanı
[Koro]
Tüm alet edevatı, hadi gidelim!
[Şarkıcı]
Horoz ötüyor “ü ürü ü”
[Koro]
Allah’ın inayetiyle düşelim yola hey işçiler
[Şarkıcı]
Sabahın güzel olsun Atiye Usta
[Koro]
Ah Atiye Usta, ah Atiye Usta
Serene Assir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder