Bu Noel birçok insan için çok zor geçiyor. Tüm
hediyeler, partiler ve tatil eğlenceleri arasında biraz da İsa’nın doğumunu
kutladığımız bu ayinin hakiki hikâyesine bakmak gerekiyor.
Uzun yıllardır hatırlatmaya çalıştığım üzere, hakiki
hikâyenin tatille bir ilişkisi yok. Bu hikâye, Romalı işgalciler tarafından
kolay sayılabilsinler diye kayıt altına alınmaları için zorla yola dökülen iki
insanla ilgili. Çiftin kalacak yerleri yoktur. Hancı onları biraz süzdükten
sonra handa yer olmadığını söyler. Bebekleri soğuk bir ambarda, samanla örtülü
bir zeminin üzerindeki gayet sert bir yem teknesinde dünyaya gelir.
Bugün olduğu gibi o günler de pek olağan bir seyir
içerisinde değildir. Roma işgali şiddetli ve zalimdir. Fukara ve mazlum halk
büyük bir beklenti içindedir. Kâhinler, güçlü bir mesihin, kralların kralının,
dünyaya gelip mazlumları kurtaracağını söylerler. Herkes, kılıcının gücüyle
halkını özgürleştirecek kudretli bir savaşçıyı beklemektedir.
Doğulu bilgeler semada parlak bir yıldız görürler ve
böylelikle Mesih’in geldiğini bilirler. Yeni kralın önünde secde etmek için
uzun yolları aşarlar. Kudüs’te kendilerini karşılayan Herod onlara görevlerini
söyler. O, iç huzursuzluğuyla, Mecusilerden çocuğu bulduklarında kendilerine
bildirmelerini ister. Mecusiler çocuğu bulup secdeye dururlar. Ancak
rüyalarında ikaz edildiklerinden Herod’dan sakınıp dönüş yolunda başka bir
güzergâhı izlerler. Öfkesinden deliye dönen Herod, Beytüllahim’deki tüm çocukların
öldürülmesini emreder. Ancak bir melek gelip çifti uyarır ve onların izin
kâğıtları olmayan birer göçmen olarak Mısır’a kaçmalarını sağlar.
O pek kudretli Herod neden bu kadar korkmaktadır?
İshak Peygamber’in kehanetine göre bir çocuk doğacak ve “fakirlere iyi haberler
iletecek, kırık kalpleri tamir edecek, esirlere hürriyet vaat edecek”tir. Luka
İncili de İsa’nın İshak’ı okuyup “fakirlere iyi haberler iletme” görevini
üstlendiğini anlatır.
Mesih’in doğumu, Roma valilerini, sarrafları ve
dönemin tüm seçkinlerini tehdit edecek bir dönüşümün habercisidir. Herkes
kudretli bir asker beklemektedir. Ancak Elçi asla kılıç ya da zırh kuşanmaz,
makam sahibi olmaz, servet biriktirmez. Dillendirdiği hakikat dünyayı
dönüştürür. O bize aşkın, umudun ve yardımseverliğin gücünü öğretir.
Noel, bu mesajı işitmemiz gereken bir zaman olmalıdır.
O, fakirlerin ve mazlumların dikkate alındığı bir zamandır.
2010 Noel’inde ABD dünyanın diğer tarafında iki savaş
yürüttü. İşsizlikle, evsizlikle ve açlıkla yüzleşti. Birçok Amerikalı, bizim en
fazla el üstünde tuttuğumuz kurumlarımıza dönük şüpheli kimi ifadeler
dillendirdi.
Bu yıl Başkan Obama Irak’taki savaşa son verdi ve
askerler yurda dönmeye başladılar. Wall Street’i İşgal Et hareketi, Wall
Street’teki ifrat konusunda milyonlarca insanın gözlerini açtı. Ve
Amerikalılar, Wisconsin, Ohio ve diğer birçok yerde, temel işçi haklarını
korumak için hep birlikte ayağa kalktılar.
Hayır dualarımızı hiç eksik etmiyoruz. Ama geçen yıla
nazaran bazılarımızın daha iyi durumda olması gerekirdi. Stoklarımız bu yıl da
boş. 2011 Noel’i gösteriyor ki daha yapılacak çok şey var. Amerika’da 49 milyon
insan sefalet koşullarında yaşıyor. Yarısı ise düşük gelire sahip. 17 milyon
çocuk aç. Yaklaşık 50 milyon insanın sağlık sigortası yok. 24 milyondan fazla
insan tam zamanlı işe muhtaç. Mahkûmların sayısı ise rekor düzeyde. The Army
Times raporuna göre, her gün 18 eski asker intihar ediyor.
Bu Noel'de herkes anlatılan hakiki hikâye için biraz
zaman ayırsın. Hayatın şafağındaki gence, hayatın çukurundaki fakire ve hayatın
alacakaranlığındaki yaşlıya nasıl davrandığımızı oturup düşünelim. Gerçek
hediye, Bilgelerin getirdikleri değil, yem teknesinde kundak bezine sarılı
çocuktur.
Herkese mutlu Noeller.
Rahip Jesse L. Jackson
PUSH (İnsanlığa Hizmet için Birleşmiş İnsanlar)
Gökkuşağı Koalisyonu kurucusu ve başkanı
23 Aralık 2011
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder