Aleni gerçekmiş gibi tekrarlanıp durulan
yalanlardan biri de Rusya’nın bağımsız ve egemen bir devleti işgal ettiğine
dair yalandır.
Oysa Ukrayna, öncelikle 1764’ten beri Rus
İmparatorluğu’nun parçasıydı. On beşinci ve on altıncı yüzyılda Moskova Knezliği’ne
ait olan Ukrayna, sonrasında Sovyet Rusya’nın bir bileşeniydi.
On dokuzuncu yüzyılda Rus dilinin en büyük
yazarlarından biri olan Gogol, Ukraynalıydı. Dikanka Yakınlarında Bir
Çiftlikte Akşam Toplantıları isimli hikâyesinde Gogol, o dönem “Küçük Rusya”
olarak anılan bölgenin mevcut hâlini ve orada yaşayan insanların âdetlerini muhteşem
bir biçimde aktarıyordu.
Hâsılı, bu söylediklerimize şunu da eklememiz
gerek: Birinci Dünya Savaşı’na dek bugün Ukrayna olarak bilinen ve Galiçya adıyla
anılan toprakların önemli bir kısmı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun
ileri uç eyaletlerinden biriydi (yirminci yüzyılın Almanca yazan en büyük yazarlarından
biri olan Joseph Roth, Ukrayna’nın şehri Brodi’de dünya gelmişti).
Bugün Ukrayna Cumhuriyeti olarak anılan yerin
sınırlarının 1990’dan beri Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti sınırlarıyla
aynı olduğunu, bölgede daha önce Polonyalılar, Ruslar, Avusturyalılar ve
Osmanlılar arasında gerçekleşen taksimatı hiçbir şekilde temel almadığını hatırlamak
gerekiyor.
Çelişkiliymiş gibi görünebilir ama, Ukrayna
devleti, bugün aslında yerini aldığı sovyet sosyalist cumhuriyeti sayesinde bir
kimliğe sahip. Bu topraklarda yaşayan halk da on beşinci yüzyılda kitlesel
olarak bölgeye göç etmiş olan Kazakların yanı sıra Polonyalıların, Rusların, (onca
imha girişimine rağmen bazı şehirlerde nüfusun yarısını teşkil eden) Yahudilerin,
Çingenelerin, Rumenlerin, (1918-1919’da kısa süre bağımsız bir cumhuriyet kurmuş
olan) Huzulilerin torunlarından oluşuyor.
Bu açıdan, bir Rus’un Ukrayna’nın ilân ettiği
bağımsızlığı Sicilya’nın İtalya’dan bağımsızlığı gibi görmesi gayet meşru. Üstelik
bu, hiç de zorlama ve uydurma bir iddia değil. 1945’te liderliğini Finocchiaro
Aprile’nin yaptığı, adanın bağımsız olması fikrini savunan Sicilya’nın
Bağımsızlığı Hareketi süvari birlikleriyle çatışmalara girmiş, bu çatışmaların
neticesinde onlarca insan ölmüştü.
Bu noktada bir ihtimal olarak akıllara Amerika’da
(Ukrayna’nın Rusya’nın parçası olduğu süreden daha kısa bir süre birliğe bağlı
olan) bir eyaletin ABD’den bağımsızlığını ilân edip Rusya’yla ittifak kurması gelsin.
Tıpkı mevcut Ukrayna cumhuriyetinin
demokratik açıdan sahip olduğu meşruiyet gibi ülkenin otuz yıllık tarihine de
hileler, iç savaşlar, şu veya bu ölçüde gizli gerçekleştirilmiş darbeler
sebebiyle geçersiz ilân edilmiş seçimler damga vurmuştur. Öyle ki Mart 2016’da
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Ukrayna’nın AB’ye girmesi için
gerekli meşruluğa kavuşmasını sağlayacak şartları yerine getirebilmesi için en
az 25 yıla ihtiyacı olduğunu söylemişti.
Giorgio Agamben
2
Ağustos 2024
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder