“Leyla’yı Leyla yapan Mecnun’un aşkıdır.”
Bu
söz 12 yıl önce radikal demokrasi partisi sözcüsü tarafından dillendirilmişti.
Henüz
çözüm süreci açık şekilde başlamamıştı. Leyla’nın Mecnun’u “yok sayarak” ya da
Kays gibi kabul ederek başkasıyla yaptığı bir görüşmeden sonra ona tepki olarak
meydanlarda bu söz kitleye duyurulmuştu.
Geçtiğimiz
ocakta aynı Leyla, çözüm sürecinin dondurucudan çıkarılıp tekrar ısıtılmasını,
çözülmesini talep etti. Bundan iki ay sonra Leyla, Diyarbakır Nevruz’unda aynı
çağrıyı dile getirdi, onun deyimiyle, 8 yıllık “yas sürecinden” sonra.
Onunla
aynı görüşü paylaşan da parti sözcüsü. Türk-Kürt ittifakının “güncellenmesini”
talep ediyor. Bu “Güncelleme” sözcüğü, ilgili çevre tarafından sık sık dile
getiriliyor. Bir çağrı da sol sosyalist dediği çevrelere yönelik.
Güncelleme
değil bunun adı format atmak.
Format
atılmadan önce korunması gereken veriler muhafaza edilir. TÜSİAD’da tekrar
halay mı çekilecek, sendikalarda uygarlık mücadelesi mi başçelişki yapılıp
güçlendirilecek, Gezi gibi demokratik kitlesel eylemlerde “halk darbesi” mi
görülecek, Said Nursi etkinlikleri düzenlenerek İdris-i Bitlis-Yavuz ittifakı
mı güncellenecek, okullarda manevi danışmanlar görevlendirilip MESEM ile
çocuklar iş yerlerinde can verirken 4+4+4’te gösterdiğiniz tavır gibi “halkın
değerleri önemli” mi diyeceksiniz, sizi eleştirenlere sert bir saldırı mı
gerçekleştireceksiniz, duvarlara yazı yazan Ülkü Ocakları’nı STK mı
sayacaksınız?
“O
ittifaktan ayrıl bu ittifakı tekrar kuralım” demek, “sizi yanlış
yönlendiriyorlar” demektir.
Son
on yılda neler yaşandığını, yaşatıldığını biz unutmadık. İttifakımız da emekçi
halk sınıflarıyladır, başka ittifak bilmeyiz.
Denenmiş
yollar geride kaldı, tarih geriye akmıyor.
Leyla’yı
Leyla yapan Mecnun’un aşkıysa Mecnun’u yazan kim?
S. Adalı
24
Mart 2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder