Pages

18 Şubat 2024

Eşcinsel Evliliği ve Çocuk Haklarına Etkisi


Yunanistan Komünist Partisi Merkez Komitesi, kısa süre önce toplanarak, Yeni Demokrasi Partisi’nin kurduğu sağcı/liberal hükümetin meclise sunduğu karar tasarısı vesilesiyle “Eşcinsel Evliliği ve Çocuk Haklarına Etkisi” başlığını taşıyan bir karar yayımladı. Aşağıda karar metninden kimi alıntılara yer verilmektedir. Metnin tamamı, yakında farklı dillerde yayımlanacaktır.

* * *


Yunanistan Komünist Partisi Merkez Komitesi, 25 Ocak 2024 günü kamuoyunun görüşü alınmak amacıyla gündeme getirilen Medeni Evlilikte eşitlikle ilgili olarak Medeni Kanun’da ve diğer hükümlerde yapılan değişiklikle ilgili konumunu tartıştı. Kanun tasarısındaki hükümler, çözüme kavuşturacağını söylediği ana meseleye dair net ifadelere yer veriyor.

Kanun tasarısı, eşcinsel çiftlerin birlikte yaşama biçimlerini seçme imkânının toplumsal düzeyde tanınıp kabul görmesi ve aralarındaki kişisel, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin hukuk düzleminde düzenlenmesi ile alakalı değil. Tasarı, eşcinsel çiftlerin birlikte yaşama kararlarına mani olabilecek toplumsal önyargıları ortadan kaldırma ihtiyacıyla, örneğin ev kiralama veya iş bulma gibi konularda yaşanan güçlüklerle de alakalı değil.

2015’te resmi evlilik meselesinin kapsamı genişletilip, eşcinsel çiftlerin birlikteliği de resmiyete kavuşturulduğundan, eşcinsel çiftlerin resmi evliliğinin kurumsallaşması durumunda bu çiftlerin ortak ebeveynlik sorumlulukları zaten doğal olarak tanınacaktı. Lâkin, ortak ebeveynlik sorumluluğunun eşcinsel çiftlerce de üstlenilmesi durumunda, üreme alanında, türlerin çoğalması sürecinde kadın ve erkeğin birbirlerini nesnel düzlemde tamamlama özellikleri ortadan kaldırılacaktır. Bu sorumluluk, ancak ilgili özellik yok edildiği vakit tanınabilir.

Onuncu Madde, üreme sahasının ve evlat edinme pratiğinin ticarileşmesi ve böylelikle annelik-babalık ilişkisinin ortadan kalkması için gerekli meşruiyeti kazandırmaktadır. Özünde kanun tasarısı, ayrıca eşcinsel erkek çiftlerin uluslararası planda ticari taşıyıcı annelik kurumunun, tüp bebek pratiğinin (IVF) ve eşcinsel kadın çiftler için donör sperm alınmasını öngören pratiğin tanınması ve kurumsallaşması üzerinden, çocuk sahibi olma sürecinin ticarileşmesine katkıda bulunmaktadır.

Aynı kanun, evlat edinme konusunda da geçerlidir. Çiftlerin veya bireylerin evlat edinme konusunda yaptıkları başvuru sayısının, çocuk koruma amaçlı evlat edinmek için yapılan başvurulardan çok yüksek olduğu koşullarda, kanun, mülteci çocuklar yanında, insanların açlıktan kırıldığı, doğum kontrolü yöntemlerinin yürürlükte olmadığı veya bu yöntemlere başvurulmadığı, insan hayatının, bilhassa bebek ve çocuk hayatının değersiz kılındığı ülkelerdeki çocukların kaçırılması için gerekli yolu açacaktır.

Dolayısıyla, YKP, ortak ebeveyn sorumluluğunu yücede tutan resmi evlilik alanının eşcinsel çiftlerin evliliğini kapsayacak şekilde genişletilmesine, bu işlemin her şeyden önce üreme ve evlat edinme sürecini ticarileştireceği gerekçesiyle karşı çıkmaktadır.

Partinin kanun tasarısına yönelik itirazının aynı ölçüde önemli ve ilk gerekçeyle bağlantılı diğer bir sebebi de uygulamada kanun tasarısındaki maddelerin çocuğun değişip gelişen biyolojik ve toplumsal bir ilişki olarak annelik-babalık ilişkisi konusunda sahip olduğu toplumsal hakkı es geçiyor olmasıdır.

Partimiz ebeveynliği, birey düzleminde mevcut toplumsal ilişkilerin yansıması olan ebeveyn ve çocuk arasında cereyan eden bir ilişki olarak görür. YKP’nin aldığı konum, çocuğun haklarını, yani çocuğun annesi ve babasıyla bağlara sahip olmakla ilgili toplumsal haklarını temel almaktadır. Bu ihtiyaç, nesnel bir zemine sahiptir: annelik-babalık arasındaki çift taraflı ilişki, erkeğin ve kadının üreme sürecinde üstlendiği, birbirini tamamlayan işlevin bir sonucudur. Dolayısıyla, bu konuyla ilgili olarak çıkartılacak kanunların ilgili hakkı ortadan kaldırması değil, onu savunması gerekir.

Annelik-babalık ilişkisine yönelik diyalektik-materyalist yaklaşım, ne mutlak biyolojizm tuzağına düşmeli ne de annelikle babalığın birbirini tamamladığı fikrini inkâra yönelmelidir. Annelik-babalık ilişkisi, kendi soyunu, evlatlarını koruma konusunda her memelinin sahip olduğu içgüdünün ötesinde, insana has bir özelliktir. Bu iki tarafın birbirini tamamladığı ilişki, doğal bir zemine sahiptir, zira insan, doğal olarak ürer ve ilk andan itibaren bu ilişki toplumsal bir nitelik kazanır.

Doğal varlıklar olarak insanlar toplumsaldırlar, yani onların toplumsal ihtiyaçları gibi doğal ihtiyaçları da sadece toplumsal yoldan karşılanabilir. Bu sebeple, annelik ve babalık, insan türünün doğasında olan özelliklerdir. İnsanlar, girdikleri toplumsal ilişkilerin toplamıdır, lâkin bu gerçek, insanların biyolojik bir niteliğe sahip oldukları gerçeğiyle çelişmez, toplumsal ilişkiler, o biyolojik niteliği kapsar. Bu anlamda, annelik ve babalık, insanın biyolojik arka planından ve toplumsal ilişkilerinden kopartılamaz.

İnsanlar, toplumsal açıdan değiştikçe ebeveynlerine, bilhassa annelerine önemli bir süre bağımlı olan evlatlarına yönelik sorumluluklarını idrak etmek ve üremeyle ilgili bireysel sorumluluklarını bilinçli bir şekilde ele almak zorunda kalırlar. İnsani-toplumsal anneliğin süreçten dışlanması durumunda, annelik, insanın o uzun evrim sürecinin bir ürünü olma vasfını yitirir.

YKP’nin resmi evliliğin kapsamının eşcinsel evliliğini içerecek şekilde genişletilmesine yönelik itirazı, her bir bireyin cinsel yönelimiyle, partinin cinselliğin birer ifadesi olarak eşcinsellik veya biseksüellikle ilgili tavrıyla ilgili değildir. Burada hatırlatmak isteriz ki parti, eşcinsel yönelimi olan insanlara yönelik her türden ırkçılığı mahkûm etmek, tecrit politikasının her türden biçimini ortadan kaldırmak amacıyla kanun tekliflerinde bulunmuş, bu konularla ilgili politik eylemler gerçekleştirmiştir. Biz, bu kanun tasarısı bağlamında, eşcinsellerin çıraklık faaliyetlerinden, istihdam ve barınma imkanlarından, spor gibi toplumsal ve kültürel faaliyetlere, diğer türden faaliyetlere erişim imkânından mahrum bırakılmasına karşı çıkıyoruz. İşçi sınıfının sınıfsal birliğinin temel ihtiyaç olduğu, Yunan halkının büyük çoğunluğunun ve dünyanın tüm halklarının müşterek çıkarlarının gözetilmesi gerektiği görüşü temelinde YKP, ırk, toplumsal cinsiyet, deri rengi, din, milliyet ve cinsel yönelik temelli her türden ayrımcılıkla mücadele eder.

Yunanistan Komünist Partisi
16 Şubat 2024
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder