Pages

28 Kasım 2023

Engels’ten New York’ta Bulunan Philipp Van Patten’a Mektup

Bu, Engels’in New York’ta faaliyet yürüten Merkezi İşçi Birliği isimli örgütün sekreteri Phillipp van Patten’ın[1] gönderdiği mektuba verdiği cevaptır.


[…]

2 Nisan günü Karl Marx’ın genelde anarşistlerle, özelde Johann Most’la[2] ilgili konumuna dair sorunuzu içeren mektubunuza kısa ve net bir cevap vereceğim.

1845’ten beri Marx ve ben, gelecekte yaşanacak proleter devrimin “Devlet” adıyla bilinen politik teşkilâtı tedrici olarak tasfiye edeceğini düşünüyoruz. Bu teşkilâtın ana amaçlarından biri, dün olduğu gibi bugün de, her daim silâh gücüyle tüm serveti tek başına temellük etmiş olan azınlığın emekçi çoğunluğa uyguladığı ekonomik zulmü güvence altına almaktır. Serveti tek başına elinde bulunduran azınlığın ortadan kalkmasıyla birlikte silâhlı zulmün elindeki güce, yani devlet iktidarına duyulan ihtiyaç da ortadan kalkacaktır. Ama biz, bir yandan da bu amaca ve ondan daha önemli olan, gelecekteki toplumsal devrimin amaçlarına ulaşabilmek için işçi sınıfının önce devletin örgütlü politik gücünü eline geçirmek, bu politik gücün yardımıyla kapitalist sınıfın direnişini kırıp yeni toplumu örgütlemek zorunda olduğunu düşünüyoruz. Bu görüş, hâlihazırda 1847’de kaleme aldığımız Komünist Manifesto’nun İkinci Bölümü’nün sonuç kısmında yer almaktadır.

Anarşistlerse her şeyi baş aşağı çeviriyorlar. Onlar, proleter devrimin ilk başta devlet denilen politik teşkilâttan kurtulması gerektiğini söylüyorlar. Oysa proleter devrim, zafere ulaştıktan sonra proletarya karşısında sadece devleti buluyor. Bu devletin yeni işlevlerini yerine getirebilmesi için onda önemli değişikliklerin yapılması gerekiyor. Gelgelelim, onu böylesi bir momentte yok etmek demek, muzaffer proletaryanın yeni ele geçirdiği iktidarı elinde tutmasını mümkün kılacak yegâne organizmayı ortadan kaldırmak demektir. Esasen proletarya, kapitalist düşmanlarını o devlet iktidarıyla ezer, toplumda gerçekleştireceği ekonomik devrimi onunla yapar. O devrim gerçekleştirilmediği takdirde elde edilmiş olan tüm zafer, yeni bir yenilgiyle, Paris Komünü’nde işçilerin başına geldiği biçimiyle, kitlesel bir kıyımla neticelenir.

Marx’ın mevcut hâliyle Bakunin’in diline doladığı bu anarşist saçmalığa ilk günden beri karşı çıktığını söylememe bile gerek yok. Uluslararası İşçi Derneği’nin tüm tarihi, buna şahittir.

1867’den itibaren anarşistler, en aşağılık yöntemlere başvurarak, Enternasyonal’in liderliğini ele geçirmeye çalıştılar. Bu yolda önlerine dikilen en büyük engel, Marx’tı. Marx’ın verdiği beş yıllık mücadele, Eylül 1872’de düzenlenen Lahey Kongresi’nde anarşistlerin Enternasyonal’den kovulmalarıyla neticelendi. Bu ihraç sürecinin gerçekleşmesi için en fazla çalışan isim gene Marx’tır. O kongrede delege olarak bulunan, şu an Hoboken’de ikamet eden eski dostumuz F. A. Sorge, dilerseniz size bu sürecin ayrıntılarını aktarabilir. Şimdi de Johann Most meselesine gelelim.

Most’un anarşist olduğu günden beri Marx’la şu veya bu şekilde ilişkide olduğunu veya ondan yardım aldığını söyleyen kişi, ya birilerince aldatılmıştır ya da göz göre göre yalan söylemektedir. Londra’da Freiheit gazetesinin ilk sayısının çıkışından sonra Johann Most, beni ve Marx’ı en fazla bir ya da iki kez ziyaret etmiştir. Aynı şekilde biz de kendisiyle pek görüşmedik. En fazla tesadüfen bir yerlerde karşılamışızdır. Gazetesinde “hiçbir fikir ya da haber olmadığı için” abonelikten bile çıktık. Ondaki anarşizmden de, anarşist taktiklerden de o taktikleri ve anarşizmi bizatihi öğrendiği kişilerden de hoşlanmadığımızı bilmenizi isterim.

Almanya’dayken Most, Marx’ın Kapital eserini onun için yazdığı “ucuz ve yavan” bir değerlendirmeyle birlikte yayımladı. Marx’tan kitabın ikinci baskısını gözden geçirmesi istendi. Bu işi Marx’la birlikte yaptık. O an fark ettik ki Most’un yazıda yaptığı en berbat hataları zihinlerden silebilmek için bizim tüm kitabı baştan sona tekrar yazmamız gerekiyordu. Marx, ayrıca düzeltmelerin kitaba eklenmesine izin verdi, ama bir yandan da adının Johann Most’un derlemesindeki hataların düzeltilmesi sonrası yapılan bu yeni baskıyla birlikte anılmamasını şart koştu.

Dilerseniz, bu mektubu Voice of the People [“Halkın Sesi”] gazetesinde yayımlayabilirsiniz.

Frederick Engels
Londra, 18 Nisan 1883
Kaynak

Dipnotlar:
[1] New York Merkezi İşçi Birliği sekreteri Phillip van Patten, Engels’e yazdığı mektupta, Marx’ın onuruna düzenlenen bir toplantı esnasında Johann Most ve arkadaşlarının Marx ve Most arasında güçlü ilişkiler bulunduğunu, Almanya’da Kapital’i bizatihi Most’un popüler kıldığını, yürüttüğü propaganda faaliyetine Marx’ın onayı bulunduğunu iletiyor. Bu aktarımın ardından Van Patten şunları söylüyor: “Karl Marx’ın sahip olduğu becerilere ve yürüttüğü faaliyete dair bir fikrimiz var, ama biz, onun Most’un anarşist ve örgütü dağıtıcı yöntemlerine beğeniyle yaklaştığına inanamıyoruz. Dolayısıyla bizim, Karl Marx’ın anarşizm-sosyal demokrasi tartışmasında nasıl bir tavır aldığıyla ilgili görüşlerinizi sizden dinlememiz gerekiyor.”

Phillip van Patten (1852-1918): 1876’da sosyalist harekete katılmış bir Amerikalı burjuvadır. Sonrasında ABD İşçi Partisi sekreteri, 1877 yılında ise Sosyalist İşçi Partisi sekreteri oldu. 1883’te görevinden ayrılıp devlet görevlisi oldu.

[2] Johann Most (1846-1906): Alman anarşist. 1860’larda işçi hareketine katıldı. 1878’de Sosyalizmle Mücadele Kanunu’nun çıkartılması sonrası İngiltere’ye göç etti. 1880’de anarşist görüşleri sebebiyle sosyal demokrat partiden ihraç edildi. Sonra Amerika’ya gitti ve orada anarşizmi savunmaya devam etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder