Netflix’te
yayınlanan Farha isimli film, dünya genelinde Nekbe konusunda yoğun bir
tartışmanın fitilini ateşledi. Bu noktada Nekbe meselesine giriş mahiyetinde
birkaç şey söylemek gerekiyor. Bu satırların yazarı, Filistin’in ve Siyonizmin
politik tarihi üzerine eğitim almış, İbranice bilen ve şu an Filistin’de yaşayan
bir isim.
Öncelikle
ırkçılığın ve antisemitizmin zirveye ulaştığı bir dönemde tüm Yahudilerin
Siyonist, tüm Siyonistlerin de Yahudi olmadığı gerçeğini anımsatarak
başlayayım. Filistinlilere destek olmanın kendisi de antisemitik bir duruş
değil, insan olmanın ahlakıyla bir tavır.
Her
Yahudi’nin Siyonist olmadığının bir kanıtı da Şatzi Vayzberger. Bu 92 yaşındaki
hemşire, Siyonizm karşıtı. New York’ta Filistin’e destek eylemlerine katılan
Vayzberger, geçen gün aramızdan ayrıldı.[1]
İşlenen
suçların etnik temiz harekâtı kapsamında işlendiğini anlamak gerekiyor.
Mart
1948’de Siyonist liderler, Filistinlilerin ülkeden zorla çıkartılmasını öngören
“Dalet Planı”nı kabul ettiler.[2]
1979’da
İzak Rabin şunları söylüyordu:
“Ben-Gurion’la birlikte dışarı çıktık. [Yigal] Allon sorusunu
tekrarladı: ‘Bu Filistinli nüfusunu ne yapacağız?’ Ben-Gurion eliyle bir hareket yaparak ‘sürün
gitsin hepsini’ dedi. Rabin bu sözün üzerine ‘katılıyorum’ dedi.”[3]
1948’de
İsrail’in kurulduğu dönemde Siyonist milisler, zor kullanarak 220’nin üzerinde
köyü boşalttı. Bugün Arap ordularının köylüleri kaçmaları konusunda uyardığını
söylüyorlar, ama bir yandan da o dönemde İsrailli yetkililerin etnik temizlik
çağrılarını görmezden geliyorlar.
Siyonist
liderler, katliamları Filistinlilere gözdağı vermek ve onların kaçmalarını
sağlamak için kullandılar. En çok tartışılan katliamlardan biri de Deyr Yasin Katliamı’dır.
Bu katliamda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzün üzerinde Filistinli
katledildi.[4]
Deyr
Yasin, Filistinli sivillere ve ele geçirilen direnişçilere yönelik
gerçekleştirilen katliamlardan birisiydi. İsrailli liderler, işlenen suçların
gayet net bilincindeydi, o suçlar sicillerine bir bir işlendi.[5]
Filistinlilere
yönelik etnik temizlik faaliyetleri ve nüfusun zorla transferiyle ilgili
işlemler sonrasında da sürdü. Bugün de İsrail hükümeti, uluslararası hukuku
ihlal ederek, yerleşim siyasetine, yargısız infazlara, mülkün zorla Kudüslü
Yahudilere devredilmesine ilişkin işlemlere devam ediyor.[6]
Farha isimli film,
bu türden suçları aktarıyor. İsrailli tarihçilerin İsrail Ordusu arşivlerinden
topladığı belgeleri temel alan film, birilerinin yüzünü kızartıyorsa, bu
kişiler oturup İsrail’in uyguladığı politikalara sundukları destek üzerinde
biraz düşünsünler.
Farha,
tarihsel gerçekleri aktaran bir film. Aynı zamanda genç bir Filistinli kadının
hikâyesini anlatıyor.
Farha’yı ve
Nekbe’yi anlamak için İsrailli tarihçi İlan Pappe’nin Etnik Temizlik
Filistin kitabı iyi bir başlangıç olacaktır.
Rayan Davud
3
Aralık 2022
Kaynak
Dipnotlar:
[1] Kendisiyle yapılan röportaj için bkz.: MME.
[2]
“Plan Dalet: Blueprint for Ethnic
Cleansing”, 8 Mart 2013, IMEU.
[3]
David K. Shipler, “Allon Denies ’48 Ouster of Arabs”, 25 Ekim 1979, NYT.
[4]
Ofer Aderet, “Testimonies From the Censored Deir Yassin Massacre”, 16 Temmuz
2017, Haaretz.
[5]
Adam Raz, “Classified Docs Reveal Massacres of Palestinian in ‘48”, 9 Aralık
2021, Haaretz.
[6] “Inside the Battle for Jerusalem”, Vice.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder