Sovyet İdaresinin İlk Ayları
Ekim 1917-Ocak 1918
20-24 Ekim 1917’de Petrograd Sovyeti
Askerî Devrim Komitesi (ADK) bir ayaklanma tertipledi ve şehirdeki garnizonun
desteğini güvence altına almak için uğraştı. 23 Ekim günü geç saatlerde
garnizondaki önemli birlikler, ya Kerenski hükümetine karşı ADK’ya yardım edeceklerine
ya da tarafsız kalacaklarına dair söz verdiler.
İlk başta Kerenski, tüm ADK
üyelerini tutuklamak istedi, fakat bunun yerine 24 Ekim günü Bolşevik basının
susturulması emrini verdi. Bu hamlesi, ayaklanmanın fitilini ateşledi. Sol
Sosyalist Devrimciler ve Anarşistlerle birlikte Bolşevikler, Kerensky’nin
ertesi gün toplanması planlanan İkinci Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi’ni tasfiye
etme niyetinde olduğunu iddia ettiler. Bu sebeple ADK, adım adım şehrin önemli
stratejik noktalarını “savunma amacıyla” kontrol altına almaya başladı. Gece boyu
ve 25 Ekim gününün gündüz saatleri boyunca çatışmalar yaşansa da Kerenski’nin
yardımına çok az askerî birlik geldi. Bu birlikler, içerisinde en dikkat çekeni,
bir subay eğitim birliği ve kadınlardan oluşan Ölüm Taburu idi.[1] 25 Ekim günü
akşam saatlerinde sovyet güçlerince kuşatılan Kerenski hükümeti, Kışlık Saray’dan
çıkamaz hâle geldi.
İkinci Tüm Rusya Sovyetleri
Kongresi
Ekim ayının başlarında sol
sosyalistler, “sovyetler adına iktidarı mı alalım yoksa sovyet iktidarının
kurulduğunu açıklamak için İkinci Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi’ni mi
bekleyelim” sorusu üzerinden tartışma yürüttüler. Kongrede solcu hiziplerin
çoğunluğu teşkil edeceği açıktı. Genel beklentiye göre, kongre sovyetler
içerisinde temsil edilen partilerden seçilen isimlerle tüm partileri içeren sosyalist
bir hükümetin kurulduğunu ilân edecekti. Buna karşılık, savunmacı bir pozisyon
alan devrimci Menşevik ve Sosyalist Devrimci liderler, Bolşeviklerin iktidarı
alma planlarını eleştirmekle kalmadılar, ayrıca tüm partileri içeren sosyalist
bir hükümetin kurulmasına karşı olduklarını beyan ettiler. Bu liderler ısrarla,
burjuvazinin hükümette yer almasının devrimin gücünü artırmak ve iç savaşı önlemek
için hâlen daha gerekli olduğunu dile getiriyorlardı. Ayrıca bu liderler, sovyet
kongresinin, ileride oluşturulacak olan Kurucu Meclis’in işlevlerini gasp etmek
gibi bir hakka sahip olmadığını söylediler.
Fakat 25 Ekim günü Kerenski’nin
ve Petrograd Sovyeti Askerî Devrim Komitesi’nin attığı adımlar, sovyet
kongresiyle ilgili tartışmanın niteliğini tümüyle değiştirdi. Artık mesele,
diğer politik partilerin Bolşeviklerin iktidarı alışına nasıl cevap
verecekleriydi.
25 Ekim günü öğleden sonra
yapılması planlanan sovyetler kongresi, Bolşeviklerin müdahalesiyle ertelendi.
Bolşevikler bu hamleyi, ADK’nın önce Kışlık Sarayı ve Geçici Hükümeti ele geçireceği
ümidiyle yapmışlardı.
Bu esnada bazı sosyalist partiler,
kendi toplantılarını gerçekleştirdiler ve ayaklanmaya verecekleri resmi
tepkinin nasıl olacağı üzerine çalışma yürüttüler.
Sovyet kongresi, 25 Ekim günü
akşam 10:45’te başladı. Delegeler, yaklaşık bir-bir buçuk kilometre uzaktaki Kışlık
Saray’dan gelen silâh seslerini işitiyorlardı. Ilımlı sosyalist parti
gruplarından ve bir dizi askerî teşkilâttan gelen temsilciler, Bolşeviklerin
kavgaya son vermesini talep ettiler. Menşevik ve SR sözcüleri ayaklanmayı
eleştirdiler, Bolşevikleri iç savaş başlatmakla suçladılar, ardından da salondaki
delegelerin protestolar içerisinde kongreden ayrılmalarını sağladılar. Üst düzey
bir dizi Menşevik ve SR, Bolşeviklere karşı gerçekleştirilen gösteriye katılmak
için Petrograd Kent Meclisi’ne gittiler.
Ilımlı sosyalistlerin kongreden
ayrılmasından kısa bir süre sonra Menşevik Enternasyonalistler ve Yahudi
sosyalist partiler adına kürsüye Yuli Martov çıktı. Martov da yaptığı konuşmada
şiddete son verilip, iktidarın barışçıl şekilde el değiştirmesi konusunda müzakerelerin
yürütülmesi çağrısında bulundu. Bolşevikler adına kongrede bulunan Trotskiy’nin
dillendirdiği argümanları alaya aldığını görünce Martov, kendi hizbini
protestolar eşliğinde salondan çıkarttı. Devrimin o en ünlü konuşmalarından birini
yapan Trotskiy, bu grubun arkasından, “Ait olduğunuz yere, tarihin çöp sepetine
gidin!” diye bağırdı.
Sol SR’lar da kavganın son
bulması çağrısında bulundular, ama toplantıyı terk etmediler. Bunun yerine, sovyet
iktidarını ilân eden kararın geçmesi konusunda yapılan oylamada Bolşeviklerden
yana tutum aldılar.
26 Ekim günü gündüz saatleri
boyunca Petrograd Sovyeti Askerî Devrim Komitesi, başkentteki konumunu güçlendirdi
ve Bolşeviklerin liberal muhaliflerine karşı harekete geçti. Liberallerin partisi
Kadet’in liderleri de zaten kısa bir süre önce Bolşevik direniş hareketine
karşı örgütlenme çalışmasına başlamış, hükümete bağlı çalışan memurları greve
çıkıp ayaklanma karşıtı gösteriye katılma yönünde teşvik etmişlerdi.
26 Ekim günü ADK, Kadet’in Rech
(“Konuşma”) isimli gazetesini kapattı, matbaasına el koydu. Aynı gün sovyet
kongresinden ayrılan Menşevik ve SR liderleri, Anavatanı ve Devrimi Kurtarma
Komitesi’ni kurdular ve birlikte ayaklanmayı mahkûm eden bildiriler
yayınladılar.
Menşevik Enternasyonalistler, bu Bolşevik
karşıtı komiteye katılmadılar. Bunun yerine, tüm partileri içerecek sosyalist
koalisyon hükümetinin kurulması konusunda Bolşeviklere baskı uygulamak amacıyla
Tüm Rusya Demiryolu İşçi Sendikası (Vikzhel) ile birlikte çalışma yürüttüler.
26 Ekim günü öğleden sonra Bolşeviklerden,
sol SR’lardan ve Menşevik Enternasyonalistlerden oluşan küçük bir grup, bir
araya gelerek, sol sosyalist bir koalisyon hükümetinin kurulmasının imkân dâhilinde
olup olmadığını tartıştı. Ancak bu görüşmeler, bir anlaşmayla neticelenmedi.
Lenin, üst düzey bir dizi
sosyalist liderin tutuklanmasını emretmek gibi adımlarla müzakereleri
baltalamak için elinden geleni yaptı. Bolşeviklerin önemli liderleri ise o günü
Lenin’in sovyet kongresinin akşam oturumunda sunduğu barış ve toprakla ilgili karar
taslaklarını tartışarak geçirdiler.
26 Ekim günü yapılan oturumda
İkinci Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi, Rus Devrimi’nin çözüme kavuşturamadığı en
önemli meseleleri olan barış ve toprak reformu ile ilgili kararları onayladı.
Lenin, kongreye barış kararını sundu. Kararda, savaşın tarafı olan ülkelerin
başındaki hükümetler toprak ilhakı veya mali tazminat olmaksızın, ulusların
kendi kaderini tayin hakkını güvence altına alan “adil ve demokratik” bir barış
için acilen müzakere yürütmesini öneriyordu.[2] Lenin’in kararı, aynı zamanda
savaşın içindeki ülkelerde, bilhassa İngiltere, Fransa ve Almanya’da bulunan
işçilere çağrıda bulunuyor, onların savaşa son verme konusunda acilen ve
kararlı bir tutumla harekete geçmesini istiyordu. Burada burjuva hükümetler savaşa
son veremiyorlarsa, beynelmilel bir sosyalist devrimin son vereceği
söylenmekteydi.
Bu alınan kararla Lenin’in
hükümeti, geçici hükümetin yapamadığı bir şeyi yapmış oldu: halkın hiç destek
vermediği bir savaşı durdurmak için önemli ve kararlı bir adım atıldı. Kongrede
barış kararı yapılan oylamayla onaylanınca, Lenin, halkın dillendirdiği, ama geçici
hükümetin yerine getiremediği bir başka talebi, toprak reformu talebini ele
aldı.
Lenin’in hazırladığı toprak
kararnamesinin büyük bir kısmı, SR’ların toprak programından kopyalanmıştı. Kararname,
özel toprak mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını öngörüyordu. Özel kişilerin
elinde bulunan tüm araziler ve mülkler, kiliselerin ve manastırların sahip olduğu
tüm topraklar ve Romanov hanedanına ait tüm araziler, üzerlerindeki çiftlik
binaları, aletler ve hayvanlarla birlikte, sahiplerine tek kuruş tazminat
ödenmeksizin, şehir sovyetlerinin ve toprak komitelerinin kontrolüne bırakıldı.
Kongre, bu kararnameyi de oyladı.
Köylülerin ana talebi olan toprağın yeniden dağıtılması talebini derhal yerine
getireceğini vaat eden Lenin, bu sayede kurucu meclisin köylülerin çoğunluğu
gözünde sahip olduğu önemi azalttı ve sol SR’ların Sovyet hükümetiyle işbirliği
yapmayı kabul etmelerini kolaylaştırdı.
26 Ekim günü kongreden geçen
üçüncü kararname ile yeni sovyet hükümeti kuruldu. Sovnarkom olarak bilinen
Halk Komiserleri Konseyi adını taşıyan yeni bakanlar kurulu, sovyet kongresinde
alınan kararların uygulanması ve kongrede belirlenen “program” uyarınca gerekli
politikaların yürürlüğe konulması işini üstlendi.
Aslında Sovnarkom, sovyet
kongresine ve Tüm Rusya Sovyetleri Merkez Yürütme Komitesi’ne bağlıydı. Lenin
Sovnarkom başkanı, Trotskiy dışişleri bakanı, Stalin ise ulusal işler bakanı
oldu. Kararnamede adı geçen tüm halk komiserleri Bolşevik’ti.
Menşevikler ve SR’lar, kongreyi terk
ettiler ve gayrimeşru ilân ettikleri yeni hükümetle bağlarını koparttılar. Sol
SR’lar ve Menşevik Enternasyonalistler, Bolşevikler, tüm büyük sosyalist
partileri içeren bir koalisyon hükümeti kurmadığı sürece, hükümete girmeme kararı
aldılar. Fakat bu, Lenin’in de Trotskiy’nin de atmayacağı bir adımdı.
Öte yandan sol SR’lar ve Menşevik
Enternasyonalistler, Merkez Yürütme Komitesi’ne girmeyi kabul ettiler ve burada
başta küçük bir azınlık grubu meydana getirdiler.
Lenin, bu süreçte sol
sosyalistlere bakanlık verilebileceğini söyledi. Zira o dönemde halkta oluşan
genel kanaate göre sovyet iktidarı, tüm sosyalist partileri içeren bir koalisyona
ait olmalıydı, fakat ortada sadece Bolşeviklerden oluşan bir Sovyet hükümeti
vardı.
27 Ekim gününün ilk saatlerinde Tüm
Rusya Demiryolu İşçi Sendikası’ndan bir temsilci, sovyet kongresinde platforma çıktı.
Sendikanın tüm kongre kararlarının geçersiz olduğunu düşündüğünü söyledi. Çünkü
SR’lar ve Menşevikler kongreyi terk ettiği için kararlar yeterli çoğunluk olmadan
alınmışlardı. O dönemde demiryollarının kontrolünü elinde bulunduran sendika Kerenski
yanlısı askerlerin ve karşı-devrimci güçlerin Petrograd’a gelmesine izin
vermiyordu. İşte böylesi bir güç, o günlerde sovyet hükümetini tanımıyor ve “devrimci
sosyalist hükümetin tüm devrimci demokrasi sahasına karşı sorumlu olduğunu”
ısrarla dile getiriyordu. Bu gelişme, birkaç gün boyunca gerilimi tırmandırdı,
nihayetinde de büyük sosyalist partiler arasında süren müzakerelerin sonuçsuz
kalmasına neden oldu.[3]
[Kaynak: Competing Voices from the Russian Revolution, Yayına Hazırlayan: Michael C. Hickey, Greenwood, 2011, s. 449-452.]
Dipnotlar:
[1] Mayıs 1917’de Savaş Bakanı Aleksandır Kerenski, Kadınların Ölüm Taburları
adı verilen, sadece kadın gönüllülerden oluşan askeri muharebe birlikleri kurulması
kararına onay verdi. Bu birliklerin amacı, kadınlardaki yurtseverliği ve şevki görüp
harekete geçeceği (belki de utanacağı) düşünülen erkek askerlerin motive
edilmesiydi.
[2] 26 Ekim tarihli kararların
çevirileri için bkz.: Rex A. Wade, The Bolshevik Revolution and the Russian
Civil War (Westport, CT; Londra: Greenwood, 2001), s. 166–168.
[3] Demiryolu İşçileri Sendikası’nın
kapsamlı bir sosyalist koalisyon hükümeti kurmak için yürüttüğü müzakereler ve ortaya
koyduğu çabalar konusunda bkz.: James Bunyan ve H. H. Fisher, The Bolshevik
Revolution, 1917–1918 (Stanford: Stanford University Press, 1934), s. 155–156,
185–209.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder