25 Ekim sabahı sovyet yanlısı
güçlerin kentin kontrolü için verilen mücadeleden zaferle çıkmak üzere olduğu görüldü.
O gün sovyet, savunma pozisyonundan saldırı pozisyonuna geçti. Bunun önemli bir
nedeni de gece yarısından sonra Lenin’in sovyet merkez binasına gelmesiydi. Sabah
Lenin, alelacele geçici hükümetin yıkıldığını, halkın sovyet temelli bir
hükümet kurulması talebinin yerine getirildiğini ilân eden bir bildiri kaleme
aldı. Bildiri, hızla baskıya verilip tüm şehre dağıtıldı. Ardından gece vakti
İkinci Tüm Rusya İşçi ve Asker Vekilleri Kongresi’nde kongre adına iktidarın
alındığı duyuruldu. Böylelikle sovyet kongresi, yeni sovyet devletinin ana yasama
kurumu ve onay makamı hâline geldi.
* * *
Rusyalı Yurttaşlara!
Geçici hükümet düşürülmüştür. Devlet
iktidarı, bugün itibarıyla Petrograd proletaryasının ve garnizonun başında
bulunan Petrograd İşçi ve Asker Vekilleri Sovyeti’ne bağlı Askerî Devrim
Komitesi’nin eline geçmiştir.
Halkın uğruna mücadele ettiği,
demokratik barışın acilen tesis edilmesi, toprak mülkiyetin ilgası, üretimin
kontrolünün işçilere geçmesi ve sovyet iktidarının kurulması taleplerini temel
alan dava, böylelikle güvence altına alınmıştır.
Yaşasın işçilerin, askerlerin ve
köylülerin devrimi!
Petrograd İşçi ve Asker Vekilleri
Sovyeti Askerî Devrim Komitesi
* * *
Halkın savaşın son bulması arzusu,
önceki hükümetin yıkılmasında oynadığı rolün gayet iyi bilincinde olan yeni sovyet
hükümetinin yüzleştiği belki de en ağır sorundu. Bu sebeple Bolşevikler, 26-27
Ekim akşamı gerçekleşen İkinci Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi’nin ikinci oturumu
öncesi bir barış çağrısı yaptılar. Kendisinin kaleme aldığı, savaşın içinde yer
alan ülkelere yapılan bu barış çağrısını bizzat Lenin okudu.
* * *
Barış Kararnamesi
24-25 Ekim devriminin meydana
getirdiği, kendisini işçi, asker ve köylü vekilleri sovyetlerine dayandıran
işçi ve köylü hükümeti, tüm savaşan ülkelerin halklarına ve hükümetlerine adil
ve demokratik bir barış için acilen müzakere sürecini başlatma çağrısında
bulunur.
Tüm savaşan ülkelerdeki, savaşın
bitap düşürdüğü, zulmettiği, acı çektirdiği emekçi halkların büyük bir
çoğunluğunun arzusu olan adil veya demokratik barışı Rus işçileri ve köylüleri,
çarlık monarşisinin yıkılmasından beri en kararlı biçimde, tüm ısrarıyla talep etmişlerdir.
Hükümet barış derken, ilhaksız (yani yabancı ülkeler ele geçirilmeksizin,
yabancı uluslar zorla başka bir ülkeye katılmaksızın) tazminat olmadan
yapılacak barışı kastetmektedir.
Rusya hükümeti, bu türden bir barışın
tüm savaşan uluslar tarafından yapılmasını önerir, tüm gerekli tedbirleri hemen
şimdi, hiç geciktirmeden almaya hazır olduğunu, tüm ülkelerin ve tüm ulusların
halklarına ait temsilcilerinden oluşan, yetki sahibi meclislerce bu barışın tüm
şartlarını onaylayacağını beyan eder.
Tüm ülkelerin hükümetlerine ve
halklarına barış müzakerelerinin acilen başlatılmasını öneren sovyet hükümeti,
kendi adına, bu müzakereleri yazılı olarak, telgraf yoluyla, muhtelif ülkelerin
temsilcileri arasında yürütülecek müzakereler üzerinden veya bu temsilcilerin
katılacağı bir konferansta yürütmeye hazır olduğunu beyan eder. Bu müzakerelerin
yürütüleceği süreci hızlandırmak adına hükümet, tarafsız ülkelere tam yetkili
temsilcisini atamaktadır.
Hükümet, tüm savaşan ülkelerin
hükümetlerine ve halklarına ateşkesin acilen ilân edilmesini önermektedir. Kendi
adına hükümet, bu ateşkesin en fazla üç ay içerisinde tamamlanması gerektiğini
düşünmektedir. Bu, savaşa girmek zorunda kalmış veya kendi isteğiyle dâhil
olmuş tüm halkların ve ulusların temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilecek
barış müzakerelerinin tamamlanması ve barış şartlarının nihai onay işlemi için
tüm ülkelerin halklarına ait yetki sahibi meclislerin toplanması için yeterli
bir süredir.
* * *
Barış meselesinin yanında
toprakların dağıtılması meselesi de yeni sovyet hükümetinin yüzleştiği ağır
sorunlardan biriydi. Bolşevikler, toprak konusunda da bir kararname çıkarttılar.
Barış kararnamesinden sonra hazırlanan kararname, 26 Ekim’i 27 Ekim’e bağlayan
gece düzenlenen ikinci oturumda kongreye sunuldu. Lenin, kendisinin yazdığı
kararnameyi okudu ve onu savunan bir konuşma yaptı. Kararnamede, yaz ortasında
242 köylünün imzaladığı vekaletname de yer almaktaydı. Bu belgeler, Tüm Rusya Köylü
Vekilleri Kongresi’nin gazetesinde yayımlandı (Kongre, esasen Bolşevik Devrimi’ne
karşı çıkan Sosyalist Devrimcilerin kontrolündeydi.)
Vekaletnamede arazi transferine
dair birkaç ayrıntıya yer verilmekte, köylülerin görüşleri aksettirilmekte, “tüm
toprak, tek kuruş tazminat ödenmeden müsadere edilmeli, tüm halkın mülkü hâline
gelmeli, işleyenin kullanımına verilmelidir” türünden ibareleri içermekteydi.
* * *
Toprak Kararnamesi
(1) Toprak mülkiyeti, tek kuruş
tazminat ödenmeksizin ortadan kaldırılmıştır.
(2) Tüm araziler ve mülkler,
kiliselerin ve manastırların sahip olduğu tüm topraklar ve hanedana ait tüm
araziler, üzerlerindeki çiftlik binaları, aletler ve hayvanlarla birlikte,
sahiplerine tek kuruş tazminat ödenmeksizin, köy birlikleri (volost) toprak
komiteleri ve ilçelerdeki (uyezd) köylü vekilleri sovyetinin kontrolüne
bırakılmıştır.
(3) Bundan sonra tüm halka ait
olan, müsadere edilmiş mülkiyete verilecek tüm zararlar, büyük bir suç
sayılacak ve bu cürmü işleyenler, devrim mahkemelerinde yargılanacaklardır. İlçelerdeki
köylü vekilleri sovyetleri, arazilerin müsaderesi sırasında düzeni sağlamak, mülklerin,
bilhassa müsadere edilecek malikanelerin büyüklüklerini belirlemek, müsadere
edilmiş tüm mülklerin envanterini eksiksiz çıkartmak ve binalar, alet-edevat,
hayvanlar ve mahsul gibi unsurlarla birlikte halka aktarılan tüm tarımsal
işletmeleri devrimci bir tarzda korumak amacıyla gerekli tüm tedbirleri alır.
(4) [Uzun olması sebebiyle,
ayrıca olayların anlaşılması noktasında pek de önemli olmayan detaylar içerdiği
için, köylü vekaletnamesine burada yer verilmedi.]
(5) Sıradan köylülerin ve sıradan
Kazakların toprağına el konulmayacak.
[Kaynak: Rex A. Wade, The Bolshevik Revolution and Russian Civil War, Greenwood Press, 2001, s. 166-168.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder