Samidoun
Filistinli Tutsaklarla Dayanışma Ağı, Yunan hükümetinin tutsaklara yönelik
muamelesini protesto etmek amacıyla 8 Ocak 2021 günü açlık grevine giden, 22
Şubat 2021 gününden beri su içmeyi reddeden Yunan politik tutsak Dimitris
Kufontinas[1] ile dayanışma içerisinde olduğunu ifade eder. Biz ayrıca 36
yıldır Fransa’da tutsak olan ve 6 Mart 2021 günü Kufontinas ile dayanışmak
amacıyla bir günlük açlık grevi eyleme yapacak olan Filistinli devrimci Corc
İbrahim Abdullah’ı da selâmlıyoruz.[2]
17
Kasım Devrimci Örgütü içerisinde oynadığı rol üzerinden 2002 yılından beri
hapiste tutulan Kufontinas, bugün Yunan hükümetinin kendisine karşı yürüttüğü
“mücadele”ye karşı koyuyor. Bilindiği üzere hareket, ismini öğrenci
ayaklanmasına karşı Yunan faşist askerî cuntasının 17 Kasım 1973 günü
gerçekleştirdiği katliamdan alıyor.
Hükümet,
son süreçte hapishanelerdeki devrimci tutsakları hedef almak amacıyla ceza
kanununu değiştirdi. Bu saldırının hedefinde, özel olarak silâhlı sol ve
devrimci hareketler içerisinde yer almış ve “terörizm” suçlamasıyla hapse
atılmış isimler bulunuyor. Söz konusu değişikliklerle birlikte “terör”den uzun
süredir içeride yatan ve disiplin konusunda özel bir sicile sahip olan
tutsaklar, taşradaki hapishanelere alınmamaya başlandı.
Bu
kanunun onaylanmasıyla Dimitris Kufontinas, Kassevitya’daki taşra
hapishanesinden alındı.[3] Nakledilen bir tutsağın önceden tutulduğu yere geri
getirilmesine dair hükme rağmen Kufontina, Atina’daki Koridallos hapishanesi
yerine şartların ağır olduğu Domokos’taki cezaevine nakledildi. 16 yıldır
Koridallos’ta bulunan Kufontinas, burada aile üyeleriyle görüşme imkânına
sahipti.
Bugünse
Dimitris Kufontinas kritik bir durumda. Lamia Hastanesi’ndeki yoğun bakım
ünitesinde tutulan Kufontinas’ta akut böbrek yetmezliği gelişti.[4] Hastane,
sonrasında iki böbreğinin de işlevini yitirdiğini duyurdu. Kendisinin yaptığı
açıklamada Kufontinas şunları söyledi:
“Ölmek istemiyorum, sadece
çöp muamelesi görmek istemiyorum! Kimseyi kendimi öldüreceğim diye tehdit
ediyor değilim. Haklı ve meşru bir isteği yerine getirmedikleri takdirde bana
da ölüme onurla ve gururla yürümekten başka seçenek kalmıyor. Eğer Mitsotakis
hükümeti kanuna uygun olanı yapmazsa, bu meseleyi insanlık temelinde gündeme
getirenlere kulak vermezse o, katil devlet olarak varolmaya devam
edecektir.”[5]
Atina’da
ve Avrupa genelinde protesto eylemleri ve gösteriler düzenlendi. Atina’da
sokaklara binler döküldü, Berlin’de düzenlenen eyleme ise büyük bir kitle
katıldı.
Hapiste
kaldığı süre boyunca Kufontinas faaliyetlerine devam etti. Bu süre zarfında iki
kitap yazdı. O, aynı zamanda Filistin mücadelesi ve Filistinli politik
tutsaklarla dayanışma içerisinde olduğuna dair açıklamalar yaptı, hatta 2018
yılında diğer Yunan politik tutsaklarla birlikte bir mektup yayınladı.
“Son otuz yıldır Filistin
halkı, emperyalistlerin pençesi altında, ondan önce de sömürgecilerin
pençesiyle boğuşuyordu. Bu da onların kararlılıkla ve yorulmak nedir bilmeden
nasıl direnebildiklerini izah ediyor. Onlar, özgürlük konusunda duydukları
açlık ve mücadele içerisinde toprağa akmış olan, binlerce Filistinlinin kanıyla
direniyorlar. […] ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını
açıklaması ve Netanyahu’nun bu adımı ileride başlatılacak her türden barış
sürecinin ana koşulu olarak gördüğüne dair sözü ardından İntifada daha da
yoğunlaştı.
ABD, NATO ve son dönemde
burjuvazinin jeostratejik çıkarları uyarınca biçimlenmiş olan
Yunanistan-Kıbrıs-İsrail-Mısır bloku arasında oluşmuş emperyalist koalisyonun
bir üyesi olarak Yunan hükümetinin elinde birçok Ortadoğu halkının kanı
vardır.”[6]
Mektubun
altında Dimitris Kufontinas, Kostas Gurnas, Kostas Sakkas, Marios Seisidis,
Panagiotis Aspiotis ve Gregoris Sarafudis’in imzaları vardı.
Samidoun,
dünya genelinde tüm o insanlarla birlikte, Dimitris Kufontinas’ın Atina’daki
Koridallos hapishanesine nakledilmesi ve ona karşı yürütülen mücadelenin sona
erdirilmesi ile hayatının kurtarılması için acilen eyleme geçilmesini talep
eder. Biz, Kufontinas ve bilhassa Filistinli devrimci tutsak Corc Abdullah
gibi, emperyalist güçlerle onlara suç ortaklığı yapan rejimlerin en ağır
baskılarına rağmen ilkelerini savunmaya devam eden dünya genelindeki tüm o
insanlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu en güçlü şekilde ifade ediyoruz.
Samidoun
5
Mart 2021
Kaynak
Dipnotlar
[1]
David Rovics, “November 17th, 1973 and the Legacy of State Terror”, 2 Şubat
2021, Counterpunch.
[2]
“Georges Abdallah”, 5 Mart 2021, Liberez.
[3]
“Dimitris Koufontinas”, 12 Şubat 2021, Lucha.
[4]
“They Threaten with Hydration”, 5 Mart 2021, Enough.
[5]
“I Don’t Want to Die”, 1 Mart 2021, Enough.
[6]
“Athens Event”, 4 Ocak 2018, Samidoun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder