Bir
yıl öncesine kadar Kara Panterler’in adı çok işitilirdi, bu mücadele tarzı
hakkında çok şey duyardık. Kara Panterler’in vakti geçti mi sizce?
Kara
Panterler var ve Oakland gibi yerlerdeki topluluklarda hâlâ epey faaller. Şu an
Kara Panter Partisi içinde neler yaşanıyor, bunun ne kadarını biliyorsunuz
bilmiyorum, ama parti üyeleri hâlâ çok iş yapıyorlar.
Bunlardan
biraz bahsedebilir misiniz?
Eğer
bir devrimci durumdan bahsediyorsanız fiziken devrim yapacak, devrimi
örgütleyecek, tüm işleri hâlledecek insanlara sahip olmalısınız.
Siz
nasıl katıldınız? Şiddet eylemi, bir çatışma süreci üzerinden mi katıldınız?
Ne
zaman devrimden bahsetsem, birçok insanın aklına hemen şiddet geliyor, ama hiç
kimse, her türden devrimci saldırının gerçek muhtevasının hedeflere ulaşma
tarzınıza değil, uğruna mücadele ettiğiniz ilkelere ve hedeflere tabi olduğunu
anlamıyor.
Diğer
yandan, bu toplumun örgütlenme tarzından, her yerde, yüzeyde olan şiddetten
ötürü, sizin bu türden patlamalar yaşanmasını bekliyor olmanız gerekiyor. Tepki
olarak bu tip şeyler olmasını bekliyor olmalısınız.
Eğer
siyahsanız, tüm ömrünüz boyunca siyah bir toplum içerisinde yaşıyorsanız ve her
gün sizin etrafınızı saran beyaz polislere tanık oluyorsanız sokaklarda,
böylesi bir tepki doğal…
Örneğin
o olay yaşanmazdan çok önce, Los Angeles’ta yaşarken, ben yolda sürekli
durdurulurdum. Hayır, polis benim kim olduğumu bilmezdi. Sırf siyah bir kadın
olduğum için, onlar benim doğalında bir “militan” olduğumu düşünürlerdi.
Sürekli
böylesi bir durum içerisinde yaşayan birine, yani bana, şiddeti onaylayıp
onaylamadığımı soruyorsunuz. Yani demem o ki, bu sorunun, silâhları onaylayıp
onaylamadığım sorusunun benim için hiçbir anlamı yok.
Ben
Birmingham Alabama’da büyüdüm. Bazı dostlarım, ırkçıların yerleştirdikleri
bombalar yüzünden öldü. Hatırlıyorum, evimizin karşısında bomba patlamıştı, yer
yerinden oynamıştı. Babam evde hep silâh bulundururdu, çünkü her an birileri
bize saldırabilirlerdi.
O
zamanlar [kamu güvenliği komiseri] Bull Connor, radyoya çıkıp “zenciler beyaz
mahallelerine girdi, bu akşam çok kan akacak” diye açıklamalar yapardı. Ablamın
üç arkadaşı, annemin öğrencileri, bombalı saldırıda öldürüldüler. […] O günden
sonra insanlar mahallede elde silâh devriye attılar ki böyle bir olay bir daha
yaşanmasın diye.
İşte
bu yüzden, biri bana şiddet meselesini sorunca çok şaşırıyorum. Soruyu soran
kişi şiddetin ne demek olduğunu bilmiyor. Oysa siyahlar, şiddetten gayrı bir
şey görmüyor. Bu ülkede siyahlar şiddetten başka bir şey tecrübe etmiyor.
Afrika sahillerinden ilk siyah kaçırılıp buraya getirildiği günden beri böyle
bu.
Angela Davis
Kaliforniya Eyalet Hapishanesi
1972
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder