24
Mayıs 2020’de insanlar, Minneapolis’te elleri kelepçeli Siyah bir adamın
boğularak öldürülmesine şahit oldular. Bu insan, herkesin gözü önünde linç
edildi.
Ama
bu sefer olayı seyreden kalabalık alkış tutmadı, bunun yerine George Floyd’u
öldüren polise onun nefes almasına izin vermesi, boğazına dayadığı dizini
çekmesi için defalarca yalvardı. Hatta bazıları müdahale etmeye çalışsa da
köpeklerin hırlamasından nasibine düşeni aldı.
Geçmiş
yıllardan farklı olarak bu sefer cinayet, tüm dünya olaya şahit olsun diye
kayıt altına alındı. Ve Minneapolis’in altındaki dinamit kuyusu patladı! Binler
gösterilere katılmak için sokaklara döküldü.
Oysa
birkaç yıl öncesine kadar dünya ve Amerika, Siyahların ve Latinlerin polislerce
katledildiğini büyük ölçüde görmezden geliyordu.
Cep
telefonu ve sosyal medya sayesinde insanlar, dünyayı ırkçı emperyalist işgal
koşullarında hayatlarımıza ait önemli bir gerçeğe şahit olmak zorunda
kalıyorlar.
Jim
Crow döneminde linç için sağa sola saldıran kalabalıkların öldürdüğünden daha
fazla insanımızı öldürdü bu polisler. Üstelik Jim Crow döneminden farklı olarak
bugün bizi katledenler, mağdurların gözünü korkutup saldırganları “adalet
dağıtan kişiler” olarak takdim etmek suretiyle kendi saflarını sıklaştıran bir
sistem eliyle korunuyorlar. Hatta bu cinayetleri zararsız, bildiğimiz
cinayetten farklı bir şey olarak tarif eden bir dile başvuruyorlar. Yaşanan
cinayeti adlı adınca anmak yerine onu “polisin karıştığı, silâhların
ateşlendiği bir olay” olarak tarif ediyorlar.
Oysa
eskiden beri aşina olduğumuz linç eylemleri devam ediyor. Dün olduğu gibi bugün
de polisler, bu tür şiddet eylemlerine dâhil oluyorlar. Onlar bizim toplumumuza
hizmet etmediler, onu koruma görevini hiçbir vakit üstlenmediler.
Siyahlar
ve Latinler, Amerikan toplumunda her daim kendilerini boğan, etrafı çitle
çevrili mahallelerinde yaşadılar. Amerikalı elitler, politik liderler,
çoğunlukla polisler ağaçlara astıkları canlarımızın boğularak ölmelerini
seyrettiler. Bugün de buna devam ediyorlar.
George
Floyd, 2014’te öldürülen Eric Garner gibi boğularak öldürüldü. O günde
gösteriler düzenlendi, “nefes alamıyorum!” denilerek eylemler gerçekleştirildi.
Bu cinayetlerin yaşanmasına neden olan ırkçı kapitalist toplum alaşağı
edilmeli. O güne dek nefes almak bize haram!
Mücadeleye
cüret edin!
Kazanmaya
cüret edin!
Tüm
iktidar halka!
Kevin Rashid Johnson
Yeni
Afrika Kara Panter Partisi Savunma Bakanı
27 Mayıs 2020
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder