“Bir ülkeyi
çökerttiğinizde iyi bir mücadele vermiş olmazsınız. Bu, sadece sizin süreci iyi
yönettiğiniz anlamına gelir. Çöküş, esasen düz anlamıyla, eksik yönetim
demektir.”[1]
[Bernard
Fall -1965]
“Devrimci savaş, bir
tür ihzar müzekkeresiyle yürütülemez.”[2]
[Albay
Charles Lacheroy -1957]
“Kontrgerilla
Faaliyetlerinin Clausewitz’i” olarak anılan David Galula, ABD’de geliştirilmiş
olan kontrgerilla doktrini üzerinde olağanüstü bir etkiye sahiptir. Altmışlarda
kaleme aldığı yazılar, 2008’e dek tercüme edilmemiştir. Galula’nın geliştirdiği
kontrgerilla teorisi, Fransızların Cezayir devrimini bastırmaya yönelik
faaliyetlerine dayanmaktadır.[3]
David
Galula’nın iki kitabı var. Bu kitapların ilkini RAND Corporation yayımlamış,
ikincisi ise Harvard Üniversitesi’nin desteğiyle basılmış. İki kitap da
ayaklanmalara dair kapsamlı bir analizi ve kontrgerilla faaliyetleri ile ilgili
reçeteler sunuyor. Galula’nın ilk kitabı, Cezayir’in Kabile bölgesinde
gerillaya karşı sürdürülen savaşla ilgili somut deneyimlere odaklanırken,
ikincisi savaştan öğrenilen kontrgerilla ilkelerini ortaya koyuyor.[4]
ABD,
Galula’nın bu analizlerini Irak’ta yürüttüğü kontrgerilla faaliyetleri
esnasında kullandı. Galula, ayaklanmaları iç dinamiklere dayanan olaylar olarak
görüyor. Komünist ya da burjuva milliyetçi bir nitelik arz etmesi muhtemel olan
bu ayaklanmalar, davaya bağlı çekirdek kadro üzerinden ilerliyorlar. Galula’ya
göre bu hareketler, asayişi sağlama konusunda herhangi bir sorumluluğa sahip
olmadıkları için kitleleri sürece dâhil etme imkânı buluyorlar. Ayrıca “bugüne
dek görülmüş en tutkulu ırk olan Müslümanlardan oluşan milyonların arzu ve
isteklerine seslenebiliyorlar”[5]
Galula’nın
yazdığı kadarıyla kontrgerilla faaliyetleri dâhilinde hukuk sistemi, çok fazla
muhalif ve gerilla yakalamaya imkân veren olağanüstü hâl tedbirlerine
indirgenemez.[6] Bu sorunu, önleyici tedbirler kadar, isyancıların içine sızma
ve onları gözetleme de çözebilir, bu nedenle “hukuk sisteminin mevcut sisteme
uyarlanması, bürokrasinin güçlendirilmesi, polisin ve silâhlı kuvvetlerin
tahkim edilmesi, eğer kontrgerilla liderliği kararlı ve uyanık ise, isyana
dönük gayretlerin cesaretini kırar”.[7]
İlerleyen
süreçte yerli uzmanların (veya yerlileşmiş Fransız uzmanların) yetiştirilmesine
ihtiyaç duyulacaktır. Bu insanların korunması önemli bir meseledir. Bu koruma
ise Cezayir genelinde askerlerin çekirge sürüsü gibi her yanı kuşatması ile
mümkündür.[8]
Izgaralama
veya kent ve kırsal bölgelerin tedrici olarak fethedilmesi, Fransız ordusunun
ana taktiği hâline gelir. Burada amaç, isyancıların silâh gücünü kırıp halkı
pasifize etmektir.[9] Pasifize etme sürecinde devreye ülke içinden müttefikler
sokulur. Bu müttefikler, “Fransızlardan yana olan Müslümanları belirler, halkın
çoğunluğu bu kişiler eliyle harekete geçirilir, hep birlikte isyancılar ve
militan destekçileri yok edilir.”[10]
Yerel
müttefiklere ek olarak ülkedeki Fransız askerinin varlığı kalıcılaştırılır,
nüfus sayımı yapılır, gerekli ölçümler gerçekleştirilir, halk izlenir, sürekli
gözetime tabi tutulur, uzlaşmaya gitmeyenler tutuklanır veya bunlara para
cezaları kesilir, zorla çalıştırılır, ücretli olarak belirli yerlerde istihdam
edilir.
Galula,
Fransız paraşütçü birliğinin Cezayir Savaşı’nda Kazbah şehrini gerilladan
temizleme faaliyetlerini büyük bir hayranlıkla anar, bu noktada “bana kararlı
yüz asker verin, Paris gibi bir şehirde bile terör estiririm” der[11] ama bir
yandan da koruma ve güvenlik tedbirleri üzerinden tarafsızmış gibi görünen
sivil halkın ikna edilmesi suretiyle halkın rızasını alma meselesine de
odaklanır. Galula, bu değerlendirmenin ardından kontrgerilla faaliyetlerinin
“yasalar”ını belirler:
“İlk yasa. Hedef halktır.
Halk, aynı zamanda savaşın gerçek sahasıdır.
İkinci yasa. Halk
kendiliğinden destek sunmaz, her hâlükârda bu destek örgütlenmelidir. Halkın
desteği, ancak kontrgerilla faaliyetlerinden yana olan halk içindeki azınlığın
çabaları ile elde edilebilir.
Üçüncü yasa. Bu azınlık,
ancak kontrgerilla faaliyeti yürüten gücün nihayetinde zafer elde edeceği
görüldüğü noktada ortaya çıkar, çoğunluk, ancak bu aşamada azınlığın peşinden
gider.
Dördüncü yasa. Halkın
tavrını savaş sahasında çatışan davaların doğal vasıfları değil, şu iki temel
soruya verilen cevap belirler: Hangi taraf kazanacak? Hangi taraf halkı en
fazla tehdit ediyor ve hangisi halka en fazla korumayı sağlayacak?”[12]
Bu
çıkarımlar, siyasetin özü konusunda çok az şey söyler ama öte yandan da politik
sorunlara verilecek çözümlere odaklanırlar. Bugün ABD’de geliştirilmiş olan
kontrgerilla doktrini, Galula’nın bu çıkarımları üzerine kuruludur.
İlginçtir,
Galula esasen Fransa’da pek bilinen bir isim değildir. Fransa’daki devrimci
savaş okulunu pratikte General Marcel Bigeard ve General Jacques Massu, teoride
ise Albay Colonel Charles Lacheroy (ki kendisi sonrasında yarı faşist Gizli
Ordu Teşkilâtı’nın üyesi olmuştur), General Jacques Hogard ve Albay Roger
Trinquier temsil eder.[13]
Bu
subayların içinde bilhassa Trinquier, ABD’nin Vietnam ve Latin Amerika’daki
kontrgerilla pratiği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Trinquier’nin Modern
Savaş isimli eseri İngilizceye çevrilmiş ve ABD’deki harp akademilerinde ve
askerî okullarda okutulmuştur. Üstelik bu süreçte Trinquier, söz konusu
kurumların başındaki eğitimcilerle sürekli yazışma imkânı bulmuştur.[14]
Roger
Trinquier, Çinhindi’nde subay olarak faaliyet yürütmüş, ABD’nin Vietnam’da
kendince yürüttüğü savaş esnasında taklit ettiği bir yöntem olarak Thai ve Meo
dağlılarından Fransa adına savaşacak milisler örgütlemiştir. Altmışlarda
Trinquier’yi ABD Kara Kuvvetleri’nin gündemine taşıyan, ondaki bu
vasıflardır.[15]
Yukarıda
ismi geçen komutanları romanının başkahramanı yapan Jean Larteguy’un Senturyonlar
romanının yanında ilgili isimler ayrıca, perde gerisinde de olsa, Gilo
Pontecorvo’nun ünlü filmi Cezayir Savaşı’nda da karşımıza çıkarlar.
Savaş
sonrasında Trinquier, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin on bir eyaletinden biri
olan Katanga Eyaleti’nin başındaki Moise Tshombe’nin yardımına koşar ve ona
bağlı orduyu teşkilâtlandırır. Doksanlarda Fransa’da savaş arşivleri üzerindeki
gizlilik kaldırılıp Cezayir Savaşı’nın tarihinin en azından akademide gözden
geçirilmesi mümkün hâle gelince Trinquier, bu sefer bir dizi filmde ve kitapta
arz-ı endam eder: Bunlardan biri Paul Aussaresses’in Kazbah Savaşı isimli
hatıratı, diğeri Marie-Monique Robin’in Fransız kontrgerilla faaliyetlerinin
Latin Amerika’daki cuntalar üzerindeki etkisini ele alan Ölüm Mangaları isimli
belgesel filmi ve kitabıdır.[16]
Fransız
Okulu’nu (ve Trinquier’yi) Galula’dan asıl ayıran husus şudur: Okul ve
Trinquier, daha çok ayaklanmanın dış kaynaklı sebeplerine odaklanır ve gerekli
olan her araca başvurma yöntemine başvurur. Bu yöntemse hukukun ilgasını ve
savaş kurallarına uyulmaması gibi hususları kapsar.[17]
Galula
ise kontrgerilla mücadelesi esnasında imaja ve temsiliyete odaklanırken,
Trinquier orduyu kaba güç kullanma aracı olarak görür ve savaşırken uygulanan
zulümler veya kanunlara uyulmaması konusunda zerre rahatsız olmaz:
“Nizami orduya karşı çıkan
bir partizan ve gayrinizami güç, üzerinde üniforma olmaksızın yürüttüğü savaşta
savaşın kurallarını ihlal eder (böylece risklerden kaçınma imkânı bulur), ama
bir yandan da aynı kuralların sağladığı korumadan mahrum kalır. Bu anlamda eğer
silâhlı biri tutsak alınırsa hemen oracıkta vurulabilir.”[18]
Roger
Trinquier açısından kentteki isyanın bastırılmasında asıl önemli husus,
propaganda ve polis faaliyetidir. Trinquier, bu çalışmaları alt bölümlere
ayırır. Bu alt bölümler, halkın kitlesel olarak sorguya tabi tutulması,
mahallelerin giriş çıkışa kapatılması, sokağa çıkma yasağı, gece tutuklamaları,
hapishanelerin muhaliflerin tutulduğu yerler olarak kullanılması ve güç
kullanımı konusunda eleştirilmeyecek olan şehir yönetiminin asla sorgulanmaması
gibi unsurları içerir.[19]
1958’e
Kazbah’taki isyanın bastırılması sonrasında Trinquier, Morice hattının
kapatılması ve buraya karakolların/nöbet kulelerinin yerleştirilmesi
çalışmalarına dâhil olur. Bu çalışmalar sonucunda Cezayir, dikenli tellerle ve
gözetleme kuleleriyle kuşatma altına alınır. Böylece Ulusal Kurtuluş Cephesi
mensubu gerillaların Cezayir sınırlarından geçmesine mani olunur.
Kazbah’daki
isyanın bastırılmasında Trinquier, sadece Çinhindi’de kontrgerilla savaşı ile
ilgili olarak elde ettiği deneyimden faydalanmakla kalmaz, ayrıca kentlerin
pasifize edilmesine dair tarihsel taktiklere de başvurur. Napolyon’un Ren
Vadisi’ni fethederken kullandığı yöntemleri kullanan Trinquier, Kentleri Koruma
Aygıtı denilen kurumun başı olarak, “işe her bir evi numaralandırıp ev
sakinlerini saymak ve tanımlamakla” başlar, ardından her bir evde yaşayan
insanların isimlerini toplar, komşulardan alınan bilgilerle bu kişilere dair
bilgiler çapraz kontrole tabi tutulur, ardından köylerde kullanılan aynı
ızgaralama yöntemleri şehrin farklı mahallelerine tatbik edilir.[20]
Trinquier,
Fransa’ya bağlı olup eskiden askerlik yapmış olan Müslümanları ızgaranın her
bir karesinde muhbir olarak konuşlandırır. Artık muhbir, işbirliği ettiği için
suikast girişimlerinin somut hedefidir.[21] Kapsamlı gözetleme faaliyetleri
üzerinden Kazbah’taki erkeklerin yaklaşık yüzde otuzu-kırkı tutuklanır, gece
tutuklanan bu insanlar sorgulanır, böylelikle sokağa çıkma yasağı kaldırılana
dek sorguda alınan isimler yakalanma imkânı elde edilir. Tutuklananlar
çoğunlukla işkenceye tabi tutulur, zira Trinquier’nin ifadesiyle, “masumların
(FLN operasyonlarının mağdurlarının) hakları, suçlu olanların haklarını
geçersiz kılar.”[22]
Cezayir’de
görev yapmış birçok Fransız subayı gibi Trinquier de Fransa’nın yenilgisine
tanıklık etmiştir. Sonuçta Viet Minh Çinhindi’nde, ulusal kurtuluş mücadelesi
Cezayir’de Fransa’yı yenmiştir. Fransa bu süreçte FLN’yi ve Viet Minh’i büyük
komünist fesadının parçası olarak görmüştür. Hatta Cezayir’deki köylü
savaşçılara “Viet” denilmiş, komünist dünya görüşündeki cazibeyi alt edecek bir
fikir, hatta bir ideoloji peşine düşülmüştür.[23]
Peter
Paret, bu ideoloji arayışını sağlam bir analize tabi tutuyor. Ona göre
Larteguy’un Senturyonlar isimli romanında bu ideoloji çıkıyor karşımıza.
Romanda bir Fransız subayı şunu söylüyor: “Tanrı’ya inanmam ama Hristiyan
medeniyetine bağlıyım.”[24]
Paret
çalışmasında, Fransız ordusunun görev ve etik anlayışı, aynı zamanda taktikleri
açısından devrimci bir değişim sürecinden geçtiğini söylüyor. İşte bu süreç,
medeniyet savaşı üzerine kurulu bir anlayış temelinde ilerliyor.[25]
Bu
devrimci savaş anlayışına bağlı olan isimler, halk içinde savaş yürütmenin
önemi üzerinde duruyorlar, ama aynı zamanda merkez ülkelerdeki yüksek siyaset
mertebesinde askerî güçlerin sorgulanmadan desteklenmesini istiyorlar. Belirli
bir açıdan sırtlarından bıçaklandıklarını söyleyip duranlar, tam da bu talep
üzerinde duruyorlar. Bir yandan bu kişiler, savaş sahasında ordunun zafer
kazandığı koşullarda siyasetçilerin bu zaferi korkaklık veya namertlik yüzünden
heba ettiklerini söylüyorlar.[26]
Trinquier,
Modern Savaş kitabında şunu yazıyor: “asıl sorumluluğu savaşmak olan
ordu, milletin kayıtsız şartsız, müşfik ve sadakat üzerine kurulu desteğini
almak zorundadır.”[27] Bu tespit, bir yandan da ABD’nin ilerleyen süreçte
Vietnam’da yürüttüğü savaşa dair değerlendirmelerde de karşımıza çıkıyor. Bu
değerlendirmelerde sahada alınan kontrgerilla tedbirlerinin savaşın zaferle
sonuçlanmasını beraberinde getireceğinden, bir yandan da ülke içerisinde ABD
silâhlı kuvvetlerine verilen desteğin medya ve korkak siyaset sınıfının eliyle
aşındığından bahsedilmektedir.[28]
Lale Halili
[Kaynak:
Time in the Shadows: Confinement in Counterinsurgencies, Stanford
University Press, 2013, s. 34-39.]
Dipnotlar:
[1] Bernard B. Fall, “The Theory and Practice of Insurgency and
Counterinsurgency”, Naval War College Review, Nisan 1965, vurgu özgün
metne ait.
[2]
Lacheroy’dan aktaran: Etienne Durand, “France”, Understanding
Counterinsurgency: Doctrine, Operations and Challenges, Yayına Hz.: Thomas
Rid ve Thomas Keaney, Londra: Routledge, s. 20.
[3]
Max Boot, “Key to a Successful Surge”, Los Angels Times, 7 Şubat 2007;
David Petraeus ve John Nagl, Contre-insurrection: Theories et Pratique,
2008, s. xix; de Durand, “France,”s. 23; Bertrand Valeyre ve Alexandre
Guerin, Du Galula à Petraeus: L’heritage français dans la pensee americaine
de la contre-insurrection. Paris: Centre de Doctrine d’Emploi des Forces,
2009.
[4]
David Galula, Pacification in Algeria: 1956-1958. Santa Monica:
RAND Cooperation, 2006. İlk baskı tarihi 1963; David Galula, Counterinsurgency
Warfare: Theory and Practice. Wesport, CT: Praeger International, 2006. İlk
baskı tarihi 1964.
[5]
Galula, Pacification, s. 30–40, 5, 8.
[6]
Galula, Pacification, s. 20–21.
[7]
Galula, Counterinsurgency, s. 46.
[8]
Galula, Pacification, s. 24–45.
[9]
Galula, Pacification, s. 32.
[10]
Galula, Pacification, s. 69, 168.
[11]
Galula, Pacification, s. 143.
[12]
Galula, Pacification, s. 246–247; ayrıca bkz. Galula, Counterinsurgency,
s. 52–55.
[13]
Marie-Catherine Villatoux, “Hogard et Nemo: Deux theoriciens de la guerre
revolutionnaire”, Revue Historique des Armees, 2003, sayı 232, s. 20-28;
George Armstrong Kelly, Lost Soldiers: The French Army and Empire in Crisis
1947-1962, Cambridge, MA: MIT Press, 1965.
[14]
Peter Paret, French Revolutionary Warfare from Indochina to Algeria: The
Analysis of a Political and Military Doctrine, 1964, Londra: Pall Mall
Press; General Paul Aussaresses, The Battle of Casbah: Terrorism and
Counter-Terrorism in Algeria, 1955-1957, Çev. Robert L. Miller, New York:
Enigma Books, 2002; de Durand, “France”; Marie-Monique Robin, Escadrons de
la Mort: L’ecole françoise, Paris: La Decouverte, 2004, s 237–256,
özellikle 254. dipnot.
[15]
Trinquier ve onun kurduğu Meo ve Thai milisleri konusunda bkz. Martin Windrow, The
Last Valley: Dien Bien Phu and the French Defeat in Vietnam, Londra:
Weidenfield and Nicholson, 2004, s. 218–220.
[16]
Aussaresses, Casbah; Robin, Escadrons; ayrıca bkz. Raphaelle
Branche, La Torture et l’armee: Pendant la guerre d’Algerie, 1954-1962,
Paris: Galimard, 2001; Mohammed Harbi ve Benjamin Stora, La Guerre d’Algérie,
Paris: Hachette Litteratures, 2004.
[17]
ABD Kara Kuvvetleri Kontrgerilla Sahra Talimnamesi, s. 392.
[18]
Roger Trinquier, Modern Warfare: A French View of Counterinsurgency,
1964, Londra: Pall Mall Press, s. 17–18; Valeyre ve Guerin, Du Galula à
Petraeus, s. 17.
[19]
Trinquier, Modern Warfare, s. 43–51.
[20]
Aussaresses, Casbah, s. 92–93.
[21]
Alastair Horne, Savage War of Peace: Algeria 1954-1962, New York: NYRB
Classics, 2006, 198. İlk baskı tarihi: 1977.
[22]
Horne, Savage Wars, s. 199; Branche, La Torture, s. 167.
[23]
Paret, French Revolutionary Warfare.
[24]
Paret, French Revolutionary Warfare, s. 26–29.
[25]
Paret, French Revolutionary Warfare, s. 26.
[26]
Bkz. Bernard Fall’un Trinquier’in Modern Warfare isimli çalışmasına
yazdığı önsöz, s. xv.
[27]
Trinquier, Modern Warfare, s. 28.
[28]
Lewis Sorley, A Better War: The Unexamined Victories and Final Tragedy of
America’s Last Years in Vietnam, Orlando, FL: Houghton Mifflin, 1999.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder