Para
bir kuram ortaya koymaz, ama hiç şüphe yok ki onun söyleyecek çok şeyi vardır.
Bu
hafta ünlü feminist teorisyen Judith Butler’ın Kamala Harris’in son başkanlık
kampanyasına para yatırdığına ilişkin haberleri bazıları alaya aldı bazıları da
bu haber karşısında öfkelendi. Belki de içimizden bazılarının sinsice bir zevk
aldığı, aptalca bir dedikoduydu bu.
Sonuçta
zenginlerin veya fosil yakıt endüstrisinin kampanyaya yaptıkları katkıların
yanında Berkeley profesörlerinin katkısının lafı mı olur?
Ama
bu politik katkıların düşünceler dünyası hakkında bir şeyler söylediği açık.
Aydınlar radikal bir oyunu teorileştiriyorlar ama hayata ve ölüme dair maddi
meseleler konusunda ekseriyeti gözlerini kaçırıyor.
Doksanlarda
Butler öylesine önemli bir isimdi ki adına bir fanzin dergi bile çıkartılıyordu
(Judy!). O dönemde Marksist aydınların çoğu,
postmodern eleştirel teoriyi maddi alandan “kültür” alanına kaçış olarak görüp
ona pek itimat etmezdi.
Öte
yandan şunu belirtmem lazım: ben gibi birçok insan, Butler’ın toplumsal
cinsiyeti bir tür performans olarak gören yaklaşımını değerli kabul ediyor ve
onu Marksist ya da Gramsci’ci analizle örtüştüğünü söylüyor. Benim kanaatim
hâlâ bu yönde: Butler, akademik özgürlüğü ve Filistinlilerin haklarını savunan,
hayranlık duyulacak bir isim. Ama öte yandan onun Kamala Harris’in kampanyasına
bağışta bulunmuş olması, o eski kafalı huysuz Marksistlerin şu tespitini haklı
çıkartıyor: Butler’ın siyaseti materyalizmden yoksun. Gerçekten üzücü!
Doksanlarda
tıpkı Butler gibi çok okunan diğer bir postmodern feminist teorisyen Donna
Haraway de Harris’e bağışta bulunmuş.
Haraway,
eskiden insansı robotların dünyayı sosyalist, cinsiyetsiz, barışçıl, ırksız bir
dünyaya doğru taşıdığını yazıyordu. Ama bu robotlar henüz ortada olmadığından
herkesin mahpus olduğu, ırkçı neoliberal feminist rejim bu işi halledecekti.
Sanki
bu postmodern akademisyenler eski kafalı Marksistleri ve entelektüel
karşıtlarını haklı çıkartmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Sadece
postmodernistler, yazı masalarını terk edip sıradan birer liberale
dönüşmediler. Doksanların en fazla nefret edilen feministlerinden, Weekly
Standard’ın Amerika’nın en akıllı ve en korkusuz yazarı seçtiği Camille
Paglia, 2008 güzünde Obama’ya, 2016’da da Amerika’yı Tekrar Büyük Yapalım
kampanyasına binlerce dolar yatırdı. (Paglia 2016’da Bernie Sanders ve Jill
Stein’e oy verdiğini söyledi, buradan onun Harris’in seçilmesini istediğini
anlıyoruz. Hadi bakalım çıkın çıkabilirseniz bu işin içinden!)
Bazı
aydınların politik katkıları daha da tuhaf. Martha Nussbaum, ana akım
feministlerin küresel düşünmeleri ve daha çok yoksul ülkelerdeki kadınların
yüzleştikleri sorunlara odaklanmaları gerektiğini söyleyen önemli bir isim.
Nussbaum, Marksist geleneği eleştiren bir liberal. Liz Warren da öyle.
Nussbaum, valilik seçiminde aday olan John Hickenlooper’a binlerce dolar para
yatırmış. Bu noktada “kim bu Hickenlooper?” sorusu gelebilir akla. Eski
Kolorado valisi olan bu zat, çevre düşmanı kaya gazı üretimi yöntemi “hidrolik
kırılma”dan yana ve kendisini maliye politikası açısından bir muhafazakâr
olarak tanımlıyor.
Asıl
çarpıcı olan husus ise bazı aydınların politik katkılarının yazılarında dile
getirdikleri fikirlerle uyuşuyor olması.
Noam
Chomsky bir yığın adaya çek yazmış bir isim: Bernie Sanders ve Ralph Nader en
fazla öne çıkan isimler:
Marksist
feminist Nancy Fraser, Bernie’ye bağışta bulunmuş. Adolph Reed, Jr. bir tür
haraç gibi düzenli olarak para yatırmış Bernie’nin kampanyasına. Reed, ayrıca
Jesus “Chuy” Garcia türünden solcu adaylara, Paul Wellstone gibi ilericilere ve
Jan Schakowsky ve Alan Grayson gibi liberal Demokratlara para göndermiş. Hepsi
de solun sosyal demokrat yapıyı, gerektiğinde Demokrat Parti’yi desteklemesi
gerektiğini düşündüklerinden bu yardımı yapmış.
Kaba
bir tespit olacak ama: Demek ki akademik yazılardaki materyalist siyaseti
onları okuyarak anlamak pek mümkün olmuyor. Bilindiği üzere bu yazıların
bazıları muğlak ve üstü kapalı olabiliyorlar. Üstelik Butler, 1998’de Kötü
Yazma yarışmasında birinci olmuş bir isim. Federal Seçim Komisyonu’nda
gördüğümüz Butler’a ait girdi, bize onun siyaseti konusunda çok fazla şey
söylüyor.
Liza Featherstone
24 Aralık 2019
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder