Pages

07 Şubat 2019

İşçi Sınıfı: Direnişin Omurgası


Her birinde beş yüzden fazla işçinin bulunduğu 250’ü aşkın büyük fabrikada yoğunlaşmış yaklaşık üç yüz bin fabrika işçisi, halk güçlerinin, dolayısıyla Arjantin halkının diktatörlüğe karşı sürdürdüğü adil ve muzaffer olmaya kadir direnişin omurgasını teşkil etmektedir.

Devrimci güçler, liderlerinin, kadrolarının, militanlarının, sempatizanlarının ve dostlarının önemli bir kısmını işçi sınıfından devşirecek, Devrimci İşçi Partisi, bu sayede anti-emperyalist ve sosyalist mücadelenin öncüsü ve lideri olacaktır.

Devrimci politika bilimi olarak Marksizm-Leninizm, proletaryanın sınıflar mücadelesinde oynayacağı devrimci ve öncü rolü keşfetti ve onun kapitalizmden sosyalizme geçiş sürecinde önemli bir yere sahip olduğunu ortaya koydu. Bu bilimsel keşif olgularla da ispatlandı, onun ülkemiz için de geçerli olduğu görüldü, bu keşif sayesinde bizler, devrimci faaliyeti doğru bir şekilde örgütlemeyi ve onu fabrika işçilerine yoğunlaştırmayı öğrendik.

Her gün kapitalist mekanizma içerisinde sömürülen işçiler, devrimci fikirleri benimsemeye, o muazzam enerjilerini harekete geçirmeye hazır hâle gelmektedir. O çekirdek etrafında emekçi kitleler, kır işçileri, orta ve küçük köylüler, çalışanlar, öğrenciler vs. bir araya gelecek, proletaryanın savaşçı partisi ve onun asli çekirdeği olan DİP tarafından örgütlenip yönlendirilecektir.

Parti Büyük Fabrikalarda

Partimize göre fabrika cepheleri adını verdiğimiz büyük fabrikalar, politik devrimci faaliyetin öncelikli sahalarıdır. Politika, ajitasyon ve propaganda, askerî faaliyetler vs. tüm tutarlılığı ve uyumu dâhilinde, burada gelişecektir. Mevcut koşullarda çalışmalarımız, esas olarak mücadelemizin illegal zeminde sürüyor olduğu gerçekliğe odaklanmalıdır. Baskılar yoğunlaşmakta, mücadele zorlaşmaktadır, dolayısıyla tüm çalışmalara daha fazla dikkat ve adanmışlıkla sarılmak gerekmektedir.

Fabrika cephesinde partimiz tarafından yürütülen devrimci mücadelenin fabrika içerisinden veya partizan çalışması üzerinden, dışarıdan başlatılması mümkündür. Her iki durumda da ilk hücre oluşturulduğu vakit gerekli olan, itici gücü, yöntemi ve ihtiyatlı bir çalışma tarzını temin etmektir. Örgütün canlı bir biçimde sürece dâhil olmasıyla intikam eylemlerine, sabotaj faaliyetlerine, özsavunma girişimlerine, direniş komitelerine geçiş sağlanacaktır. DİP’e bağlı cephe komitesi örgütlenecek, bu komite askeri politik gerilla biriminden, propaganda hücresinden, kitle hücresinden, sendika hücresinden, Guevaracı Gençlik çevresinden oluşacaktır. Hücrelere ajan sızmasını önlemek adına üyelerin düşman tarafından tespit edilmesine mani olunmalı, kimse bilmesi gerekenden daha fazlasını bilmemeli, tüm görevler katı güvenlik tedbirleri ile ifa edilmelidir.

Gizli Direniş Komiteleri

Mücadelemizin içine girdiği yeni aşama, Videla’nın askerî darbesi ile başladı. Bu dönemde legaliteye dair imkânlar iyice sınırlandı, bu nedenle halk mücadelesi yeraltına çekildi. En ufak çalışma yasaklanıp bastırıldı, haklar lağv edildi, ordudaki katiller her türden örgütlenme ve mücadele imkânını ezdiler. Ama halkımız, mücadeleye ve örgütlenmeye son vermedi. Arjantinliler, başka bir yoldan gene örgütlenecek, mücadele için başka yollar bulmayı tekrar bulacaktır. Bugün tüm halk, diktatörlüğün çilesini çekmektedir. Tüm halk, direnişe gene hazır olacaktır.

Bu kitlesel direnişi örgütleme yolu ise fabrikalarda, mahallelerde, köylerde, şehirlerde, üniversitelerde vs. direniş komiteleri oluşturmaktan geçmektedir. Arjantin işçi sınıfının liderlik ve örgütçülük rolünü oynayacağı düşünülürse, bu direniş komitelerinin merkezinde büyük fabrikalar olmalıdır.

Bu komitelerin nasıl örgütleneceği meselesini henüz ayrıntılarıyla ortaya koyabilmiş değiliz. Ama bu komitelerin kurulmasını önerirken bizler, bir yandan da bu komitelerin, bir programa bağlanmasından, komitelerin bütünleştirilmesinden, ilkelerinin belirlenmesinden ve geliştirilecek faaliyetlerin tespit edilmesinden bahsediyoruz.

Program

Kararlı bir mücadele verme ve kitleleri bir araya getirme hedefi üzerinden oluşturulacak direniş komitesi programı, aşağıdaki hususları kapsamalıdır:

1. Askerî diktatörlüğe karşı olmalıdır;

2. Çalışma şartlarını, sendikal hakları ve işçilerin demokratik haklarını korumalıdır;

3. Tüm politik tutsaklarla dayanışma içerisinde olmalıdır;

4. Tüm şehirlerde diktatörlük karşıtı vatansever birlikler meydana getirmelidir.

İlk iki madde fabrika işçilerin en acil taleplerine atıfta bulunmakta, programın somut eksenini teşkil etmektedir. Burada çalışma tarzı ve talepler mücadele yürütülen yere göre farklılık arz edecektir. Tüm işçilerin ihtiyaçları ve arzuları doğru yorumlanmalı, bu sayede direniş komiteleri en geniş kitle desteğine kavuşmalıdır.

Bütünleştirme

Direniş komiteleri, birer politik örgüt olduklarından, parti temsilcilerince kurulmalı, fabrikalarda faal olan diktatörlük karşıtı kesimler ve bağımsız eylemler sürece dâhil edilmelidir. Direniş komitesi, muazzam kaynaklara sahip, birleştirici bir yapı, devrimci mücadelemizin gelişmesini talep eden işçilerin ve halkın birleşme sürecine öncülük edecek güçtür.

İlkeler

Direniş komiteleri, tüm fabrika şubeleri ve seksiyonları ile gizli olmalı, kıvrak ve çevik bir biçimde hareket edebilmeli, etkisini ortaya koymalıdır. Baskıyı başarılı bir biçimde göğüslemek adına komiteler üyelerini gizli tutabilmeli, katı güvenlik önlemleriyle hareket etmeli, gizlilik yöntemlerini başarıyla uygulamalıdır. Şirket, bürokrasi veya devlet güçleri hiçbir üyeyi tespit edememelidir. Hainlere ve ajanlara karşı dikkatli olunmalı, dost güçler küçük gruplar hâlinde örgütlenmeli, içerisi ve dışarısı arasında sağlam bağlar kurulmalı, böylelikle direnişe dair farklı faaliyetler, tüm gruplar eliyle, ahenk içerisinde yürütülebilmelidir.

Örgütümüzün ve diğer devrimci örgütlerin gizli mücadele deneyimi, direniş komitelerinin sağlam bir biçimde yapılandırılması için gerekli zemin olarak iş görecektir.

Faaliyet

Komiteler, kapsamlı bir dizi alanda birden fazla görevi ifa ederler:

a) Sendikaların ıslahı için mücadele, grupların oluşturulması veya harekete geçirilmesi, legal veya yarı legal komiteler oluşturulması;

b) Diktatörlük karşıtı direniş için gerekli yazılı politik propagandanın sistematik olarak yürütülmesi;

c) Üretim sürecinin planlı şekilde sabote edilmesine dönük eylemlerin örgütlenmesi;

d) Politik tutsaklarla aktif dayanışma faaliyetlerine destek sunulması;

e) Baskın eylemler, gösteriler ve başka türde ajit-prop çalışmalarının örgütlenmesi;

f) İşçilerle halkın birliğinin örnekler üzerinden teşvik edilmesi.

Böylelikle fabrika direniş komiteleri, kurulması şart olan ulusal kurtuluş cephesinin dayandığı ana örgütleri meydana getireceklerdir.

Parti Komitesi ve Direniş Komitesi

Hücre eylemleri ve cephe komitesi, büyük fabrikalarda faaliyet yürütürler ve direniş komitesinin eylemlerini tamamlarlar ve onlarla ilişkilidirler. Bunların programı derinlikli, yapıları esnektir. DİP programı ise daha iyi tanımlanmış bir programdır ve örgütsel yapısı daha katıdır.

Fakat her ikisinin de birbirleriyle ilişkili olan ve birbirlerini tamamlayan devrimci faaliyetleri (propaganda, kitle seferberliği, silâhlı eylem vs.) geliştirip teşvik etmelidir.

DİP’in varlığı sayesinde öncünün ve kitlenin politizasyonu artmış, bu da bilinci yükseltmiş, örgütlenme düzeyini yukarı çekmiştir. Direniş komitesi kitleselliği güvence altına almakta, diktatörlük karşıtı eylemlerin birleşmesini sağlamaktadır.

Parti yoksa bilinç de tutarlılık da yoktur, gerçek bir devrimci gelişmeden de söz edilemez. Direniş komitesi yoksa mücadele zayıflar, kararsız hâle gelir. Bu sebeple hücreler ve partiye bağlı fabrika komiteleri ile direniş komiteleri eşzamanlı olarak kurulup geliştirilmelidir.

Sentez ve Sonuç

İç savaş başlamış, tüm ülkeye yayılmış, uzun soluklu ve yeni bir aşamaya girmiştir. Bu noktada proletaryanın dinamizmine ve faaliyetine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Sadece devreye soktuğu güçler ya da halk kitleleri üzerindeki doğrudan etkisi sebebiyle değil, sınıfsal manada sahip olduğu tüm o kaynaklarıyla işçi sınıfı, devrimci partiye can vermekte, onu geliştirmekte, onun görevini Arjantin’deki emekçi halkın en geniş kesimine devrimci anlamda yol gösterme görevini layıkıyla yerine getirmesini sağlamaktadır.

Adım adım bize sömüren-zalim düşman karşısında zaferi getirecek olan o büyük politik-askerî gücün inşasına hazırladığımız koşullarda, büyük fabrika çalışmalarına yoğunlaşmanın gerekli olduğunu söyleyen şiara daha fazla bağlanıyoruz. Bu noktada düşmanın baskıcı politikaları bir dizi güçlük çıkartıyor karşımıza. Olsun, elimizde artık bu ülkede hiç varolmamış, giderek büyüyen bir proleter öncü ve diktatörlüğe karşı hep birlikte mücadele eden bir işçi sınıfı var.

Bugün parti inşası ve parti çalışmasını öncü işçilerin faaliyetleri ile birleştirmek, onları eksiksiz birer devrimci olarak eğitmek, direniş komiteleriyle tüm işçi sınıfını örgütleyip harekete geçirmek gerekmektedir. Ülkede ve uluslararası planda parti deneyiminin sağladığı imkâna ve o yaratıcı ruha yaslanmak suretiyle somut duruma göre hareket etmek zaruridir.

Tüm gücüyle fabrikalara kök salmayı bilmiş bir halk direnişi, diktatörlüğe diz çöktürecek, sabırla muazzam bir enerji biriktirecek, nihayetinde katil orduya son darbe indirilip diktatörlüğün savunduğu bu gerici, zalim düzen yıkılacaktır.

Mario Roberto Santucho
Nisan 1976
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder