Economist[1], İngiliz milyonerler adına konuşan bir dergi olarak, bugünlerde savaş konusunda oldukça öğretici bir hattı takip ediyor. En eski ve en zengin kapitalist ülkede gelişmiş sermayeyi temsil eden bu isimler, savaş karşısında gözyaşlarına boğuluyorlar ve barış isteklerini sürekli yineliyorlar.
Oportünistler ve
Kautsky ile birlikte sosyalist bir programın barış propagandasını içermesi
gerektiğini düşünen tüm sosyal demokratlarsa Economist’i okusalar,
yaptıkları yanlışın kanıtını da görmüş olacaklar. Zira onların programı
sosyalist bir program değil, burjuva barışçı bir programdır. Devrimci eyleme
dair propaganda olmaksızın görülen barış rüyaları, sadece savaşa yönelik
korkunun ifadeleridir ve sosyalizmle ortak hiçbir yöne sahip değildir.
Kaldı ki Economist dergisi, sırf devrimden
korktuğu için barıştan yana durmaktadır. Örneğin 13 Şubat 1915 tarihli
sayısında şu türden pasaja rastlamak mümkündür:
“İnsandan
yana olanlar, barışın sağlanması ile birlikte dünya genelinde orduların da
küçüleceği günü büyük bir umutla beklemektedirler. […] Gelgelelim, mevcut
güçlerin Avrupa’da işleyen diplomasiyi gerçek hayatta kontrol altında tuttuğunu
bilenler, ütopya peşinde değildirler. Gelecek, kanlı devrimlerle, emekle
sermaye veya Kıta Avrupası’nda iktidarda olan sınıflarla kitleler arasında
yaşanacak şiddetli savaşlara dair ihtimallerle yüklüdür.”
27 Mart 1915 tarihli sayısında ise Sör Edward Grey’in
vaat ettiği biçimiyle, milletlere özgürlüklerini vs. temin edecek bir barışın
sağlanması ile ilgili ifadelere rastlıyoruz. Derginin ifadesiyle, eğer bu umut
boşa düşerse, “savaş kimsenin nereden başladığını ve nerede biteceğini
bilemeyeceği bir devrimci kargaşaya yol açacak.”
İngiltere’deki barış yanlısı milyonerler, barış için
ağlayıp duran Kautsky müritleri ve benzeri türden sosyalist ağıtçılar,
oportünistlere kıyasla, bugünün siyasetini daha iyi anlıyorlar. İlk olarak
burjuvazi, kapitalist sınıfın mallarına el konulana dek, “eski güçler
diplomasiyi gerçek hayatta kontrol altında tuttuğu sürece”, demokratik barışla
ilgili ifadelerin boş ve aptalca bir ütopyadan, hayalden ibaret olduklarını
biliyor. İkinci olarak burjuvazi, gelecekte kanlı devrimlere tanıklık
edileceğine, devrimci bir kargaşanın hâkim olacağına dair akla yatkın bir
değerlendirmede ve tahminde bulunuyor. Burjuvazi açısından bir sosyalist
devrim, her zaman “devrimci kargaşa” demektir.
Kapitalist ülkelerin
uyguladıkları bu gerçekçi siyaset dâhilinde barışa yönelik sempati, karşımıza
üç şekilde çıkıyor:
(1) Nispeten daha eğitimli ve bilgili olan
milyonerler, devrimlerden korktukları için barışın hemen tesis edilmesini
istiyorlar. Bu insanlar, akla yatkın bir yaklaşım dâhilinde ve doğru bir
yöntemle, kapitalizm koşullarında (ilhakların yaşanmadığı, fakat silâhların
sınırlandırıldığı bir gerçeklikte) her türden “demokratik” barışı ütopik bir
adım olarak tarif ediyorlar.
Oportünistler ve Kautsky’ye bağlı isimler, işte bu
cahillere has ütopyayı savunuyorlar.
(2) Bilgisiz halk kitleleri (küçük burjuvazi, yarı
proleterler, işçilerin belirli bir kesimi vs.) barışı isteme konusunda muğlâk
bir tutum sergiliyor, bunun yanı sıra savaşa karşı tepkileri artıyor, ama öte
yandan devrimci duygular da tüm muğlâklığı dâhilinde, gelişme kaydediyor.
(3) Proletaryanın münevver, en ileri müfrezesi olarak
devrimci sosyal demokratlar, kitlelerin duygularını dikkatle inceliyor, barışa
dönük giderek artan çabalarından yararlanıyor, ama bu noktada kapitalizm
koşullarında “demokratik” barışa dair ham hayallere omuz vermiyor,
hayırseverlerin, devlet kurumlarının ve burjuvazinin yerini kapmaya dair
ümitleri boş yere beslemeye çalışmıyor, bunun yerine, muğlâk devrimci duygu ve
düşüncelere belirli bir netlik kazandırıyor, kitleleri savaş öncesi siyasete
dair binlerce olgu ile aydınlatıyor, bu çalışmayı kitlelerin deneyimi üzerine
inşa ediyor. Sosyal demokratlar, burjuvaziye ve ülkelerdeki hükümetlere karşı
kitlesel devrimci eyleme dönük ihtiyacın demokrasiye ve sosyalizme uzanan
yegâne yol olduğunu sistematik bir üslup dâhilinde, sebatla ve yolundan
sapmadan ispatlamak için yola revan olmuşlardır.
V. I.
Lenin
Sotsial-Demokrat Sayı 41
1 Mayıs 1915
Kaynak
Dipnot:
[1] Economist, Londra’da 1843 yılından beri haftalık olarak yayınlanan
kapitalist dergi. 15 Şubat 2019 tarihli son sayısında dergi, sosyalizmin
güçlenmesinden bahsediyor, efendilerine binyıl sosyalizminin yükseldiği
konusunda ikazlarda bulunuyor, muhtemeldir ki bu konuda hem sol hem de sağ
içerisinde alınacak, gerekli önlemlere dair ipuçları sunuyor. –çn.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder