Yandı 15
yaramdan 15 alev
Kırıldı göğsümde 10 kara saplı bıçak
Kalbim,
Kanlı bir bayrak gibi çarpıyor,
Çar - pa - cak!..
Nazım
Hikmet’in bu sözleri, büyük devrimci Mustafa Suphi’nin hayat ve faaliyetlerini çok
iyi nitelendirmektedir.
M.
Suphi (Trabzon’a bağlı) Giresun şehrinde doğdu. Daha çocukluk yıllarında
bilgiye çok hevesliydi. Yüksek tahsilini Paris’te tamamladı. Paris’te okurken
Sosyalist Partisi’ne üye oldu. Yurduna döndüğü zaman çeşitli okullarda
öğretmenlik yaptı. İlerici gazeteler çıkardı. Türkiye yöneticileri, Suphi’yi
tutukladılar. Fakat Mustafa Suphi, 1914 yılında kurtulup Rusya’ya geçti. Aynı
yıl Bakû ve Kırım gazetelerinde yayınladığı uzun bir makalesinde Türkiye’nin
harbe katılarak Almanya ile Avusturya-Macaristan’ı desteklemesinin Türkiye
halkına yoksulluk ve bedbahtlıktan başka bir şey getirmeyeceğini açıkça
söyledi. Türkiye Hükümeti’ne ihtarda bulundu. Türkiye ile Rusya arasında savaş
başladığı zaman Çarlık Rusya Hükümeti Suphi’yi ilkten Kaluga’ya, sonra da
Ural’a sürgün etti.
Suphi
sürgünde iken devrimci işçilerle bağlantı kurdu. Rusya Sosyal Demokrat İşçi
Partisi’ne (Bolşevik) girdi. Esir alınan Türkiye askerleri arasında Şubat
Devrimi’nden sonra enternasyonalizm ve askerlerin kardeşleşmesi düşüncesini
yaymakta büyük gayret gösterdi. Büyük Ekim Sosyalist Devrimi, Suphi’nin önünde
de çok büyük imkânlar açtı. Suphi’nin çok büyük örgütleyicilik ve propaganda
kabiliyeti vardı. Petrograt’ta Merkezî Müslüman Komiserliği’nin örgütlenmesine
ve sağlamlaştırılmasına çok yardım etti. Molla Nur Vahidof, 1918 Ocak ayında
Vladimir İlyiç’in emriyle bu örgüte yönetmen atanmıştı. Suphi ile Vahidof,
Rusya Komünist Partisi (Bolşevik)’in merkez komitesinin talimatı üzerine
komiserliğin yanında Halklararası Propaganda Şubesi’ni kurdu. Bolşevizm düşüncelerinin
yayılması ve bu yıllarda Rusya’daki Müslüman halklar arasındaki karşı devrimci
örgütlere karşı savaşı güçlendirmek amacıyla 1918 yılı Nisan ayında Yeni
Dünya gazetesi yayınlanmaya başladı. Bu gazetenin yazı işleri müdürü
Mustafa Suphi idi.
Halklararası
komünist hareketinin yorulmak bilmez örgütleyicilerinden ve
propagandacıların-dan biri olan Mustafa Suphi, 1919 yılında Komünist
Enternasyonal’in Birinci Kongresi’ne ve Rusya Komünist
Partisi (Bolşevik)’in VIII. Kongresi’ne delege olarak katıldı.
1919
yılının birinci yarısında Mustafa Suphi, Merkez Komitesi’nin çağrısı üzerine
Rusya’nın güney bölgelerine gitti. Mayıs ve Haziran aylarında Simfiropol’de Yeni
Dünya gazetesini çıkardı. Komünist Parti Manifestosu’nu, Rusya
Komünist Partisi (Bolşevik) Programı’nı, V. İ. Lenin’in birçok eserini bu
aylarda Türkçeye çevirip yayınladı.
Rusya
Komünist Partisi (Bolşevik) Merkez Komitesi, 1919 yılının sonunda Mustafa
Suphi’yi Orta Asya’ya gönderdi. Suphi, burada yine örgütlenme ve propaganda
işlerine sarıldı. Yeni Dünya gazetesini Taşkent’te çıkarmaya başladı.
1920 yılı Ocak ayında İlyava, Rudzutakom, Kuybişef ile birlikte Müslüman
komünist örgütlerinin III. Bölge Konferansı’na ve Türkmenistan Komünist
Partisi’nin V. Genel Bölge Konferansı’na katıldı. Konferansı Türk komünistleri
adına selâmladı.
Suphi,
1920 yılının ikinci yarısında, Bakû’da çalışmaya başladı.
Mustafa
Suphi, Türkiye Komünist Partisi’nin Birinci Kongresi’nin çağrılması, siyasi
kursların açılması, gazetelerin redakte edilmesi, komünist vesikaları ve
edebiyatının çevrilmesi, Birinci Doğu Halkları Kurultayı’nın hazırlığı işlerine
çok aktif katıldı.
1921
yılının ilk aylarında Mustafa Suphi 14 komünistle birlikte, Trabzon
yakınlarında Türkiye jandarmaları tarafından vahşice öldürüldü. Burjuva ve
mürteciler, genç Türkiye Komünist Partisi’nin önderini öldürerek memleketteki
komünist hareketine ağır bir darbe indirmek istiyordu. Fakat umutları boşa
çıktı… Türkiye halkının sadık oğlu Mustafa Suphi’nin ve yoldaşlarının anıları,
halkın kalbinde hiçbir zaman sönmeyecektir.
B. Ömerov
R. Şakirbekov
[Kaynak:
Mustafa Suphi ve Yoldaşları, Güncel Yayınları, 1977, s. 169-171.]
Mustafa
Suphi’nin 80. doğum yıldönümü dolayısıyla Semerkant’ta, 1963 yılında Leninskiy
Put gazetesinde Rusça yayımlandı. Çevirisine Ant dergisinin Ocak 1971 tarihli 9.
sayısında yer verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder