Bolivya’ya
gitmek için yola çıkmadan önce Che gizlice Küba’ya gidip eşine bir mektup
verir. Mektup ölmesi hâlinde beş çocuğuna okunacaktır. Ertesi yıl Che benzer
bir mektubu en büyük kızı Hilda’ya yazar. İki mektup da aşağıdadır.
● ● ●
Çocuklarıma,
Sevgili
Hildacığım, Aleidacığım, Camilo, Celia ve Ernesto,
Eğer
bu mektubu okumak zorunda kalmışsanız bilin ki bunun sebebi artık sizinle
birlikte olamamamdır. Beni pratikte pek hatırlamayacaksınız, küçük olanlarınız
ise hiç hatırlamayacaktır.
Babanız
inançlarına göre hareket eden ve görüşlerine kesin olarak sadık kalan
birisiydi.
İyi
birer devrimci olarak yetişin. Çok çalışın ki doğaya hâkim olmamızı sağlayan
teknoloji konusunda ustalaşabilesiniz. Asıl önemli olanın devrim olduğunu, tek
tek her birimizin bir kıymet taşımadığını asla unutmayın.
Her
şeyden önce dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir kişinin maruz kaldığı
her türden adaletsizliği yüreklerinizin derinliklerinde her zaman hissedin. Bu,
bir devrimcide görülen en güzel vasıftır.
Siz
sonsuza dek benim evlatlarımızsınız. Sizi görmek hâlâ benim umudumdur.
Hepimizi
öpüyor, tek tek kucaklıyorum.
Babanız.
[1965]
● ● ●
Canımın
içi Hilda’cım,
Mektubu
şimdi yazıyorum ama o, çok sonra geçecek eline. Aklımdan seni çıkartmadığımı,
çok mutlu bir doğum günü geçirmiş olmanı umduğumu bilmeni isterim. Artık
yetişkin bir kadınsın, kardeşlerine yazdığım gibi yazamam sana, aptalca şeyler
anlatıp küçük yalanlar söylememem.
Çok
uzakta olduğumu, bir süre daha uzakta olacağımı, düşmanlarımızla mücadele
konusunda elimden geleni yaptığımı bilmelisin. Yaptığım o kadar ahım şahım bir
şey değil ama yine de bir şeyler yapıyorum, sanırım babanla her zaman gurur
duyacaksın, çünkü ben, seninle gurur duyuyorum.
Önümüzde
mücadeleyle geçecek onca yıl var, unutma; bir kadın olduğunda, sen de mücadele
içerisinde payına düşeni yapmak zorunda kalacaksın. Bu esnada kendini
hazırlamalı, devrimci olmalı, yani senin yaşında mümkün olduğu ölçüde çok şey
öğrenmeli, her daim adil davaları desteklemeye hazır olmalısın. Aynı zamanda
annenin sözünden de çıkmamalısın, her şeyi kısa sürede öğrendiğini sakın
düşünmeyesin. Bu mertebeye zaman içerisinde ulaşacaksın.
Okulda
en iyi öğrenci olmak için mücadele etmelisin. Her anlamda en iyi olmalısın,
bunun ne demek olduğunu zaten biliyorsun: çalışmalı ve devrimci bir tavır
geliştirmelisin. Başka bir ifadeyle, ahlâklı ve ciddi olmalı, devrimi,
yoldaşlığı vs. sevmelisin.
Senin
yaşındayken ben öyle değildim, herkesin birbirine düşman olduğu, farklı bir
toplumda yaşadım. Şimdi sen, başka bir dönemde yaşama imtiyazına sahipsin ve
bunun kıymetini bilmelisin.
Eve
gidip diğer çocuklara göz kulak olmayı, onlara derslerine çalışıp terbiyeli
olmaları konusunda tavsiyelerde bulunmayı unutma. Bilhassa ablası olarak gözü
kulağı sende olan Aleidacığa tavsiyelerde bulun.
Peki
arkadaş. Umarım doğum gününde çok mutlu olursun. Anneni ve Gina’yı benim için
kucakla. Birbirimizi görmediğimiz sürece ikimize de yetecek şekilde
kucaklıyorum seni.
Baban.
15 Şubat 1966
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder