1
Beyaz Saray’daki koltuğu korku tellâllığı, bazı
ırklara yönelik düşmanlık ve yağmacı bir İslamofobi kazandı. 1989’da Central
Park’ta yürüyüş yapan bir kadını taciz ettikleri suçlamasıyla yargılanan beş
siyahtan biri olan Yusuf Selam’ın sözleri, bende Trump’a dair ilk izlenimin
oluşumunu sağlayan şeydi. Gençlere yönelik mesnetsiz suçlamaların yapıldığı o
günlerde Donald Trump gazetelere, idam cezasının geri getirilmesini ve o beş
insanın idam edilmesini isteyen ilânlar veriyordu. Trump, kısa bir süre sonra dünyanın
en güçlü insanlarından biri oldu. Sonrasında ise bu tarz laflar etmedi.
2
Ama solcular, çeşitli yollardan dünyayı değiştirmek
için çabalıyorlar; yalnız önce şu dünyayı idrak etmek gerekiyor. Ortalık,
örgütlenme ile ilgili öğütlerle dolu. Kesinlikle. Tabii ki örgütlenmek gerek.
Ama örgütlenmek için bizim bu tartışmadan doğru dersleri almamız lazım. Doğru
dersleri almak için de bize doğru izahatlar gerekli.
3
Trump gibi her başkan da Beyaz Saray’a beyazlar eliyle
taşındı. Eğer beyaz üstünlükçülüğünden bunu anlıyorsak, şunu görmek gerek:
beyaz üstünlükçülüğü Trump’ın zaferini izah etmiyor. Ku Klux Klan üyeleri
Trump’ı desteklediler ama bu, tüm Trump destekçilerinin Ku Klux Klan üyesi
olduğu anlamına gelmiyor. Bu seçimi özetleyen gelişme, üniversite mezunu
olmayan, Kuzey ve Kuzeydoğu bölgelerindeki beyazların parti değiştirmeleri.
Elli yıl önce bu insanlar, Demokrat Parti adayı Lyndon B. Johnson’a oy
veriyorlardı. Bugünse onca küreselleşmenin, sermaye kaçışının ve teknik
değişimin ardından aynı insanlar müesses nizama tepki koydular ve Çin,
göçmenler ve siyahlar gibi bir dizi günah keçisine karşı kendi geçmişlerini
(refah devletini) savundular. Onların babalarının harika işleri vardı; aynı
insanlar o dünyayı geri istiyorlar. Cumhuriyetçileri simgeleyen filin hortumu
intikamını aldı.
4
Trump’ın zaferini kadın düşmanlığı da izah etmiyor.
Kadınların yüzde 42’si ona oy verdi. Muhtemelen aralarından çok azı
cinsiyetçilik üzerinden motive oldu, ama şurası kesin ki birçoğu cinsiyetçiliği
bir biçimde görmezden geldi. Onun sunacağı düşünülen faydalar, yağmacı, kürtaj
karşıtı bir şerefsize oy vermenin maliyetine baskın çıktı. Eğer bu tercihi
anlayamıyorsanız (ki itiraf etmeliyim, ben de anlayamıyorum) büyük olasılıkla
siz onların yaşadıklarını yaşamıyorsunuz.
5
Aptallık ve cehalet de izah etmiyor Trump’ın zaferini.
Bu insanlar şu muhallebi çocuğu liberallere artık güvenmiyorlar, zaten niye
güvensinler ki? Göçmenlerin içeri sokulmamasını öngören siyaset müesses nizama
daha az uygun, daha radikal ve daha fazla ümit verici. Elbette ki Trump kimseye
işini geri vermeyecek. Ne denizaşırı müdahalelerin ne de göçmenlerin bu noktada
bir hayrı olacak. Trump’ı mağlup etmek adına bize son otuz yıl içinde tüm
dünyası altüst olmuş insanlar için cesur ve farklı bir gündem lazım. Onlar
yeryüzünün lanetlileri değil, hatta bunun yanına bile yaklaşamazlar. Ama son
otuz-kırk yıldır sefil bir hayat yaşıyorlar ve öfkeliler. Liberalizmse
Trump’la, güzel ama boş laflar eden, kendisini sütten çıkmış ak kaşık sanan
adamın tarzıyla dövüşüp durdu.
6
Müesses nizama tabi liberalizmin verebilecek tek bir
cevabı yok, çünkü Demokratlar esasen paralel evrende yaşıyorlar. Uça uça gidip
filin hortumunun ucuna kondular, ötüp dururken, otuz yıldır fabrikaların
kapanmasından ve uyuşturucu bağımlılığından değil, Uber taksilerinden ve hisse
seçeneklerinden bahsedip durdular.
7
Öte yandan sol, Trump’ın kitle tabanını bir kalemde
silip atıyor ki bizim buna karşı da verecek bir cevabımız yok. Tüm sosyalist
siyahları toplasak bir futbol stadyumunu doldurmaz. Birileri, o örgütten
diğerine geçip duruyor. Bizler, esas olarak üniversitelerde ve/veya
Demokratların kalesi olan yerlerde yaşayıp duruyoruz. Eğer örgütlenmek yirmibir
oyunundaki gibi bir kart çekmek için bahsi artırmaktan başka bir şey değilse,
başımız bayağı dertte demektir.
Adaner Usmani
9 Kasım 2016
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder