Türkiye’nin Sosyal Muhafazakârları HDP’ye
Zaferi Nasıl Getirdi?
Türkiye’de dün yapılan çalkantılı seçimin ardından
olan biteni eldeki verileri kullanarak göstermenin iyi bir fikir olabileceğini
düşündüm.
Şu çok açık: AKP oylarının yüzde onunu kaybederken,
Kürdlerin ve Kürd olmayanların desteklediği HDP yüzde 13 civarında oy aldı ve
yüzde on barajını geçti, bu sayede, bilebildiğim kadarıyla Kürd yanlısı bir
seçmen kitlesine sahip bir politik parti ilk kez meclise girdi. Bu da AKP’nin
2011’de kazandığı 327 koltuğun 258’e düşmesi anlamına geliyor.
Bu yazıda tartışma imkânı bulamayacağım başka
meseleler de var ama ben burada özel olarak HDP’ye ve onun yüzde on barajını
aşmasını ne tür bir seçmen kitlesinin sağladığına odaklanmak istiyorum.
Kimileri Demirtaş’ı öne çıkartıyor. HDP ve elde ettiği
seçim başarısı, solun[1]veya liberalizmin[2] [3] geri dönüşü olarak takdim
ediliyor. Partinin ve Demirtaş’ın, başka konular yanında, LGBT toplumuna
yönelik destekleyici duruşu[4] ile bir insan hakları avukatı oluşu üzerinde
duruluyor.[5] Demirtaş’ın birçoklarınca “Kürd Obama” olarak anılması boşa
değil.
Takip etmesi gereken soru şu: HDP’nin seçim
başarısının, ilericilerin ve liberallerin Türkiye’deki oy gücünün bir ifadesi
olduğunu söylemek ne ölçüde mümkün?
“Emanet oylar”dan, yani ağırlıklı olarak geleneksel
manada (benim varsayımıma göre) CHP destekçisi olanlardan gelen stratejik
oylardan bahsedilse de, seçim sonuçlarına baktığımızda, HDP’yi meclise sokanın
geleneksel sağ oylarda yaşanan kayma olduğu görülüyor. Bu kayma, Doğu’daki
toplumsal açıdan muhafazakâr olan Kürd topluluklar ile AKP’yi terk edip HDP’ye
geçen, büyük şehirlerde yaşamakta olan kesimler arasında yaşandı.
Bunu göstermek için aşağıda ben daha çok partinin oy
yüzdelerine ve son 2011 seçimi ile 2015 seçimi arasında bu yüzdelerin nasıl
değiştiğine odaklandım. 2011 seçimine katıldıkları için bu değişikliği AKP, CHP
ve MHP üzerinden okumak çok kolay. HDP için bu değişim çok net değil, zira
partinin birçok üyesi o seçimlere bağımsız adaylar olarak girmişti. Bu amaçla,
HDP bağlamında ben HDP’nin ilgili şehirde 2015’te aldığı oy oranı ile tüm
bağımsızların 2011’de aldıkları oyların toplamına baktım. Burada şehrin politik
açıdan Kürd partilerin aktif olup olmadığını göz önünde bulundurdum.[6] Eğer
şehir bölgenin dışında ise bu noktada 2015 oy oranına baktım. Önce aşağıdaki
grafikte oy oranlarını illere göre bir araya getirdim, buradaki sıralamada
AKP’nin 2015 ile 2011 seçimlerinde aldığı oy oranları arasındaki fark göz
önünde bulunduruldu.
Öncelikle bu grafik, AKP’nin oy oranının Kürd
bölgesinde ciddi bir biçimde azaldığını gösteriyor. Bu bölgede AKP’den HDP’ye
kayma yaşandığı görülüyor. Bu noktada en ilginç ve çarpıcı örnek Ağrı. Bu
şehirde AKP’den HDP’ye yaşanan kaymanın yüzde 30’un üzerinde olduğu görülüyor.
Diğer bir örnek ise Tunceli. Ağırlıklı olarak Alevî Kürd olan bu şehirde kayma
CHP’den HDP’ye doğru yaşanmış. Mersin, Adıyaman, hatta Adana gibi yerlerde
HDP’nin kazancı ile CHP’nin kayıpları orantılı. Grafik ayrıca MHP’nin de birçok
ilde oldukça iyi sonuçlar aldığını gösteriyor.
İl düzeyindeki oy kaymalarını gösteren bu grafiğin
büyük şehirlerdeki kaymaları az göstermesi muhtemel, aşağıdaki grafiklerse bu
konuda daha fazla şey söylüyor. Bu grafikler, partilerin 2011 ve 2015’te
aldıkları oy oranlarındaki değişikliklerle bağlantılı ve bu değişiklikleri çift
yönlü olarak değerlendiriyor: HDP-AKP, HDP-CHP, HDP-MHP, AKP-CHP, AKP-MHP ve
MHP-CHP arasındaki kıyaslamalar il düzeyinde yapılıyor, her bir çember o ildeki
geçerli oy sayısının kareköküne denk düşüyor. Büyük çemberler daha kalabalık
şehirleri ifade ediyor.
Sol üstteki grafik, AKP’nin Kürd illerindeki oy
kayıpları ile HDP’nin oy artışları arasındaki ilişkiyi, aynı zamanda ülkedeki
en büyük şehir olan İstanbul’daki önemli oy kaymasını gösteriyor. Çizgi
üzerindeki noktalar birebir ilişkiyi ifade ediyor: örneğin AKP’nin kaybettiği
her bir oy HDP’nin kazandığı bir oy. Çapraz çizgi üzerindeki noktalar ise
AKP’den HDP’ye yaşanan kaymayı anlatıyor. Örneğin bu kaymanın İstanbul, Adana
ve Mersin’de yaşandığı görülüyor. Özellikle İstanbul’daki oy kayması bir milyon
oya denk düştüğü için önemli ki bu da HDP’nin aldığı toplam oyların altıda
birine denk düşüyor. Çizginin altındaki noktalarsa AKP’nin HDP dışındaki
partilere de oy kaptırdığını anlatıyor.
Üst orta grafik, CHP’den HDP’ye giden oyları
gösteriyor. Burada oy kaybının görece daha küçük bir oranda gerçekleştiği
görülüyor. Birçok gözleme göre, HDP oy oranındaki artışı ifade eden çapraz
çizgiye bakıldığında, kısmen CHP’den gelen oylar daha az. Üst sağdaki grafik
ise HDP-MHP ilişkisini gösteriyor, neredeyse L şeklindeki bu ilişki iki
partinin oy artışlarının birbirlerine görece dikey bir konumda karşılığını
buluyor. Üst sağ grafikteki gözlemler, Gaziantep, Erzurum ve Elazığ gibi
şehirlerle ilgili ve AKP’nin hem HDP’ye hem de MHP’ye oy kaybettiğini
gösteriyor.
Alt sol ve orta grafikler AKP-CHP ve AKP-MHP
arasındaki kıyaslamaya dair. Buna göre AKP ve CHP Bursa, İzmir gibi şehirlerde
başka partilere oy kaybetmiş (alt sol grafik). Buralarda AKP’den CHP’ye önemli
oy kaymaları yaşanmış. Ayrıca Rize ve Ordu’da da çarpıcı oranlarda oy kaymış.
Alt orta grafikte görebildiğimiz kadarıyla, AKP
Kayseri, Kütahya ve Manisa’da MHP’ye önemli oranlarda oy kaybetmiş. Alt sağ
grafikte ise Aksaray, Elazığ, Kahramanmaraş ve Gaziantep’te MHP’nin CHP’den az
da olsa belirli miktarda bir milliyetçi oyu aldığı görülüyor.
Toplamda iller bazında AKP’den HDP’ye ciddi oy kayması
yaşanmış, CHP’den HDP’ye gelen oyların oranı ise diğerine kıyasla daha düşük.
Bu da yaşanan bu seçimin solun yükselişini gösterdiğine dair tespitin yanlış
olduğunu gösteriyor. Zira AKP’yi destekleyenler sağcı (ya da en azından solcu
değil).
Bu da İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük
şehirlerdeki oy kaymalarıyla ilgili soruyu cevapsız bırakıyor. İl bazında sol
oylarda anlamlı herhangi bir artış gözlemleyemiyorsak, bu şehirlerde yaşanan
nedir?
Zamandan kazanmak adına ben burada toplam oyların
beşte birini ifade eden ve HDP’nin oyların altıda birini aldığı İstanbul’a
odaklanacağım. Bu amaçla aşağıda İstanbul için oy oranlarındaki mahalle bazlı
kaymaları verdim. Bildiğim kadarıyla, 2011’de bağımsız bir Kürd aday
olmadığından, burada HDP’nin 2015’te aldığı oy oranına başvuruyorum.
HDP ile AKP’yi ayrıca HDP ile CHP’yi kıyasladığımızda
HDP’nin her iki partiden oy aldığını görüyoruz. Ancak HDP-AKP saçılım
grafiğinin merkezi solda iken HDP-CHP konusunda İstanbul’un birçok mahallesinde
HDP’deki oy artışının CHP’den ziyade AKP ile ilişkili olduğu görülüyor. Aslında
İstanbul’da bile sol oylarda HDP’ye ciddi bir kayma yaşandığına dair elde
yeterli delil yok. Son olarak da sağdaki grafiğe bakalım. Bu da dikey eksen
üzerinde bulunan CHP ile yatay eksen üzerinde bulunan AKP arasındaki ilişkiyi gösteriyor.
Genel manada CHP’nin oy oranı büyük ölçüde sabit kalmış (2011’de %31; 2015’te
%29). Parti bu seçimde HDP’ye bir miktar oy kaybetmiş ama biraz da AKP’den
almış.
Bu uygulamada mesele şu: dünkü seçimde HDP’nin elde
ettiği seçim başarısının Türkiye solunun veya liberallerinin bir tür dirilişini
ifade ediyor olduğunu söylemek mümkün değil. HDP’nin politik nüfuzunda
gerçekleşen patlama, büyük ölçüde Doğu’daki ve İstanbul’daki AKP seçmenleriyle
ilgili. Özellikle Kürd yanlısı partilerin bağımsız adaylarını desteklemiş olan
doğuda AKP’nin eski başarısı, önemli oranda halkın dinî muhafazakâr değerlerine
cevap vermiş olması ile bağlantılı. İstanbul’da bile HDP’nin AKP’den aldığı
oyların önemli Kürd gruplarından geldiğini söylemek mümkün. Gene de bunun
sınamadan geçmiş bir hipotez olmadığını söylemem lazım.
Kanaatimce, HDP’nin başarısı büyük ölçüde Kürdlerin
başarısı. (Kürdler mecliste ilk kez doğru düzgün bir temsiliyet imkânına
kavuşuyorlar.) Aslında HDP’nin vitrininde duran liberal ve solcuların yarattığı
cazibeye rağmen, bu isimlerin altta dindar ve toplumsal açıdan muhafazakâr,
üstte ise seküler ve ilerici olan bir partiyi yönetmelerinin güç bir iş
olacağını da belirtmek gerek. Bu nedenle gözlemciler, Kürdlerin uzun süredir
liberal alternatifi sunmayı başaramamış mevcut Türk partileri karşısında liberal
bir alternatif sunacağını umuyorlar ama muhtemelen hayal kırıklığına
uğrayacaklar.
Aklıma gelmişken şunu da belirteyim: Türkiye’de
liberal demokratik bir parti var ve ismi de “Liberal Demokrat Parti” (LDP).
Dünkü seçimde bu parti oyların yüzde 0,06’sını aldı. Liberal Türkiye arayışı
hâlâ devam ediyor.
Erik Meyersson
8 Haziran 2015
Kaynak
Dipnotlar:
[1] David Barchard, “Who are the Winners and Losers in Turkey’s Election?”, 8
Haziran 2015, Prospect.
[2] Agence France, “Turkey Election 2015”, 8 Haziran
2015, Guardian.
[3] Suat Kınıkoğlu, “Turkish Opposition’s Secret War”,
2 Haziran 2015, FP.
[4] Osman Kaytazoğlu, “Turkey’s Kurds Back Unlikely
Contender”, 9 Ağustos 2014, Aljazeera.
[5] Gianluca Mezzofiore, “Selahattin Demirtas”, 5
Haziran 2015, IBT.
[6] “Where the Race will be Fought”, 19 Nisan 2015, James in Turkey.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder