Din Özgürlüğüne Karşı İfade Özgürlüğü:
Phoenix Camii Dışında Silâhlı İslam Karşıtı Yürüyüş
İslamofobinin yükselişe geçtiği bir dönemde, (29 Mayıs
2015) Cuma günü Phoenix Camii dışında İslam karşıtı bir yürüyüş
gerçekleştirildi. Bu, son iki hafta içerisinde aynı caminin dışında yapılan
ikinci yürüyüş. 17 Mayıs’ta yapılan ilk yürüyüş çok daha az ilgi görmüş, sosyal
medyada daha az karşılık bulmuştu. Bu son yürüyüşse daha fazla ilgi gördü.
Son yürüyüşü örgütleyen, bir Phoenixli olan Jon
Ritzheimer. Ateist olmakla gurur duyan Jon, Irak Savaşı’nda yer almış eski bir
deniz piyadesi ve İslam’ın şiddete dayalı bir din olduğu iddiasında. Ellerinde
tabanca, saldırı tüfeği, Amerikan bayrakları ve Hz. Muhammed çizimleri bulunan
250 kişilik kalabalık Phoenic İslam Cemaati Merkezi’ne yürüdü.
Başka bir grupsa aynı saatlerde dünyaya Arizonalıların
insanların dinlerini huzur içerisinde yaşama haklarına saygı duyduklarını
göstermek amacıyla, “sevgi yürüyüşü” adı altında bir yürüyüş düzenledi.
Phoenix polisinin tahminine göre, yürüyüşlerde, iki
tarafta da 250’şer olmak üzere toplam 500 kişi vardı.
Ritzheimer’i destekleyenler, Cuma öğleden sonra bir
parka geldiler ve saat altıda bisikletlerine ve otomobillerine binip camiye
gittiler. Bazıları Amerikan bayrakları salladı, bazıları da Hz. Muhammed’e ait
olduğu iddia edilen çizimleri medyaya gösterdiler.
Diğer tarafta ise cami cemaatine ait olmayan
insanlarsa “Nefret Değil Sevgi” yazılı dövizler taşıdı. Tempe’teki Kefaret
Kilisesi’ne mensup bir grup, mavi kıyafetler içerisinde gelip cami önünde
sıralandı. İddialarına göre, bu rengi barışçıl olduklarını göstermek için
giydiler.
İslam karşıtı yürüyüş öncesi bir barda parti
düzenlendi ve burada “Muhammed çizimleri” yarışması yapıldı.
Cuma günü Ritzheimer Facebook sayfasına şu mesajı
yazdı: “Başkan Obama ‘gelecek İslam’a hakaret edenlerin olmamalıdır’ diyor.
Ondan bu ifadesini şu şekilde değiştirmesini istiyorum: ‘Gelecek, eğer
isterlerse, İslam’a hakaret edenlerin olmalıdır.’[…]”
Yürüyüşü örgütleyen bu isim, katılımcıların silâhla
gelmelerini istedi. Bunun bir anayasal hak olduğunu söyledi. Birçoğu askerî
kıyafet içerisindeki yürüyüşçüler ellerinde saldırı silâhlarıyla geldiler
yürüyüşe. İslam karşıtı yürüyüşe dazlaklar ve üzerinde Nazi SS sembolü bulunan
bir tişört giymiş bir adam da katıldı.
Bir gazeteye göre yürüyüşte renkli tişört giymiş bir
eylemci Kur’an sayfalarını yırtıp ağzına attı. Onun yanındaki bir kolej
öğrencisi ise kitabın kalan kısmını yere atarak elindeki megafondan şunları
bağırdı: “Bu kitaba ihtiyacınız yok, bu kitap yalan ve nefret dolu! Hey
Müslümanlar, kitabınıza bakın, yırtıldı, kirlendi. Siz domuzsunuz, sahtekâr
Müslümanlarsınız!”
Kendisini “vatansever” olarak tarif eden Jon
Ritzheimer, bu İslam karşıtı yürüyüşü “İfade Özgürlüğü Yürüyüşü” olarak
isimlendirdi ve yürüyüşün Teksas-Garland’da 3 Mayıs günü Hz. Muhammed
karikatürüne yönelik saldırıya cevap olarak yapıldığını söyledi. Bu saldırıyı
Elton Simpson ve Nadir Sufi isminde iki kişi gerçekleştirdi. Hz. Muhammed
karikatürleriyle ilgili yapılan bir yarışmaya tüfeklerle ateş açan bu kişiler
bir güvenlik görevlisini vurdular. Polisin ateş açması sonucu Simpson ve Sufi
öldürüldü. Phoenix İslam Cemaati Merkezi’nin, Simpson ve Sufi’nin bir süredir
gittiği cami olduğu söyleniyor.
Müslüman Karşıtı Müfrit
Teksas’taki karikatür etkinliğinin ev sahibi, Amerika
Özgürlüğü Savunma Girişimi Başkanı, Müslüman karşıtı aktivist Pamela Geller.
Başında olduğu grup, Güney Sefalet Hukuku Merkezi’nce, İslam karşıtı bir nefret
grubu olarak sınıflandırılıyor:
“Pamela
Geller, İslam karşıtı hareketin en fazla göz önünde bulunan, en parlak siması.
Sürekli İslam’a, ayrım gözetmeksizin, kaba ve kulak tırmalayıcı sözlerle
saldırıyor. Obama’nın Malcolm X’in ‘gayrimeşru çocuğu’ olduğunu iddia ediyor.
İslam çalışmalarıyla asla ilgilenmiyor, Amerika’nın İslamîleştirilmesini
Durdurun grubundan Robert Spencer’ın iddialarını paylaşıp duruyor.
Geller,
Avrupalı ırkçılar ve faşistlerle aynı dilden konuşuyor, Güney Afrikalı
ırkçıları övüyor, Sırp savaş suçlusu Radovan Karadzic’i savunuyor,
Sırbistan’daki toplama kamplarını inkâr ediyor. Yahudi liberalleri eleştiriyor
ama öte yandan İsrail yanlısı bir konum alıyor.”
Yazar Heather Digby Parton’ın ifadesiyle, Geller azılı
bir İslam karşıtı müfrit. Hedefi batı dünyasını Müslümanlardan temizlemek.
Üstelik bunu Balkanlar’ı Müslümanlardan arındırmak isteten Slobodan Milosevic
gibi yapmak istiyor. Web sitesinde bir İngiliz aktivistine ülkeye yönelik
Müslüman göçü konusunda şunları söylüyor:
“Eğer
bir hükümet İslam’la ilgili giderek artan sorunlarla nasıl başa çıkacağını
öğrenmek istiyorsa, Osmanlı ordu subayı Mustafa Kemal Atatürk’ten bazı
tavsiyeler almalı. Atatürk, İslam’ı İslamî materyalleri tümden yasaklayıp,
camileri yıkarak, ülkesindeki İslam’a ait her türden izi silip bu kötülükten
kurtularak ilga etmeyi bildi. İsyan etmeyi deneyenlerse kontrol altına
alındılar ya da öldürüldüler.
Artık
Birleşik Krallık da dışarıda askerini heba etmekten vazgeçmeli, o askerleri
ülkeye getirip onların sokaklarda devriye atmalarını sağlamalı, Müslümanları o
sokaklardan söküp atmalı. Artık vakit sınır dışı programlarını planlayıp
uygulama vakti. Hatta İngiltere’de doğmuş Müslümanlar bile anne-babalarının
ülkesine gönderilmeli.”
Kısa süre önce Washington’daki taşımacılık kurumu,
kariyerini İslam’ı ve Müslümanları şeytanlaştırmaya borçlu olan Pamela
Geller’in İslam karşıtı reklâmının panolara asılmasını istemedi.
Son birkaç aydır Müslüman karşıtı gruplar ABD’de epey
aktif. Reklâm panoları satın alıp gösteriler düzenleyerek İslam’ı şiddete
dayalı bir din olarak sunmaya çalışıyorlar. Bu noktada hep Irak ve Suriye’deki
İslam Devleti militanlarının zorbalığına dair alıntılara başvuruyorlar.
Iowa’daki Luther Koleji’nde din profesörü olan ve
İslamofobi çalışan Todd Green’e göre, “Amerikalıların neredeyse üçte ikisi tek
bir Müslüman bile tanımıyor. Tek bildikleri IŞİD; El-Kaide ve Charlie Hebdo.”
Green, bu noktada Peygamber’e atfedilen karikatürleri dergilerinde yayınlaması
üzerine yaşanan öfke sonucu 12 insanın öldürüldüğü mizah dergisi Charlie
Hebdo’nun Paris bürosuna Ocak ayında yapılan saldırıya atıfta bulunuyor.
Abdüsettar Gazali
4 Haziran 2015
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder