Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Batı Şeria, Kudüs ve
48’den beri işgal altında olan Filistin’deki Filistinli halk kitlelerini,
nitelikli eylemler gerçekleştirip tüm sabırlarıyla işgalciye karşı halk
intifadası gerçekleştirdikleri için selamlar. Halkımızın gerçek resmi budur,
onu ne Siyonist suçlular, ne mevcut momente ait koşullar, ne Arap yöneticilerin
suç ortaklığı ne de Filistin halkı ve davasına karşı uluslararası planda dönen
dolaplar mağlup edebilir.
Cephe, özellikle Batı Şeria ve Kudüs’te, genel olarak
işgal altındaki Filistin’de İsrail askerleri ve yerleşimcilere karşı kahramanca
yürütülen operasyonları selamlamakta, bu operasyonların, işgalci gücün işlediği
suçlara karşı verilmesi beklenen cevap olduğunu, direnişin Filistinlilerin
varoluşuna karşı verilen sistematik Siyonist savaşta halkımızı korumanın en
etkin yöntemi olduğunu ifade etmektedir.
Cephe’nin tespitine göre, bu kahramanca
gerçekleştirilen operasyonlarda, özgürleştirilen tutsakların oynadığı rol,
Siyonistlere karşı verilen mücadelenin ve Filistin halkımızın önemli bir
bileşeni olan işgalci güce ait hapishanelerin devrimci kahramanlık ve
fedakârlığın üretildiği ve üretilmeye devam ettiği birer okul olduğu gerçeğinin
bir ifadesidir.
FHKC’nin açıklamasına göre, İsrail hukukunun Batı
Şeria’daki yerleşimcilere tatbik edilmesini öngören, teklif halindeki yasaların
İsrail Bakanlar Kurulu’nca onaylanması ciddi bir gelişmedir, kimi gerçeklerin
sahaya dayatılması girişimidir ve Batı Şeria’daki yerleşimlerin işgal devletine
bağlanmasını ifade etmektedir.
Ayrıca Cephe, özellikle Kudüs’te bulunan
Filistinlilere ait evlerin yıkılmaya çalışılması gibi, işgal güçlerinin ortaya
koyduğu eylemleri kınar ve bunları “yasadışı” ilân eder. Söz konusu girişimler,
48’den beri işgal altında olan Filistin’de yaşayan halkımıza karşı
gerçekleştirilen, tahrik amaçlı bir kampanyadır. Bu kampanya dâhilinde
işgalcilere karşı operasyonlar düzenleyenlerin ailelerine ait evler yıkılmakta,
yerleşim yerlerinin inşasına hız verilmektedir. Tüm söz konusu çabalar, işgal
altında bulunan Filistin’de yaşayan halkımıza karşı devreye sokulan devlet
terörünün gerçek ırkçı yüzünü ifşa etmektedir. Halkımız, onun iradesini kırma
ve onu teslim olup boyun eğmeye zorlama amaçlı, oldukça tehlikeli gayretlerle
yüzleşmektedir.
Cephe, Filistin’in her bir parçasında yaşayan
halkımızı İsrail işgaline karşı çok kuvvetli bir halk intifadasına evrilecek
şekilde mücadeleyi sürdürüp yükseltmeye, diasporadaki halkımızı ise içerideki
mücadeleye dönük desteklerini artırmaya davet eder.
Ayrıca Cephe, Filistin Yönetimi’nin ve güvenlik
güçlerinin halkına hizmet etmek için millî bir duruş benimsemesini talep eder.
Bu amaçla onun güvenlik koordinasyonuna son vermesi, suçlu işgalci güçle
kurduğu her türden bağı kopartması, bunun yerine güvenlik kurumlarının işlevini
Siyonist saldırılarına karşı halkımızı koruyacak şekilde değiştirerek, İsrail
polisiyle karşı karşıya gelmesi ve işgalci devletle müzakerelere son veren
kapsamlı bir millî strateji üzerine kurulu bir pratikle millî birliği öncelikli
kılması gerekmektedir.
FHKC halkımıza karşı yerleşimcilerin
gerçekleştirdikleri saldırıları göğüslemek için halk savunma komiteleri
oluşturma çağrısını yinelemektedir. Ayrıca Cephe, millî Filistin hareketinin
geçici liderleri ile tüm hizipleri içerecek şekilde, FKÖ’nün acil toplantı
yapıp Siyonistlerin artan saldırılarının tartışılması, işgalciye karşı
halkımızın ve intifadasının azmini destekleyecek birleşik bir millî plan
geliştirilmesi, ayrıca halkımıza karşı giderek artan ölçülerde işlenen
suçlarından dolayı işgalci aleyhine Filistin’in resmî liderliğinin Uluslararası
Suçlar Mahkemesi’nde acilen bir dava açması yönünde bir çağrı yapmaktadır.
Cephe, Arap halkına ve dünya genelinde mevcut olan
uluslararası müttefiklerine ve dostlarına işgalciye karşı kapsamlı bir boykot
yürütülmesini ve bu boykot çalışmalarının hızlandırılması, Siyonizmin ortaya
koyduğu uygulamalarla yaptığı ihlallerin ifşa edilmeleri yönünde bir çağrıda
bulunmaktadır.
FHKC
13 Kasım 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder