Diktatörün doksan bir yaşında ölmesiyle ilgili
olarak şu söz akla geliyor hemen: “Sadece iyiler gençken ölürler.” Diktatörün
ölümünden birkaç gün sonra bazıları hemen onu bağışlama yarışına girdiler.
Bunlar için Pinochet, “komünizm”e karşı kıymetsiz bir istihkâm duvarından başka
bir şey değildi ya da o Şili ekonomisini bugünkü hâline getirdi, otuz bin
insana işkence etti, binlerce insanı katletti ama bunlar onun yaptığı
hizmetlerin sıradan bedelleriydi.
Bu sözleri 1973’teki darbeden hemen sonra toplama
kampına dönüştürülen Estadio Chile futbol stadyumundaki binlerce insana
söylemek gerek. Orada binlerce muhalif ve eylemci tecavüz, işkence ve katliamla
yüzleşti. Bu insanlar arasında bir şarkı sözü yazarı ve devrimci olan Victor
Jara da vardı.
On yıldan az bir süre zarfında Jara Şili’nin en
popüler şarkıcısı oldu. O halkın gerçek müziğini yaratmak için İspanyol ve
yerli müziklerini harmanlayan Latin Amerikalı müzisyenler hareketi, Nueva Canción (Yeni Şarkı) geleneğinin
ayrılmaz bir parçasıydı. ABD’de halk müziğinin büyük bir patlama yaşaması ile
birlikte dünya genelindeki müzik piyasası da “protest müziğin” ticarî kimi versiyonlarının
akınına uğradı. Nueva Canción en
gerçek hâliyle folk müziğinin bilinçli bir alternatifiydi. Ülkelerinde artan
sefalet ve ABD çıkarlarına dönük teslimiyete karşı giderek artan ölçüde
öfkelenen insanlar Nueva Canción’da
kendi yurtlarını buldular. Jara bu geleneğin en iyi örneklerini verdi: “ABD
emperyalizmi müzik aracılığıyla gerçekleşen iletişimin büyüsünü gayet iyi
anlıyor ve gençlerin kafasını ticarî saçmalıklarla dolduruyor. […] ‘Protest
şarkı’ ifadesi artık geçerli değil, çünkü bu ifade gayet muğlâk ve tümüyle
yanlış kullanılıyor. Ben ‘devrimci şarkı’ ifadesini tercih ediyorum.”
Nueva
Canción’u ayrı bir yere yerleştiren, işte
bu devrimci ruh. Jara’nın şarkıları derinlemesine samimi ve ümitvar. O, sadece
sefalet, sömürü ve emperyalizm değil sıradan insanların direnişindeki güçle
ilgili de şarkılar söylüyor. Onun şarkısı “Manifiesto" bu gerçeği tüm
çıplağı ile gösteriyor:
Violeta Parra’nın da söylediği gibi:
Benim şarkım amacını buldu
artık
Evet, gitarım bir işçi
benim
Bahar gibi ışıldıyor,
bahar gibi kokuyor
Gitarım para ve iktidara
tamah eden katiller değil
Emek harcayanlar için
Gelecek o emekçilerin ellerinde
çiçeklenecek
Jara’nın popülaritesinin arttığı günlerde Şili
işçi sınıfı da sosyalist Salvador Allende’nin başkanlık kampanyası ve onun Unidad Popular (Halkın Birliği) koalisyonu
etrafında toplaşıyor. Nueva Canción’a
mensup diğer sanatçılarla birlikte Jara da tüm kalbiyle Allende’yi destekliyor.
Şarkıları Unidad Popular’ın yaşayan
özü oluyor. Jara’nın da katıldığı, Estadio Chile’de düzenlenen konser
kampanyaya omuz veriyor.
Allende’nin zaferi ardından Jara’nın katkıları
daha da yoğunlaşıyor. Şilili ve Amerikalı iş adamları Allende hükümetini
devirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu gelişmeler üzerine kendi
çıkarları adına işçiler harekete geçiyor. Jara 11 Eylül 1923’e dek halkın
attığı her adımda yerini alıyor. Sonra muhalifler ve sendikacılarla birlikte,
Allende’yi desteklemek için üç yıl önce konser verdiği stadyuma götürülüyor.
Muhafızlar şarkılarından ötürü onu herkesten
ayırıp dövüyorlar. Bileklerini ve ellerindeki tüm kemikleri kırıyorlar. Sonra
alay edercesine eline bir gitar verip “şimdi çal bakalım” diyorlar. Kırık
elleri ve gözlerinden dökülen yaşlarla Unidad Popular’ın marşını
söylemeye başlıyor. Stadyumdaki kalabalık ona eşlik ediyor. Bunun üzerine
muhafızlar onu vuruyorlar ve o gün stadyumda öldürülenlerin gömüldüğü bir toplu
mezara atıyorlar onu.
Pinochet, Jara’nın tüm albüm kayıtlarını ve nota
kâğıtlarını yaktırıyor. Şili’den kaçan dul eşi Joan sayesinde şarkıları
faşizmin elinden kurtuluyor. Pinochet ülkede devrimci Nueva Canción’a ait tüm izleri silmek istiyor, öyle ki geleneksel
yerli enstrümanları bile yasaklanıyor.
Ama diktatör başaramıyor. Dünya Pinochet’nin
tanklarının Santiago caddelerinde yürüyüşünü korkuyla izlerken Victor Jara
kontrolden çıkmış bir yangın misali, her yeri sarıyor. Nueva Canción dünya genelinde birçok şarkı yazarını ve şairi
etkiliyor. Jara anısına İngiliz yazar Adrian Mitchell bir şiir kaleme alıyor ve
bu şiir Arlo Guthrie tarafından bestelenip
icra ediliyor:
Victor stadyumda ayakta,
Sesi cesur ve güçlü.
Dost tutsaklar için şarkı
söylüyor
Muhafızlar sesini kesene
kadar.
Elleri yetenekli, elleri kibar.
Jara, en temel insanî değerlerini kazanmak için
mücadele eden milyonların - Pinochet’nin 1990’da defolup gitmesine dek demir
yumrukla yönettiği halkın- mücadelesinin ayrılmaz parçası olan şarkılar
söylediği için tehlikeli bir isim. Halk müziği icra eden İskoç müzisyen tüm
içtenliği ile şunu söylüyor: “Müzik ve politika iç içe geçmelidir. […] CIA ve
onun haydutlarının çıkarlarına aykırı buldukları için Jara’yı katlettiklerini
her yerde haykırmak gerek.”
Jara’nın müziği gerçek manada halkın müziği.
Vefatı ardından nesiller boyu birçok isme ilham vermiş olmasının nedeni de bu.
O sadece Latin Amerika’nın halk müziği geleneği dâhilinde değil, dünya
genelinde birçok sanatçı tarafından hatırlanmaya devam ediyor. Clash, U2 ve
hatta seksenlerin pop yıldızları Simple Minds bile şarkılarında Jara’yı
hürmetle anıyorlar. Jara’nın katledildiği stadyumun ismi 2003’te Victor Jara
Stadyumu olarak değiştirildi.
Mezarının parçalanmasından korkulduğu için
Pinochet’nin cesedi yakılıp külleri tüm diktatörlerin sonuna ilişkin bir ifade
olarak rüzgâra savruldu.
Pinochet cani
diktatörlüğünü, Jara ise halk ozanlığını miras bıraktı. Pinochet binlerce
insanı sefalete mahkûm etti, Jara ise onları ayağa kaldırmaya çalıştı.
Pinochet’ye ait kayıtlar bizlere bir gücün ne denli kötü olabileceğini
gösteriyor, Victor Jara’nın hayatı ve müziği ise bu türden güçlere karşı
mücadele etmek için gerekli ilhamı vermeye devam ediyor.
Alexander Billet
16 Aralık 2006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder