İranlıların İngiliz-İran ilişkileri tarihini
İngilizlerden daha iyi bilmeleri tuhaf bir ironi.
Yeni kurulan İslamî Rehberlik Bakanlığı devrim sonrası
İran’ında görev yapan Reuters ajansı muhabiri Harvey Morris’ten kendi
ajansının tarihini istemiş, o da Londra bürosundan Baron von Reuter’in
biyografisini göndermelerini talep etmiş. Morris, bu sayede dünyanın en büyük
haber ajansının kurucusunun İran’daki demiryollarını muazzam bir kârla inşa
ettiğini öğrenmiş. Okuduktan sonra “bunu ben bakanlığa nasıl göstereceğim
şimdi?” diye haykırmış. “Bu Baron lânet Şah’tan daha beter bir adammış!” Oysa
bakanlık bu gerçeği zaten gayet iyi bilmekteymiş.
Britanya geçmişte, II. Dünya Savaşı’nda, Şah’ın selefi
Nazilere biraz yakınlaştığı vakit, Sovyet güçleri ile İran’ı işgal etti ve
sonrasında kendi elindeki petrol rezervlerini kamulaştırdı diye demokratik
yollardan seçilmiş olan Muhammed Musaddık’ın devrilmesinde Amerika’ya yardım
etti.
Bu bir efsane değil, gerçek ve ayakları yere basan bir
komploydu. CIA buna Ajax Operasyonu adını verdi. İngilizler temkinli davranarak
kendi hırslarını gizledi ve bu operasyonu “çizme” olarak adlandırdı. MI6’in
Tahran’daki ajanı Albay Monty Woodhouse önceden Alman işgalindeki Yunanistan’da
faaliyet yürüten Özel Operasyonların başındaki adamdı. “Monty”yi iyi tanırdım.
Birlikte BM Sekreteri Kurt Waldheim’ın savaş süresince yürüttüğü faaliyetleri
araştırmıştık. Gayet acımasız biriydi. Woodhouse henüz var olmayan bir
“direniş” hareketi için İran’a silâh sokmuş ve Musaddık’ın devrilmesi için
“yüzlerce, belki de binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan) gösterileri
tertiplemeleri maksadıyla Tahran’daki “bazariler”i parasal açıdan
desteklemişti.
Gösteriler başarılı oldu. Musaddık 1979 devrimine dek
katliamlarına bıkıp usanmadan devam edecek olan bir subay tarafından
tutuklandı. Genç Şah, muzaffer bir eda ile kendi yönetimini tesis etmek için
geri döndü. Rejime muhalif kadınlara işkence eden SAVAK gizli polisinin
desteğini arkasına aldı. Mısırlı gazeteci Muhammed Hasaneyn Haykal’a göre,
SAVAK’ın bu işkenceleri filme alınıp el kitabı niyetine kullanılması amacıyla
CIA eliyle Amerika’nın müttefiki olan ülkelere dağıtıldı.
Bu İranlılar da ne cüretle hatırlıyor tüm bunları?
İran devrimi sonrası işgal edilen elçilikten çıkan ABD
gizli belgeleri Washington’ın sadece Humeyni iktidarını yıkmaya çalışmadığını,
ayrıca Amerikan-İngiliz istihbarat servislerinin ortak çalışmalarına devam
ettiğini tüm İranlılara kanıtladı.
İngiliz elçisi çatlak bir adam olan Şah’ın iktidarda
kalacağına sonuna kadar inandı. İngiliz hükümetleri İran hükümetinin sözde
terörist niteliğine saldırıp durdular. Tony Blair, Irak Savaşı ile ilgili resmî
bir tahkikat esnasında bile, İran’ın saldırganlığına karşı durmanın
gerekliliğinden bahsetti.
Her neyse… İranlılar geçenlerde bizi bir güzel
benzettiler. Bir yığın elçilik belgesini çıkardılar binadan. Bu belgeleri
okumak için epey sabırsızlanıyorum. Umarım kısa süre içinde ifşa edilirler.
Robert Fisk
1 Aralık 2011
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder