Arka
Plan
Şubat
2024’te petrol ve diğer geleneksel enerji kaynaklarına dair araştırmalar yapan Uluslararası
Petrolü Değiştirme Örgütü (Oil Change International) İsrail’e ham petrol
ve rafine petrol ürünlerini taşıyan tedarik zincirlerine dair genel bir
değerlendirme sunmak adına, Veri Masası (Data Desk) isimli yazılım programı
ile yürüttüğü araştırmada, esas olarak ülkelerin silâhlı kuvvetlerine aktarılan
yakıta odaklanıyor. Bu araştırma, Mart 2024’te yayınlandı [Bkz.: İsrail’e Giden
Ham Petrol ve Yakıt Tedarik Zincirlerinin Ardındaki Ülkeler ve İşletmeler].
İsrail’in
Gazze’ye yönelik saldırıları ve Uluslararası Adalet Mahkemesi’nin İsrail’in
Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal edip etmediği, bu saldırıların yasa dışı olup
olmadığıyla ilgili hükümleri üzerinden, Uluslararası Petrolü Değiştirme Örgütü,
Veri Masası aracılığıyla, Mart-Temmuz 2024 arası dönemde İsrail’in yaptığı
yakıt ithalatı ile ilgili verileri inceledi.
Bu
yeni analiz, aynı zamanda Mayıs 2024’te Hollanda’da faaliyet yürüten Çokuluslu
Şirketler Araştırma Merkezi’nin yayınladığı, ABD ordusunun jet yakıtı tedariki
ile ilgili bir başka araştırmayı da aktarıyor. Bu dosya, bu anlamda, 21 Ekim
2023-12 Temmuz 2024 arası dönemde İsrail’e ulaşan yakıt nakliyatını kapsıyor.
Bazı ülkeler, Gazze krizi sebebiyle yakıt nakliyatı konusunda bazı adımlar
attılar.
Haziran
2024’te Kolombiya, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden bir karar çıkana dek İsrail’e
yönelik kömür ihracatına ambargo koyduğunu açıkladı. Gazze ablukasına dek
İsrail’in kömür ithalatının yarıdan fazlası, Kolombiya kaynaklıydı.
İlk
Bulgular
*
Bu araştırmada 21 Ekim 2023-12 Temmuz 2024 arası dönemde İsrail’e sevk edilen
ham petrol ve rafine petrol ürünleri yüklü 65 sevkiyatın izini sürdük. Bu sevkiyatın
yüzde 54’ünün, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Filistin halkının Soykırım
Sözleşmesi uyarınca makul kimi haklara sahip olduğuna hükmetmesinden sonra, bağlı
olduğu limandan ayrıldığı görülüyor.
*
Şirketlerin sorumluluğu: Özel ve belirli bir yatırımcıya ait petrol
şirketleri, yürüttükleri operasyonlar ve sahip oldukları mülkler üzerinden
İsrail’e ham petrol tedarikine katkı sunma konusunda suç ortaklığı yapıyorlar. Bu
şirketler, İsrail petrolünün yüzde 66’sını temin ediyorlar. BP, Chevron, Eni,
ExxonMobil, Shell ve TotalEnergies gibi büyük petrol şirketleri, Ekim ayından
beri İsrail’e temin edilen ham petrolün yüzde 35’inin sevkine aracılık ettiler.
Bu şirketler yanında devlete ait kuruluşlar, özel kurumlar ve petrol
üreticileri de İsrail rafinerilerine akan petrolden kârlar elde ettiler. Bu yakıtların
belirli bir kısmının İsrail’in elindeki savaş makinesini beslediği biliniyor.
*
ABD ordusunun yardımı: ABD, esas olarak askeri jetler için kullanılan JP-8
ve diğer rafine yakıtları İsrail’e temin ediyor.
*
Azerbaycan ve Kazakistan: Bu iki ülke, ana tedarikçi. İkisi de ilgili
dönemde toplam ham petrolün yarısını temin etmişler. Azerbaycan’ın payı yüzde
28’ken Kazakistan’ın payı yüzde 22. Azerbaycan petrolünün tamamı
Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattı üzerinden aktarılmış. Bu hattın mülkü büyük
ölçüde BP’ye ait ve bizzat onun tarafından işletiliyor. Bu ham petrol, Ceyhan
limanından yüklenip İsrail’e gönderiliyor.
*
Orta ve Batı Afrikalı Tedarikçiler: Afrikalı ülkelerin payı yüzde 37. Bu
toplamın yüzde 22’si Gabon kaynaklı. Nijerya’nın payı yüzde 9 iken, Kongo’nunki
yüzde 6.
*
Brezilya: Savaş başladığından beri temin edilen petrolün yüzde 9’u Brezilya
kaynaklı. Brezilya, aynı zamanda Nisan ayı içerisinde İsrail’e petrol gemisi de
göndermiş. İsrail’in ana petrol tedarikçilerinden biri olan ama bir yandan da
İsrail’in eylemlerini eleştiren Brezilya Cumhurbaşkanı Lula, petrol
ambargosuyla ateşkesi zorlama imkânına sahip bir isim.
*
Akdeniz ve Avrupa ile ilişkiler: İsrail’e yakıt temin eden ülkeler listesinde
İtalya, Yunanistan ve Arnavutluk da var. Kendisi aslında petrol ithal ediyor
olmasına rağmen İtalya, İsrail’e bir ham petrol bir de neft tankeri gönderdi. Yunanistan,
Haziran ayı içerisinde mazot sevkiyatı gerçekleştirdi, Kıbrıs ise Gabon, Nijerya
ve Kazakistan’dan gelen ham petrolün İsrail’e aktarılmasına dönük katkılarda
bulundu.
*
Rusya kaynaklı rafine ürünler: Aralık 2023’ten bu yana Rusya’dan İsrail’e
rafine ürün yüklü yedi sevkiyat yapıldı. Bu ürünlerin önemli bir kısmını,
rafinerilerde benzin ve mazotun daha fazla üretilmesini sağlamak için
kullanılan vakum gaz yağı teşkil ediyordu.
Ülkelerin
ve Şirketlerin Rolü
Ham
Petrol
21
Ekim 2023-12 Temmuz 2024 arası dönemde gerçekleştirilen 46 ham petrol
sevkiyatının izini sürdük. Toplam hacim 4,1 milyon tondu. Bunun 1,9 milyonu, yani
yüzde 46’sı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği hükmün ardından
gerçekleştirilmişti. Yukarıda da belirtildiği üzere, İsrail’e savaş
başladığından beri yedi ülkenin ham petrol temin ettiğini biliyoruz. Yarısı, Azerbaycan
ve Kazakistan kaynaklı. Kaynağı bilinmeyen bir yerden toplam 125.000 tonluk iki
sevkiyat gerçekleştirilmiş. Bunun toplamdaki oranı yüzde 3. Bunlardan biri
Mısır’da yüklenmiş. Bu, muhtemelen Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan
ve Mısır’dan petrol taşıyan, Mısır’dan geçen SUMED boru hattından gelmiş.
Tablo 1. Şirketlerin İsrail’e Sevkedilen Petroldeki Payları
İsrail’in
Elindeki Ham Petrolle Şirketlerin İlişkisi
Uluslararası
petrol şirketleri İsrail’e petrol temin eden ülkelerdeki petrol üretimlerinde
önemli bir paya sahip. Örneğin ham petrolün yarısına kaynaklık eden Azerbaycan
ve Kazakistan’da bu uluslararası petrol şirketleri, hem petrol üretiminde hem de
petrolün taşınmasında kullanılan boru hatlarında önemli bir yere sahipler.
Aşağıdaki
analizde biz, tek tek şirketlerle İsrail’in savaş başladığından beri satın aldığı
ham petrol arasındaki ilişkileri değerlendirmek için iki veri kümesinden
istifade ediyoruz. Burada esas olarak altı şirkete odaklanıyoruz. İlk veri
kümesinde Petrolü Değiştirme Örgütü’nün sunduğu, menşe ülke ve ham petrolün
kalitesiyle ilgili olarak Veri Masası’nın derlediği verilerden yararlanıyoruz.
İkinci küme ise sevkiyat verilerinde tanımlanmış sahalarda ve ülkelerde
gerçekleşen petrol üretiminde şirketlerin payı ile ilgili olarak Rystad Energy’nin
sunduğu verileri değerlendiriyoruz.
Azerbaycan,
Kazakistan ve İtalya, ham petrolü gibi sevkiyat verilerinde listelenmiş ham
petrol sınıflandırmalarıyla bağlantılı petrol sahalarına baktıktan sonra
şirketlerin bu sahalarında gerçekleşen üretimdeki paylarını analiz ediyoruz.
Kongo, Brezilya, Gabon ve Nijerya gibi yerlerde ise bu ülkelerde faal olan
şirketlerin toplam üretimdeki paylarını inceliyoruz. Ardından da her bir
ülkedeki şirketin üretimdeki payını İsrail’in satın aldığı petrol miktarına
bölüyoruz. Bu analizde altı petrol şirketi öne çıkıyor.
Azerbaycan
İlgili
dönemde İsrail’e ham petrol satanlar içerisinde en büyük pay, yüzde 28’le
Azerbaycan’a ait.
Azerbaycan
petrolü, BP’nin işlettiği, mülkiyetinin yüzde 30’una sahip olduğu Bakû-Tiflis-Ceyhan
boru hattı ile taşınıyor. BP’nin aktardığına göre, bu boru hattını ağırlıklı
olarak Şah Deniz sahasında ham petrol karıştırılarak yoğunlaştırılan, bunun
yanında Azeri-Çirağ-Güneşli’deki derin deniz sondajlarının gerçekleştirildiği
petrol sahalarından gelen petrol besliyor. Bu petrolün ve sahalarda üretilen
yoğunlaştırılmış ürünlerin özellikleri ekteki tabloda veriliyor. Bu anlamda, İsrail’e
giden Azerbaycan petrolünün yüzde 30’una BP’nin, yüzde 5’ine Exxon’un kaynaklık
ettiğini söyleyebiliriz.
Kazakistan
Kazakistan,
İsrail’e giden petrolün yüzde 22’sini temin ediyor. Petrol, Chevron, Eni,
Shell, Exxon gibi petrol şirketlerinin sahip olduğu Hazar Boru Hattı üzerinden aktarılıyor.
Hazar Boru Hattı Kazak ve Rus kaynaklı ham petrolü naklediyor ama İsrail’e
yönelik sevkiyatların menşe ülkesi Kazakistan olarak kaydediliyor. Bu boru
hattının temin ettiği Kazak petrolü ağırlık olarak Hazar Denizi’nde ve sahil
şeridinde bulunan Tengiz, Kaşaghan ve Karaçaganak petrol sahalarında
çıkartılıyor. Bu ürünün özellikleri Tablo 3’te aktarılıyor. İsrail’in ithal
ettiği Kazak petrolünü bahsi geçen şirketler üzerinden ele almak gerekiyor.
İtalya
İtalya,
bu dönemde 30.000 ton ham petrol sevk etti. Bu toplam içerisinde yüzde 1’lik
paya sahip. Petrol Basilicata’da bulunan Val D’Agri petrol sahasından geldiği
için listede Val D'Agri ham petrolü olarak kaydedilmiş. Petrol sahasını Eni ve
Shell işletiyor. Eni’nin payı yüzde 61’ken Shell’in payı yüzde 39.
Diğer
Ülkeler
Geri
kalan petrolün yüzde 46’sının kaynağı Nijerya, Gabon, Brezilya ve Kongo. Yüzde 3’ün
kaynağı bilinmiyor. Tüm bu ülkelerdeki petrol üretiminde şirketlerin sahip
olduğu payın analizi Tablo’da verildi. Diğer şirketlere dair analizler ise
aşağıda ele alındı.
Şirketlerin
Sorumluluğu
Bu
dönemde İsrail’e sevk edilen ham petrolün yüzde 35’ini petrol şirketleri temin
etti. Diğer özel şirketler ve yatırımcıya ait petrol şirketlerinin payı ise
yüzde 30. Devlete ait şirketler, muhtemelen yüzde 34’lük bir paya sahip. Aşağıdaki
tabloda tüm bu rakamlar ve petrol şirketlerin payları veriliyor. Listenin başında
Chevron ve BP duruyor. Petrolün yüzde 8’ini bunlar temin ediyor. Bunun sebebi,
Chevron’un Kazak, BP’nin Azeri petrolünde önemli bir paya sahip olması.
İngiltere
Uluslararası Hukuk ve Kıyaslamalı Hukuk bölümünde İşletme ve İnsan Hakları
kürsüsünde çalışan Dr. Irene Pietropaoli’nin aktardığına göre;
“Şirketler, yöneticileri,
müdürleri ve diğer liderleri soykırım suçuyla aynı zamanda insanlığa karşı
işlenmiş suçlar kapsamında yargılanabilir. Soykırım Sözleşmesi’nin Altıncı
Maddesi’nde de belirtildiği üzere ‘tüzel kişilikler olarak şirket sahipleri,
şirket yöneticileri gerçek kişiler, şirketlerse tüzel kişilikler olarak soykırım
faaliyetlerinden sorumlu tutulabilirler.”
Dr.
Pietrapaoli ayrıca şu tespitini aktarıyor:
“Menşe ülkedeki mevzuattan
bağımsız olarak İsrail hükümetine petrol, yakıt ve askeri malzeme satan
şirketler, Birleşmiş Milletler’in İşletmelerin ve İnsanların Haklarıyla İlgili Kılavuz
İlkeleri’nde kabul ettiği biçimiyle, insan haklarına saygının ötesinde, insan
hakları hukukuna, uluslararası insani hukuka ve uluslararası ceza hukukuna
saygı göstermek gibi bir sorumluluğa sahipler. İsrail’e jet yakıtı ve petrol
temin eden, bu anlamda, orduya maddi destek sunan şirketler, savaş suçları, soykırım
ve diğer suçlarla ilgili uluslararası hukuk uyarınca İsrail’e suç ortaklığı
yapıyorlar.”
Jet
Yakıtı ve Diğer Rafine Petrol Ürünleri
Bu
incelemede, 21 Ekim 2023-6 Temmuz 2024 arası dönemde İsrail’e satılan rafine
petrol ürünlerini içeren 19 sevkiyatı ele aldık. Bu sevkiyatların 15’i, yani
toplam satışın yüzde 79’unun limandan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği
hükmün ardından ayrılmış olduğu görülüyor. En büyük tedarikçi ABD. Bu dönemde yaklaşık
250.000 ton rafine petrol ürünü göndermiş. Bunların büyük bir kısmı, esas
olarak savaş uçaklarında kullanılan JP-8 yakıtı. Biz bu raporu kaleme alırken,
İsrail’e yeni bir sevkiyat daha yapıldı. ABD, İsrail’e giden rafine ürünlerin
yüzde 36’sını temin ederken, Rusya yüzde 28’ini temin etmiş. Amerika dışı
sevkiyatlarsa akaryakıttan, mazottan, vakum gaz yağından ve neftten oluşuyor.
İsrail’e rafine ürünler satan ülkeler arasında ayrıca Brezilya, Arnavutluk,
Yunanistan ve İtalya bulunuyor.
ABD’nin
Askeri Yardımı
İsrail,
savaş başladığından beri ABD’den JP-8 Jet yakıtı alıyor. Tankerlerden biri
savaştan önce gönderilmiş, diğer ikisi ise savaştan sonra gelmiş. Hepsinin de
geldiği yer Teksas Corpus Christi’deki Valero’s Bill Greehey rafinerisi.
Ağustos
2024’ün başında ABD bandıralı Overseai Santorini isimli petrol gemisi İsrail’e
jet yakıtı taşımış. Geminin sigortacıları İngiliz Mutual Steam Gemi Sigortası
Birliği ve Towers Watson, Wills’deki Lloyds Slip. ABD aynı zamanda Corpus
Christi’den niteliği belirtilmemiş rafine ürünler yüklü iki gemi, bir de mazot
yüklü bir başka gemi göndermiş.
Akdeniz
Ülkeleri
İsrail’in
Akdeniz’deki komşularının oynadığı rol de raporda inceleniyor. Haziran ayında
İtalya, İsrail’e neft sevketti. Ertesi ay aynı ülkeden ham petrol yüklü bir
gemi geldi. Yunanistan ise İsrail’e mazot yüklü bir gemi gönderdi.
Türkiye,
Kıbrıs ve Yunanistan, İsrail’e petrolün ve petrol ürünlerinin aktarımında
önemli bir role sahip. Ceyhan limanı, Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattının son
noktası. Türkiye, sevkiyatın yüzde 26’sının gemilere yüklendiği yer. Kıbrıs’ın
payı yüzde 21 iken Yunanistan’ın payı yüzde 5. Dolayısıyla bu üç ülke, dokuz ay
içerisinde İsrail’e gönderilen ham petrolün ve rafine petrol ürünlerinin
yarısından fazlasının yönetiminden sorumlu. Son olarak, Veri Masası’nın analizi,
İsrail’e 37 petrol gemisinin gittiğini, bunların yüzde 41’inin Malta, yüzde 22’sinin
Yunanistan bandıralı olduğunu ortaya koyuyor.
Dr.
Pietropaoli’nin üçüncü tarafların ve şirketlerin Gazze’de süren soykırıma mani
olma ve bu konuda İsrail’i cezalandırmayla ilgili yükümlülüklerine dair
tespitleri, devletlerin sorumluluklarına işaret ediyor, bir yandan da İsrail’e
petrol tedarik etmek suretiyle ilgili devletlerin ilgili yükümlülükleri ihlal
edip etmediği sorusunu gündeme getiriyor. Dr. Pietrapaoli, eposta yoluyla
gönderdiği açıklamada şunları söylüyor:
“Devletlerin Uluslararası
Ceza Mahkemesi’nin geçici emrine uyma yükümlülüğü soykırıma mani olma ve soykırımı
gerçekleştiren ülkeyi cezalandırma konusunda adım atmayı gerekli kılan,
Soykırım Sözleşmesi’nin birinci maddesinden kaynaklanıyor. ‘Hakların zarar
görme ihtimaline dair hükümde bulunan mahkemenin verdiği geçici emir, devletlerin,
kişilerin ve kurumların Gazze’de süren soykırım konusunda suçlanma
ihtimallerinin bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu anlamda, devletler İsrail
ordusunun Gazze’de yürüttüğü operasyonlara sunduğu askeri veya başka türden
yardımlar sebebiyle Soykırım Sözleşmesi uyarınca soykırıma suç ortaklığı yapmakla
suçlanma riskiyle yüzleşmelerine neden olabileceğini görmek zorundalar.”
Uluslararası Petrolü Değiştirme Örgütü
19
Ağustos 2024
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder