Pages

22 Ekim 2024

Althusser’in “Ne Yapmalı?”sı


Fransız Marksist felsefeci Louis Althusser, belki de altmışlardan yetmişlerin başına dek uzanan dönemin tek Marksist felsefecisiydi.

Aynı dönemde Marx İçin ve Kapital’i Okumak gibi kitaplar yayımlayan Althusser, 1990’da vefat ettikten sonra daha önce hiç görülmemiş ve bitmemiş birçok eseri yayımlandı.

Anlaşılan o ki Althusser, ölmeden kısa bir süre önce zor bir döneme girmiş ve bu çalışmaları tamamlamadan bırakmak zorunda kalmış. Dolayısıyla, Althusser’in Ne Yapmalı? eserinde soruya net bir cevap arayanlar, hayal kırıklığına uğrayabilirler. Ama gene de kısa süre önce tercüme edilen kitabın devrimci eylemin inşası için açık ve net anlayışlara ihtiyaç olduğuna inananların epey ilgisini çekeceğine hiç şüphe yok.

Althusser’in 1978’de kaleme aldığı Ne Yapmalı? isimli metin, yetmişlerde ve seksenlerde Avrupa’daki birçok komünist partisinin pratiğini tayin eden Avrokomünizm olgusunu ele alıyor. Althusser, Avrokomünizmi Antonio Gramsci’nin hem teorik ve eleştirel çalışmasının bir ürünü olarak tarif ediyor.

Althusser’e göre, ilkin devrimci politika yerine seçim politikasını koyan İtalyan Komünist Partisi’nin geliştirdiği Avrokomünizm, proletarya diktatörlüğü kavramını çöpe atıyor ve komünizm yerine demokratik sosyalist bir toplum için çalışıyor. Devletin yerine sivil toplumu koyan Gramsci ise sivil toplumu ideolojik hegemonyanın bir ürünü olarak görüyor.

Althusser, toplum konusunda ikna edici bir analiz sunamayan, stratejisi için gerekli gerekçeleri sunamayan Avrokomünizmin Gramsci’nin fikirlerini kapitalist devletin baskıcı, zora dayalı niteliğini görmezden gelmek için kullanıldığını söylüyor. Althusser, bu noktada ideolojik hegemonyaya fiziki gücün tesis edeceği hegemonyanın eşlik etmesi gerektiğini, devrimlerin kafaların içinde değil sokaklarda zafer kazandıklarını söylüyor. Bu anlamda Althusser, Ne Yapmalı? isimli çalışmasında fikirler mücadelesine odaklanan Avrokomünist yaklaşımın baskıcı devlet aygıtının uyguladığı gerçek şiddeti göremediğini, dolayısıyla, komünist politik örgütleri silâhsızlandırdığını iddia ediyor.

Avrokomünistlerin yetmişlerde Avrupa’da verilen mücadelenin gerçek koşullarını analiz edemediklerini söyleyen Althusser, “Ne yapmalı?” sorusuna cevap vermek için öncelikle bu türden bir analizin şart olduğu üzerinde duruyor.

Bu arada belirtmekte fayda var: kitap, Stuart Hall ve “Yeni Zamanlar” başlıklı bir analiz sunmuş olan İngiliz dergisi Marxism Today [“Bugünün Marksizmi”] etrafında toplaşmış olan düşünürlerde görülen Avrokomünizmi ele almıyor.

Kitapta ağırlıklı olarak Fransız ve İtalyan teorisyenleri eleştiren Althusser, İngiltere’deki Marksistlere hiç değinmiyor, yazılarından hiç bahsetmiyor.

Kitap, Gramsci ve Avrokomünizm tartışmasının kapsamını Althusser’in ve Gramsci’nin Makyavelli kullanımı arasındaki kıyaslamayla genişletiyor. Bilindiği üzere Makyavelli, Althusser’in Lenin ve Spinoza’dan sonra en fazla başvuruda bulunduğu, önemli bir düşünür. Buna karşın, Ne Yapmalı? isimli metinde tartışıldığı biçimiyle Avrokomünizm, burada daha çok ahlakçılık düzleminde eleştiriliyor.

Kitabın birinci bölümü, bence Avrokomünizm ve Gramsci ile ilgili bölümlere nazaran daha faydalı. Bu bölüm, devrim için gerekli koşulların nasıl anlaşılacağı konusunda ikna edici ve mantıksal açıdan fikir inşa edici bir tartışma yürütüyor. Ben, bu bölümün dikkatle okunmasını öneriyorum.

Birinci bölüm şu şekilde başlıyor:

“Ne yapmalı?

Lenin’in sorduğu ve Bolşevik Parti’nin inşa sürecinin ve pratiklerinin işaret fişeğini yakmış olan bu eski soru, Marksist teoriyi bilen bir komünistin soracağı bir soru değil. ‘Asıl yapılması gereken, işçilerin ve halkın sınıf mücadelesini yönlendirmesine ve örgütlemesine katkı sunmak, böylelikle burjuvazinin yürüttüğü sınıf mücadelesi karşısında galip gelmektir.’

Bu basit sorudaki tüm kelimelerin ağırlığını tartmak zorundayız.

‘İşçilerin ve halkın sınıf mücadelesini yönlendirmesine ve örgütlemesine katkı sunmak’ ne anlama geliyor? Demek ki yönlendirme veya politik hat meselesi, örgütlenme meselesini önceliyor. Bu da politik hattın parti karşısında öncelikli olduğu, partinin o politik hatta ait bir işlev olarak inşa edilip örgütlenmesi gerektiği tespitini doğruluyor.” (s. 1)

Kanaatimce, Althusser’in bu çalışması, devrim stratejisini yeniden tahayyül etme konusunda hâlen daha öğretici.

Marksizm, belirli bir konjonktüre, özel bir duruma müdahale gerçekleştirilmesini talep eder. Politik hattın inşasında Marksist-Leninist pratiği ve o konjonktürün özel sınırları üzerinde düşünülmeli. “Ne yapmalı?” sorusuna cevap vermek için gerekli ilk adımsa politik hattın inşasıdır.

Derek Wall
16 Kasım 2021
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder