Pages

26 Eylül 2024

Hizbullah’ın Stratejisi



İsrail’in son günlerde Lübnan’a karşı yürüttüğü askeri, güvenlikle alakalı, terörist harekâtı “tırmanan çatışma” olarak nitelendirmeyi bırakıp, bu gelişmeyi savaş olarak nitelemeliyiz.

Ortada ucu bucağı olmayan ama gene de savaş olarak nitelendirilmesi gereken bir süreç var.

İsrail, “şok ve dehşete yol açma” amaçlı saldırılarını esasen stratejik kayıplarının üzerini örtecek kısa vadeli taktiksel kazanımlar için gerçekleştiriyor. Hizbullah ise son haftada kimi taktiksel kayıplar yaşamasına karşın, uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmak için çaba harcıyor.

İsrail’in “ileri doğru hamle yapıp, açıklarını kapama” stratejisi, gerçek dışı bir dizi hedefi temel alıyor. Bu hedeflere ulaşması mümkün değil:

* İsrail, Hizbullah’ın sınırdan uzaklaşmasını ve Gazze’ye destek sunmak için açtığı cepheyi ortadan kaldırmayı;

* Güney Lübnan’ı boşaltıp ileride kuzeye yerleşimcilerin dönmesi için bu durumu pazarlık kozu olarak kullanmayı;

* Mukamevet’e mensup savaşçıların ve onun etrafında örgütlenmiş halkların moralini çökertip direncini kırmayı, bunun yanında, Hizbullah’ın askeri imkânlarını azaltmayı amaçlıyor.

Lübnan’da evlerde kruz füzeleri olduğu iddiası, komik. Bu saçma, tembellikle imal edilmiş, kaba saba bir fikriyatla ortaya atılmış iddia ile İsrail, esasında kendi taleplerine teslim olması konusunda Hizbullah’a şantaj yapmayı amaçlıyor.

Dün Hizbullah bölgesinde bulunan, ekseriyeti silâh barındıran 1.600’den fazla evi vurduğunu iddia eden İsrail, esasen 1.600’den fazla aileyi öldürdüğünü veya evsiz bıraktığını kabul etmiş oluyor.

İsrail’in Salı gününden beri gerçekleştirdiği terörist saldırılar karşısında Hizbullah, stratejik açıdan, yatay düzlemde çatışma sürecini tırmandırma, İsrail geneline yönelik saldırıların kapsamını genişletme, dikey düzlemde ise yeni silâhlarını devreye sokmak suretiyle saldırıların yoğunluğunu artırma, öte yandan, en gelişkin füzelerini kullanmama yoluna gitti. Böyle yaparak Hizbullah, Kuzey İsrail’de tesis edilmiş olan güvenlik bölgesini hedef aldı, ayrıca Hayfa’ya kadar ulaşabileceğini gösterdi. Böylelikle, evlerinden olan İsrailli sayısı on binlerden yüz binlere çıktı.

Saldırılarını silâh fabrikaları ile askeri tesisler gibi önemli ve stratejik askeri hedeflerle sınırlı tutan Hizbullah, İsrail’in ısrarla Lübnanlı sivillere karşı savaş suçları işlediği koşullarda, sivil hedeflerden ve altyapıdan uzak durdu.

İsrail, bu dönemde Lübnanlıları evlerinden etmeyi ve katliamı temel alan bir yaklaşımı benimserken Hizbullah, karşı tarafı evlerinden kopartma ve felç etme odaklı bir stratejiyi benimsedi.

Mukavemet güçleri, askeri ve ekonomik düzlemde yürütülen yıpratma savaşı stratejisi ile İsrail askerinin azmini kırmayı, ülke içerisindeki cephenin direncini azaltmayı hedefledi.

Hizbullah, ileride sivilleri hedef alabilir, İsrail’in Beyrut’a daha büyük bir güçle saldırmasına neden olabilir, bunun olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Söz konusu karar, muhtemelen Hizbullah’ın intikam arzusundan ziyade misillemeye dönük stratejik ihtiyaçla ilgili algısının bir neticesi olarak alınacak.

Hizbullah’ın son çağrı cihazı saldırılarını ve üst düzey komutanlarına yönelik suikastları atlatma becerisini gösterebilmiş olması, onun operasyon yürütmeyle ilgili beceriye ve komuta-kontrol yapısının yüzleştiği şokları absorbe edebilme konusunda gerekli esnekliğe sahip olduğunun kanıtıdır.

Nasrallah’ın son konuşmasında dile getirdiği biçimiyle, tampon bölge oluşturmak adına İsrail, Güney Lübnan’a kara harekâtı düzenleyip işgal hamlesine başvuracak olursa, Hizbullah, atılan bu adımı memnuniyetle karşılayacaktır.

Hizbullah da zaten gücünü tam da yakın muharebe becerisinden ve işgallere mani olma yetisinden almaktadır.

İsrail askerleri (İsrail Savunma Güçleri) Mukamevet’in başvuracağı ileri düzey melez savaş taktikleri karşısında kolay hedef hâline geleceklerdir.

Emel Saed Gureyb
24 Eylül 2024
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder