Sevgili
Anni,
İngilizcenin
ana dilim olmaması, dolayısıyla, bu oldukça önemli ve zor anda söylemek
istediğim her şeyi, hissettiğim her duyguyu bu dilde ifade edemeyişim beni o
kadar çok rahatsız ediyor ki.
Kişisel
olarak benim, bir bütün olarak Cephe’miz için Gassân, canımız, kıymetlimiz,
vazgeçilmezimizdi. Onun ölümünün indirdiği darbenin içimizi kanattığını itiraf
etmeliyim.
Anni,
şu an senin gibi biz de şu soruyla yüzleşmiş bulunuyoruz: “Bu kadar kıymetli ve
samimi bir insan, bir yoldaş için ne yapmalıyız?” Bu sorunun tek bir cevabı
var: hiçbirimizin kaçınamayacağı tüm o acıyı cesaretle çekip, ardından daha
fazla ve daha iyi çalışacağız, daha fazla ve daha iyi dövüşeceğiz.
Sevgili
kız kardeşim, senin de çok iyi bildiğin gibi Gassân, haklı bir dava uğruna
mücadele ediyordu. Senin de bildiğin gibi Filistin halkı, elli yılı aşkın bir
süredir haklı bir savaş veriyor. Son dönemlerde tüm dünyadan gerçek devrimciler,
bu haklı savaşımızdan yana saf tutuyor, ona destek oluyorlar. Demek ki Gassân’ın
bedeninden akıp halkımızın elli yıldır akıttığı kana karışan kanı, özgürlüğü, adaleti
ve barışı kazanmak için ödemek zorunda kaldığımız bedel.
Sana
bu noktada tüm dünya genelinde ezilen halkların ortaya koydukları deneyimin
bize Siyonizmi, emperyalizmi ve gerici güçleri mağlup etmenin yegâne yolunun bu
olduğunu söylediğini ifade etmeme bile gerek yok.
Anni,
Gassân’ı kaybetmiş olmamızın senin için anlamını gayet iyi biliyorum, ama
lütfen çocukların olduğunu, Fayiz’i, Leyla’yı, FHKC üyesi binlerce kardeşini,
her şeyin ötesinde, Gassân’ın uğruna dövüştüğü davayı davan bellediğini asla aklından
çıkartma.
Anni,
bize sendeki cesaret lazım. Senin cesaretin bu çok önemli anda benim için, FHKC’deki
yoldaşların ve tüm o savaşçılarımız için çok şey ifade ediyor.
Şu
anda canımı en çok acıtan şey, Hilda ve benim senin yanında olamayışımız. Bunun
sebeplerini gayet iyi biliyorsun. Gassân’ı cenazeden önce görüp onunla
konuşamamış olmak, yüreğimi en derinden dağlayan bir acıdır.
Tekrarlamam
gerek: Bize sendeki cesaret lazım. Bugün olmadığın gibi yarın da hiçbir zaman
yalnız olmayacağını bilmelisin.
Bil
ki seni göreceğimiz o ilk fırsatı bekleyenler olarak ben ve Hilda, en samimi
kardeşlerin olarak kalacağız.
Corç Habeş
1972
[Kaynak: Anni Kanafani, Ghassan Kanafani, Palestine Research Center, Nisan 1973.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder