Babam
Gassân Kenefani’ye,
Küçükken
babam beni Muharrir[1] gazetesine götürür, kendi koltuğuna oturtur,
benden resimler çizmemi isterdi. Enver dergisine[2] geçince ben de onun
birlikte gittim. Sonra Hedef’e[3] geçti, beni ve kız kardeşim Leyla’yı
da yanında götürdü ve bizi arkadaşlarıyla tanıştırdı. Babam iyi bir insandı. İstediğim
her şeyi alırdı. Ölmüş olsa da onu hâlâ çok seviyorum.
Arapçayı
zor bulurdum ama o bana çok şey öğretti. Sonuçta onunla ilgili yazılmış tüm
makaleleri okuma imkânı buldum. Böylesine zeki, insanların çok sevdiği bir
babamın olması, çok hoşuma gidiyordu.
Danimarka’dayken
Leyla ve ben onu çok özlerdik. Annemden bizi geri götürmesini isterdik. Ülkeye
döndüğümüzde her Pazar onu bahçede çalışırken, o kibar elleriyle çiçekler dikerken
bulurduk.
Bazen
birlikte çalışırdık. Hava sıcak olunca üzerimizdeki gömlekleri çıkartırdık. İş
sonrası bana aldığı küçük tüfeği kullanmayı öğretirdi. Onunla televizyon
izlemek çok hoşuma giderdi.
Büyüdüm.
Şimdi babam gibi olmak istiyorum, Filistin’e, babamın vatanına, onun ve Ümmü Saad’ın[4]
bana sık sık anlattıkları ülkeye dönüp dövüşeceğim.
Bugünden
sonra annem ve kız kardeşime elimden geldiğince çok yardım edeceğim ki onu çok
fazla özlemesinler. Ama onu hiç unutmayacağız. Babamla birlikte ölen, o
hepimizin çok sevdiği, her daim kibar olan, soğukkanlılığını hep muhafaza eden
Lemis’i de hiç unutmayacağız.
Feyiz Gassân Kenefani
1972
[Kaynak:
Anni Kanafani, Ghassan Kanafani, Palestine Research Center, Nisan 1973.]
Dipnotlar:
[1] Beyrut’ta yayınlanan günlük gazete.
[2]
Beyrut’ta yayınlanan günlük gazete.
[3]
FHKC’nin yayın organı.
[3] Gassân Kenefani’nin mülteci kampından arkadaşı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder