Kuir
Teori, çocukların yetişkinlerle cinsel ilişkiye rıza gösterebileceğini iddia
eden bir iktidar yorumuna dayanıyor.
“Kuir
Feminist” ya da “Kuir Feminizmi” sözcüklerini gördüğümde, onları kullanan
kişilerin hiç okumadıklarından şüpheleniyorum ya da belki de okumamış
olmalarını umuyorum. Eski bir deyişte belirtildiği gibi: “Cehenneme giden yol
iyi niyet taşlarıyla döşelidir.” Tüm bu genç woke insanların, hayır
kurumlarının, enstitülerin, sanat festivallerinin tecavüzü ve pedofiliyi,
kuirleşmeyi ve feministlerin kurmak için yorulmadan çalıştıkları sınırları
aşmayı desteklediğine inanmıyorum.[1] Oysa kuir teorinin amacı tam da bu.[2]
Sarah
Beresford’un analiz ettiği gibi, “Kuir terimi... tanımı gereği normal, meşru ve
egemen olanla çelişen her şeydir ve ister bireysel ve toplumsal cinsiyetle
ister etnik, ulusal ve politik kimlikle ilgili olsun, egemen kimlik fikirlerini
istikrarsızlaştırmayı hedefler.”[3]
Bu,
kulağa özgürlükçü ve yenilikçi gelir, ta ki “normal, meşru ve egemen” olanın
yetişkinlerin çocuklarla cinsel münasebette bulunmaması gerektiği fikrini de
içerdiğini hatırlayana kadar.
Rahatsız
edici bir şekilde, çocuk istismarının yeniden çerçevelendirilmesi ve
pedofilinin toplumun marjinlerinden kurtarılması, kuir teori içinde baskın bir
fikirdir. Her ne kadar kendini gökkuşağının altına gizleyip gey, lezbiyen ve
biseksüellerin onlarca yıldır uğruna mücadele ettiği enerjiyi, iyi niyeti ve
kazanımları kullanmaya çalışsa da kuir teori her şey olabilir ama ilerici
olamaz. Gerçekte kuir teori, aynı cinsiyetteki iki kişi arasındaki çekime
karşıdır.
Profesör
Alassandra Tanesini’nin de belirttiği gibi, “Kuir teorinin karakteristik
özelliklerinden biri, cinsel yönelimi sosyal olarak inşa edilmiş bir şey olarak
ele alan her türlü görüşe karşı çıkmasıdır”.[4] Dolayısıyla, aynı cinsiyete
duyulan çekim, öğrenilemeyen ya da dışlayıcı olduğu için bağnaz olarak
nitelendirilebilen bir tercih haline gelmektedir. Bu da homofobinin parlak ve
yeni kılıfıdır.[5] Kuir teorinin içerdiği gerçek homofobi hakkındaki analizimi
sonraki makalelerde paylaşacağım. Kuir teori tarafından desteklenen trans
ideolojinin aksine, elimizde, kuir teorinin ana savunucularını
sorgulayabileceğimiz bir alanyazın külliyatı mevcut. Dört bölümden oluşan bu
makale dizisinin birinci bölümü, kuir teori ve pedofili meselesine geçmezden
evvel, teorinin postmodernist temellerini ele alacak.
Kuir
Teorinin Postmodernist Temelleri
Kuir
teori, postyapısalcılık ve postmodernizm felsefi anlayışlarının üzerine inşa
edilmiştir. Michel Foucault, gerçekliği ve insanlık durumunu
kavramsallaştırmanın bu yeni yolunun kurucu babasıydı.[6] Tamsin Spargo,
Foucault’nun “cinsellik, iktidar ve bilgi arasındaki ilişkiler üzerine
analizi”nin kuir teori için en önemli çalışma olduğunu iddia ediyor.[7] Aynı
şekilde, Margaret A. McLaren da Foucault’nun çalışmasının kuir teori için bir
temel niteliğinde olduğunu öne sürüyor.[8]
Foucault,
iktidarın ilişkilerde mündemiç olduğu, her yerde ve her şeyin içinde bulunduğu
fikrini geliştirmiştir. Foucault, iktidarın ve yasaklamanın yukarıdan dikte
edilen ve tek yönlü bir şey olmaktan ziyade, söylem aracılığıyla inşa edilen
menkul ve nüfuz edici olduğunu iddia etmiştir. Jane Clare Jones’un açıkladığı
üzere Foucault, iktidar ve bilgi rejimleri türünden söylemsel rejimlerin
açıkladıklarını iddia ettikleri konu başlıklarını kendilerinin ürettiklerini”
söyler.[9]
Pratikte
bu yaklaşım misal tecavüz konusunda şunu iddia eder: mesele, tecavüz denilen
fiziki eylemin kendisi değil, mağdurun ve suçun failinin söylem düzeyinde nasıl
inşa edildiğidir. Dahası Foucault, olaylar ya da materyallerle desteklenen
temel ya da gerçek yapıların, örneğin metinlerin, birer safsata olduğunu
söyler.
Foucault'nun
söylemi, iktidarı ve bilgiyi anlama çabası direniş meselesinin de yeniden ele
alınmasını gerekli kılıyordu. Normların özellikle de cinsel normların ihlali,
Fukocu düşüncede iktidara ve baskıya meydan okuyacak ceza ve sınıflandırmaya
verilecek yegâne cevap hâline geldi. Foucault’nun heteronormatife, hâkim
düşünceye meydan okuyuşu, hoş bir müdahale olmasına rağmen, tüm normların kötü,
bastırılmış sapkın cinselliği serbest bırakmanın iyi olduğu şeklinde dile
getirdiği fikir, ciddi problemler oluşturmaktadır.
Feministler,
tecavüzün kötü olduğu, çocukların cinsel aktiviteye rıza göstermelerinin mümkün
olmadığı tespitini kültürel bir norm hâline getirmek için uğraşıp durdular. Ama
postmodernizm, tecavüzü ve çocuklara yönelik cinsel istismarı yeni bir
çerçeveye kavuşturdu. Onu, sınırları silip aşmanın iktidara meydan okumak
olduğunu, bunun bireyi özgürleştireceğini söyleyen kuir teori takip etti.
Örneğin, Foucault, bir çocuk tacizcisinin yargılanması olayını, söylemin bir
suçlu ve mağdur inşa ettiği, devlet iktidarının bir birey üzerinde uygulandığı
önemsiz bir kolektif hoşgörüsüzlük örneği olarak takdim etti.
“1867’de bir gün
Lapcourt’dan cahil, mevsime göre oradan oraya dolaşarak çalışan, sadakayla ya
da emeğin en kötü türünü takas ede ede kıt kanaat geçinen, ahırlarda ve
damlarda yatan bir çiftlik işçisi yetkililere teslim edildi. Bir tarlanın
kenarında küçük bir kızdan birkaç okşama alınmıştı, tıpkı köyün civarındaki
çocuklar gibi, çünkü ormanın tenha bir kenarında ya da Saint Nicolas’ya uzanan
hendeğin içinde onlarla ‘kesik süt’ denen oyunu oynardı. Bu yüzden, çiftlik
işçisi, kızın ailesi tarafından belediye başkanına ihbar edildi, olaya jandarma
komutanı karıştı, jandarmalar tarafından dava edilen adam, incelenmesi için bir
doktora yönlendirecek olan hâkime götürüldü, ardından iki uzman durum hakkında
yalnızca raporlarını yazmakla kalmadı bir de bu raporları yayımladı. Bu hikâye
neden önemli? Oysa gayet olağan bir olay. Taşrada her gün beliren bu taşra
cinselliğinin, bu pastoral önemsiz zevklerin, belirli bir zamandan itibaren
yalnızca toplumsal hoşgörüsüzlüğün değil, aynı zamanda hukuki işlemin, tıbbi muayenenin,
titiz klinik incelemenin ve bütün bir teorik açıklamanın konu haline gelmiş
olmasıdır mesele.”[10]
Foucault'ya
göre bu senaryodaki kötülük, “köyün yarım akıllısını”, “büyüklerin reddettiği
iyilikler için küçük kızlara birkaç kuruş vermekten” bahsetmeye zorlayan
“otoriter soruşturmaydı.”[11] J. C. Jones, Foucault’nun bu çocuk istismarı
vakasına olan yaklaşımı için daha fazla bilgi sunar ve bunu şu şekilde
detaylandırır:
“Abnormal’in
(1974-75 yıllarında College de France’da verdiği derslerden oluşur)
yayımlanmasıyla birlikte, Foucault’nun Cinselliğin Tarihi adlı eserinde
bu vakaya yaklaşma şeklinin yeni bir şey olmadığını artık biliyoruz. Bu
vesileyle, ‘alınan okşamalar’ hakkında baskıya koymak istediğinden daha fazla
ayrıntı verirken, yine de kararlı gizleme tutumunu sürdürür ve izleyicisine
konunun ‘son derece sıradan’ olduğu konusunda güvence verir. […] Foucault'nun
eğlenceli bir şekilde hayal ettiği Jouy adındaki çiftlik işçisinin, ‘neredeyse,
kısmen ya da az çok tecavüz ettiği küçük bir kızın ailesi tarafından ihbar
edildiğini’ öğreniyoruz. Saldırı, ‘köy festivalinin yapıldığı gün’, ‘Jouy, genç
Sophie Adam’ı (Charles Jouy'u sürükleyen Sophie Adam değilse tabii) Nancy
yolunun kenarındaki hendeğe sürüklediğinde meydana geldi. Orada bir şeyler
oldu: belki de neredeyse tecavüz.’ Ama bu kendimize dert edeceğimiz bir şey
değil. Jouy, içiniz rahat olsun, ‘çok terbiyeli bir şekilde küçük kıza dört
kuruş verir’ ve kız da hiç rahatsızlık duymadan, ‘kavrulmuş badem almak için
hemen panayıra koşar’ […]”[12]
Cinsel
şiddet ve çocuk istismarı Foucault için ‘son derece sıradan’ şeyler.
Gerçekleştirilen eylemden sonra verilen parayı çocuğun rızasını satın alma ve
böylece olayın gerçekliğini değiştiren bir şey olarak sunar. Söylemi değiştiren
anlayış, tecrübe edileni de gerçeği de erkeklerin cinsel haklarını ve
pedofiliyi destekleyen kuir teorinin özellikle istifade edebileceği şekilde
değiştirir.
Çocuklarla
yetişkin cinsel faaliyetinin sözde sıradanlığına rağmen, Foucault rıza yaşı
mevzuatıyla ilgilenmeye devam etmiştir. Foucault, 1977’de Fransız
Parlamentosu’na rıza yaşına ilişkin tüm mevzuatın kaldırılmasını, yani
pedofilinin etkin bir şekilde yasallaştırılmasını savunan bir dilekçeyi
imzalamıştır.[13]
1978
yılında Foucault, bir kez daha rıza yaşı yasasının kaldırılması ve çocukların
cinselliğinin ve yetişkinlerle cinsel ilişkiye girme arzularının kabul edilmesi
gerektiğini savunan bir radyo yayınına katıldı. “The Danger of Child Sexuality,
Michel Foucault ile söyleşi” adını taşıyan bu yayında Foucault’nun giriş
yazısının ardından, Guy Hocquenghem üç erkek düşünürün pozisyonunu
özetlemektedir:
“Altı ay önce yasadaki
bazı maddelerin, özellikle de yetişkinler ile on beş yaşından küçükler
arasındaki ilişkilerin suç olmaktan çıkarılmasını talep eden bir imza
kampanyası başlattık. Bu dilekçeyi çeşitli siyasi görüşlere mensup çok sayıda
insan imzaladı.”[14]
İşte
pedofilinin sözde popülaritesine dayanarak yasallaştırılması için bir gerekçe.
Bu radyo yayını aynı zamanda çocukların cinsel istismarına ilişkin videoların
ürkütücü bir savunmasını da içeriyordu. Hocquenghem şunu belirtiyordu:
“Biri, çocuk
pornografisinin günümüz skandalları arasında en korkuncu olduğunu söylediğinde,
insan fuhuş bile olmayan çocuk pornografisi ile örneğin ABD’deki siyahî
insanların dayanmak zorunda olduğu şeylerle arasındaki orantısızlığa bakınca
şaşırmadan edemiyor.”[15]
Evet,
Foucault ve onun iki çağdaşı, bu radyo yayınında “Amerika’daki siyahîler
ırkçılıktan muzdarip olduğu için, çocuk cinsel istismarı filme alınmalı ve
dağıtımı yapılmalı” diyor. Şok edici. Foucault, şöyle devam ediyor:
“Kendi cinsel arzularına
sahip olan çocuk o yetişkini arzulamış olabilir, hatta rıza göstermiş ve ilk
adımı atmış olabilir. Hatta şu konuda fikir birliğine varabiliriz: yetişkin
tarafından ayartılan değil de yetişkini ayartan o olabilir ve kanunların çocuk
ile yetişkin arasındaki cinselliği had safhada sorgulanabilir gördüğünü iddia
edebiliriz.”[16]
İşte
postmodernizmin kurucu babası ve kuir teorinin dayanak noktası olan kişi.
Hocquenghem bu fikre katılarak devam ediyor:
Burada
hem oğlancılığa yönelik dini yasaklamaları hem de Michel Foucault’nun az önce
söz ettiği, insanların bir çocuğun dünyası ile bir yetişkinin dünyası
arasındaki toplam fark hakkında düşündükleri şeylerle ilgili tamamen yeni
fikirlerden oluşan bir ahlaka karşı saldırı ya da suç fikrini üretmeyi mümkün
kılan bir düşünceler bütünü söz konusu. Fakat bugünlerde genel eğilim, şüpheye
yer bırakmayan bir şekilde, sadece bir yetişkin ile bir çocuk arasındaki
oldukça basit bir erotik ya da tensel ilişkiden ibaret olan bir tür suç türü
icat etmek değildir.[17]
Evet,
bu adamlar açıktan, “Çocuk ile yetişkin arasındaki cinsel ilişki yapay,
üretilmiş, bir suçtur çünkü insanlar, bir çocuğun ve yetişkinin dünyası
arasındaki farkı değerlendiremeyecek ve anlayamayacak kadar cahil ve kendini
beğenmiştir,” diyor. Onların bir sonraki kampanyalarının çocuk başbakanlar,
çocuk entelektüeller ve eğer tıbbi yardıma ihtiyaçları olursa onlarla
ilgilenmesine izin verecekleri bir çocuk için olacağını mı varsaymalıyız? Çocuk
istismarcısı, bir çocuğun cinselliğini anlayabildiğini ve yetişkinlerle seks
yapmaktan zevk aldığı yönünde entelektüel tartışmalar yaptığında, bunu
hayatlarının diğer alanlarına taşımazlar. Çocuğun rızası kavramı ve çocuğun
aktivitelerinin genital bölgelerine odaklanan bir şey olduğu fikrini kuir teori
tarafından sürdürülen trans çocuk konseptinde görüyoruz. Bu tür bir entelektüel
soyağacıyla alarm çanlarının çalması şaşırtıcı değil.
Üçüncü
konuşmacı, Jean Danet, pedofili ve rıza üzerine daha fazla kuram öne sürüyor:
“Biz rıza, pedofili
konusunda oldukça merkezi bir konudur dediğimizde, rızanın her zaman var
olduğunu söylemiş olmuyoruz. Ancak bu noktada hukukun tecavüz ve pedofili
konusundaki tutumunu birbirinden ayırabiliriz, tecavüz durumunda hâkimler
kadının rızası olduğuna dair bir varsayım olduğunu ve bunun aksinin
kanıtlanması gerektiğini düşünmektedir. Pedofili söz konusu olduğunda ise...
Şiddet içeren, yani... rızaya dayalı zevk içeren bir uygunsuz eylem
suçlamasının yapılmadığı bir davada bile bir rıza göstermeme karinesi, bir
şiddet karinesi olduğu düşünülmektedir; çünkü bu şiddetsiz eylemin rızaya
dayalı zevkin baskıcı, yasal tercümesi olduğu söylenmelidir. İspat sisteminin
kadınlara tecavüz ve reşit olmayan bir kişiye uygunsuz saldırı davalarında
farklı şekillerde manipüle edildiği oldukça açıktır.”[18]
“Rızaya
dayalı zevk” ifadesinde meseleyi olumlu gören bir yan var. Kadın ve çocuk
rızası kıyaslanabilecek şeyler değil. Kadınlar cinsel faaliyette bulunmak için
yetişkin yetilerine ve anlayışına sahiptir, çocuklar değil. Foucault, “yasalar
tarafından konulan bir yaş engelinin pek bir anlamı olmadığı” konusunda netti.
“Çocuğun şiddete maruz kalıp kalmadığına dair sözüne güvenilebilir”
diyordu.[19]
Foucault’nun,
“bir çocuğun ne olup bittiğini açıklamaktan ve rıza göstermekten aciz olduğunu
varsaymak, tahammül edilemez, kabul edilemez iki suistimal biçimidir”[20]
görüşüyle bu söylediklerini destekliyordu. İşte postmodernizmin babası ve kuir
teorinin büyükbabası, bir çocuğun bir yetişkinle cinsel aktiviteye rıza
gösteremeyeceği, kendi istismarını onaylayamayacağı fikrinin “tahammül
edilemez” ve “kabul edilemez” olduğunu beyan ediyor. Bu tür fikirleri öne süren
düşünürler, nasıl oluyor da felsefi dehalar olarak övülüyorlar? Kabul edilemez
olanın bu şekilde yeni bir çerçeveye oturtulması ve dilin gerçekliğin yerine
geçtiği düşüncesi, kuir teorinin kendini oturtacağı kaideyi sunmuştur.
Dr. Em
10
Ağustos 2019
Kaynak
Çeviri: Funda Deniz
Dipnotlar:
[1] Rıza yaşı ve tecavüz yasası, birinci dalga feminizmin ajandasının önemli
bir kısmını teşkil ediyordu: Bkz.: J. E. Larson, “Even a Worm Will Turn at
Last”: Rape Reform in Late Nineteenth-Century America’, Yale Journal of Law
& the Humanities, Cilt. 9, Sayı. 1 (Ocak 1997), s. 1–71.
[2]
J. C. Jones, “Queer Theory, Foucauldian Feminism and the Erasure of Rape
Historical Notes for a Present War”, PDF.
[3]
Beresford, ‘The Age of Consent and the Ending of Queer Theory’, Laws (2014),
3, s. 763.
[4]
A. Tanesini, Feminism: Oxford Bibliographies Online Research Guide (Oxford,
Oxford University Press, 2010), s. 12.
[5]
Kuir teorinin doğası gereği homofobik olduğuna dair görüşlerimi ilerleyen
makalelerde dile getireceğim.
[6]
Dr. Em, ‘Sex and Social Constructionism’, s. 7–9. Uncommon.
[7]
Spargo, Postmodern Encounters: Foucault and Queer Theory (Icon Books,
Cambridge, 2000), p. 8.
[8]
M. A. Mclaren, Feminism. Foucault, and Embodied Subjectivity (State
University of New York Press, Albany, 2002), s. 144.
[9]
J. C. Jones, ‘Queer Theory, Foucauldian Feminism and the Erasure of Rape
Historical Notes for a Present War’, s. 8 PDF.
[10]
M. Foucault, The History of Sexuality Volume I: An Introduction (Pantheon
Books, New York, 1978), s. 31.
[11]
A.g.e., s. 32.
[12]
J. C. Jones, ‘Queer Theory, Foucauldian Feminism and the Erasure of Rape
Historical Notes for a Present War’, s. 11–12. PDF.
[13]
Yayına Hz.: L. D. Krizman, Sexual Morality and the Law (Routledge,
London, 1990), s. 275.
[14]
“The Danger of Child Sexuality”, s. 2-3. Foucault’nun Guy Hocquenghem ve Jean
Danet ile gerçekleştirdiği sohbeti yayınlayan 4 Nisan 1978 tarihli programın
yapımcısı Roger Pillaudin. Program France Culture’da yayınlandı. Yazılı hâli
şurada: “La Loi de la pudeur”, RECHERCHES 37, Nisan 1979. İlk İngilizce
baskı. Semiotext(e) Magazine (New York): Semiotext(e) Special
Intervention Series 2: Loving Boys / Loving Children (Yaz 1980), çeviri: Daniel
Moshenberg. PDF.
[15]
A.g.e., s. 3.
[16]
A.g.e., s. 7-8.
[17]
A.g.e., s. 8.
[18]
A.g.e., s. 14-15.
[19]
A.g.e., s. 16.
[20]
A.g.e., s. 15.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder