Proleter devrimciler olarak biz, sınıf
işbirlikçilerini ve onun devletini, iktidarını, muhalefetini tarihsel ve
sınıfsal kökleriyle tanır, biliriz.
AKP-Erdoğan’ın iktidara geldiği ilk yıllarda estirdiği
“demokratik” rüzgâra saçlarını kaptıran, onunla işbirliği yapan, onu
palazlandıran liberal-reformist sınıf işbirlikçileri ve onlardan geri durmayan
CHP’nin kadrolu faşistleri idi.
Bugün bu isimler, Kadıköy’de greve çıkan işçi sınıfına
“şımarık” diyor, işçileri işten çıkartmakla tehdit ediyor, onlara gözdağı veriyorlar.
Tek ettikleri lafsa şu: “Bu yaptığınız AKP-Erdoğan’a
yarar!”
Nasıl ki çok partili dönemde DP’yi halkın başına bela
edenler Kemalistlerse yirmi yıldır AKP ve Erdoğan’ı halkın başına belâ edenler
de, onlara omuz verenler de gene aynı kesimdir. Zira onlar da AKP-Erdoğan’ın
neoliberal politikalarından, işçi-köylüye, Kürd’e, azınlık inançlara ve
halklara karşı ortaya konulan pratiklerden, her türlü halk düşmanı
yerli-yabancı sermaye dostu politikalardan memnundur.
Tüm bu pratiklerin ve politikaların el kirletilmeden,
AKP-Erdoğan üzerinden hayata geçirilmesi, onlar için bulunmaz bir nimettir.
“Muhalefet” kelimesinin sözlükteki anlamını bile
yerine getirmekten yoksun asalakların işçi sınıfına karşı yapmış olduğu iftira,
onların nasıl da halk düşmanı komprador olduğunun en güncel ispatıdır. Onların
tarihsel-sınıfsal hamuru, işçiye, Kürd’e, Alevî’ye, devrimci komünistlere
düşmanlıkla yoğrulmuştur.
Bu halk düşmanı kompradorların yanında bir de sol
sermayenin musluk başlarını tutmuş reformist klikleri de anmak gerekir. En
tehlikeli, en asalak, en riyakâr ve pragmatik kişilikler bunlardır. Bu kişiler,
işçi sınıfının içindeki beyaz taşlardır.
Nasıl ki faşizm bin bir şekle bürünüyor, özünden bir
şey kaybetmiyorsa, beyaz taşlar da sınıf işbirlikçisi niteliğinden hiçbir şey
kaybetmiyor.
Proleter devrimciler onları, onlar da proleter
devrimcileri çok iyi tanır, bilirler.
Şimdi istedikleri maskenin (liberal, demokrat, sol
vs.) arkasına saklansınlar. Bilimsel sosyalizm, o maskeleri düşürmek için
vardır.
Bunlarda maske çok olduğu için gene utanmadan faşist
partilerin arka bahçesinde kendilerine alan açacak, o alanı kendilerine tahsis
edenler adına işçi sınıfından ve halktan oy isteyeceklerdir.
Çünkü kapitalizmde her şey karşılıklıdır. Sermayenin
aygıtı olarak devlet, bu solu muslukların başına yerleştirecek, yüzüne
geçirdiği maske ile o, kendisine verilen ideolojik görevi yerine getirecektir.
Serkan Yıldırım
19 Şubat 2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder