15-16.
yüzyıllarda Almanya, en zengin ülkelerden biriydi. Daha 13.yüzyılda Nürmberg,
Augsborg ve Ulm tacirleri Hanse teşkilâtında toplanmışlardı. Bunlar, Kuzey
Denizi’nin bütün ticaretine hâkim durumdaydılar.
Ferdinand’ın
torunu Charles I. evlenmeler ve politik anlaşmalar dolayısıyla hem İspanya
Kralı, hem de Charles-Quint adı altında, Almanya İmparatoru olmuştu. Böylece
1516-1556 yılları arasında İspanya ile Almanya arasında sıkı bir bağ kurulmuş
oldu. Charles Quint, Hanse teşkilâtındaki Tefeci-Bezirgânların mali kontrolü
altındaydı. Büyük toprak sahipleri, Tefeci-Bezirgânlar ve din adamları baskısı
gittikçe artmıştı. Köylüler, küçük zanaatkârlar, yoksullaşmış asiller, işini
kaybetmiş askerler hayat pahalılığı ve ağır vergiler yüzünden tedirgin bir
durumdaydılar. Köylüler: tohumun “büyük aşar”ı, hayvanların “küçük aşar”ı ve
“üçüncü demet” etin aşarı gibi vergiler altında inliyorlardı.
Bu
durum karşısında mal ve mülkün ortaklaşa olmasını isteyenler çıktı. Almanya’da
ve diğer Avrupa ülkelerinde; 1525 yıllarında ve bu fikirler etrafında doğan,
gelişen harekete Anabaptist hareket denildi.
Alman
Anabaptist hareketinin lideri Thomas Münzer; daima zenginlerin, senyörlerin ve
ılımlı reformcuları karşısına çıkarak, ezilen yığınların yanında yer almıştır.
Stolberg’de doğmuş, Leipzig’de ve Frankfurt’da teoloji okumuştu. Luther’in
reformcu, teslimiyetçi tutumundan ve Frack’ın mistik, pasif davranışlarından
sıyrılan Thomas Münzer, ateşli bir aksiyon adamıydı. Almanya’nın güney
batısında “İncilin Düşmanları” adı altında bir teşkilât kurmuştu. İşçi ve Köylü
yığınlarına: “yakında dünya değişecek ve iktidar halka geçecektir.” diye
haykırıyordu.
1525
yılının Mart ayında ayaklanma başladı. Ayaklananlar; kilisenin demokratik
olarak yönetilmesi, İncil’e dayanmayan bütün vergilerin kaldırılması, toprak
köleliğinin lağvedilmesi, haksız yere alınan toprakların geri verilmesi, sular
ve ormanlara köy toplulukların hizmetinde olması, tarafsız mahkemeler kurulması
gibi isteklerini 12 maddede açıkladılar.
Başlangıçta
büyük başarı elde edildi. Fakat asiller, köylüleri, müzakerelerle oyalayıp
asker topladılar. Köylüler; teşkilâtsız olmaları, birlikte ve tek bir
yönetimden idare edilmemeleri yüzünden 130.000 ölü vererek yenildiler. Hâkim
sınıflar, Anabaptist hareketini tamamen durdurmak için her türlü çareye
başvurdu. Liderler idam edildi. İkinci bir ayaklanmayı da bastıran zenginler,
Anabaptist hareketini tamamen ortadan kaldırdılar.
Hikmet Kıvılcımlı
5
Ocak 1971
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder