İmparatorluğun Hedefinde Olan Ülkelerdeki Göstericilere
“Destek” Sunduğunuzda Aslında Onlara Yardım Etmiş Olmuyorsunuz
Truthout
sitesinde çıkan “Sol, ABD Emperyalizminin Tellâllığını Yapmadan Çin’deki
Göstericilere Destek Sunabilir”[1] başlığını taşıyan ve “Çinli işçilerin ve Uygurların
dünya genelinde solcuların sunacağı dayanışmaya ihtiyacı var” alt başlığını
içeren yazı, esasen dile getirdiği bu boş iddiaları savunmak için hiçbir çaba
ortaya koymuyor.
New
York Üniversitesi’nden Rebecca E. Karl’ın yorumlarına yer veren, “heteronormatif
ataerkillik” ve “beyaz iktidarının hegemonik hâkimiyeti” türünden solcu laflarla
dolu olan makale, solun ABD emperyalizminin tellâllığını yapmadan Çin'deki
protestocuları destekleyebileceği iddiasını da göstericilerin dünya genelinde solcuların
sunacağı dayanışmaya ihtiyaç duydukları iddiasını da kanıtlamaya yönelik
herhangi bir çabayı içermiyor.
Çünkü
bu iddialar, tümüyle temelsiz. Bu türden iddialara her daim rastlıyorum ve
nerede görsem onlara yönelik itirazımı dillendiriyorum. Gelgelelim hiç kimse,
bana İngilizce konuşulan dünyadaki solcuların, ABD merkezli imparatorluk
tarafından rejim değişikliği için hedef alınan Çin ve İran gibi ülkelerdeki göstericilere
“destek” veya “dayanışma” sunmak suretiyle ne kazandıklarını mantıklı ve
tutarlı bir şekilde açıklayabilmiş değil. Bugüne kadar hiç kimse, bana
solcuların imparatorluğun hedefindeki hükümetlere karşı propaganda amacıyla
kullanılan hikâyelerin kuyruğuna, bu propaganda kampanyalarına yardımcı olmadan,
nasıl tutunduklarına dair iyi bir açıklama getiremedi.
Çünkü
ortada bu meseleye getirilebilecek iyi bir açıklama yok.
Burada
derdim, Truthout sitesini ayırıp sadece onu hedef almak değil. Batı’da
sol ve solumsu medya, imparatorluğun hedef aldığı hükümetlerin kötülenmesi sürecine
katkıda bulunmaları konusunda solcuları her daim teşvik etmiştir. Mesela Jacobin
dergisi, geçen ay yayımladığı bir makalede “beynelmilel solun İran’daki
göstericilerle dayanışma içinde olduğunu etkin bir biçimde ortaya koyacak bir
yol formüle etmesi gerektiğini” ısrarla dile getiriyordu.[2] Öte yandan, Şok
Doktrini kitabının yazarı Naomi Klein, kısa süre önce Çinli göstericiler için
de aynı dayanışmanın sergilenmesi gerektiğini söylüyordu.[3] İmparatorluğun
hedef aldığı bir ülkede ne vakit gösteriler olsa, resmi solcular, bize sesimizi
o gösterilere alkış tutma konusunda hâkim söylemin ortaya koyduğu çabaya
katmamız gerektiği öğüdünü veriyorlar.
Üstelik
bunu netlikten uzak, dile dökülmemiş kimi sebepleri gerekçe göstererek
yapıyorlar. Bu önerilen tavır, solcuların doğaları gereği doğru kabul etmeleri
şart olan bir tavırmış gibi takdim ediliyor, çünkü o, solculara ait “dayanışma”
türünden kelimelerle birlikte pazarlanıyor, ama öte yandan kimse, imparatorluğun
hedefinde olan ülkelerde göstericilere bu batı kaynaklı dayanışmacı ifadelerin somut
ve hakiki faydalar sağlayıp sağlamadığı veya imparatorluğun bu tür hükümetlere
yönelik saldırıları için gerekli rızayı üretmeye çalıştığı koşullarda, saldırının
hedefi olan hükümeti mahkûm eden pratiklere katkı sunmaya çalışanların o ülkelerde
hasara yol açan yanlış adımlarının o göstericilere sağlanan faydalara galebe
çalıp çalmadığı konusunda net bir şey söylemiyor.
Bu
gösterilere destek verilmesi gerektiğini söyleyenler, genelde “dayanışma”
derken neyi kastettiklerini bile açıklama zahmetine girişmiyorlar. Bu insanlar,
“dayanışma” derken, muhtemelen saldırı altındaki ülkelere gidip o göstericilere
ilk elden yardım sunmayı kastetmiyorlar. “Dayanışma”dan kasıtları, Twitter’da konuyla
alakalı olarak açılan etiketlere tvitlerle sunulacak destek mi? Dayanışmayı tüm
hücrelerinde hissetmeyi mi? Bu insanlar, herkesin “dayanışma”ya dair duygularını
sesli olarak, internet üzerinden, tüm hücreleriyle ifade ettiği vakit iyi bir
şeylerin olacağını mı sanıyorlar? Peki bu dayanışmanın göstericilere sunacağı maddi
fayda tam olarak nedir? Gösterilere destek sunanlar, bu sorularla
yüzleştiklerinde, ağızlarından tek bir laf dökülmüyor.
Yeterince
ilgi görmeyen bir mesele hakkında konuşuyor olsaydık, bir iki çift laf
edildiğine şahit olurduk. Örneğin “Filistinlilerin hakları”, kuşaklar boyu göz
ardı edilmiş, pratikte aleyhte yürütülen propaganda faaliyetine maruz kalmış
bir meseledir. Tabandan yürütülen, Filistinlilerin hakları meselesini gündeme
taşımaya yönelik tüm çabalar[4], İsrail’in ırk ayrımcı siyaseti ilerlemek için
ihtiyaç duyduğu o destekle yola devam etmeye dönük gayretlerini bir biçimde zora
sokmuştur.[5]
Gelgelelim,
İran ve Çin gibi imparatorluğun hedef aldığı ülkelerdeki gösterilerden bahsediyorsanız,
esasında İngilizce konuşulan dünyadaki tüm kudretli medya ve hükümet
kurumlarının hakkında zaten azami düzeyde haber yaptığı bir meseleden bahsediyorsunuz
demektir. Çünkü Batı medyası, ABD'nin sevmediği ülkelerdeki protestolara,
desteklediği ülkelerdeki protestolara kıyasla çok daha orantısız bir şekilde
yer veriyor.[6]
Bu
propaganda amaçlı kampanyalar hiç yokmuş gibi davranamazsınız. Eğer ABD’nin
merkezinde olduğu güç ittifakına üye bir ülkede yaşıyorsanız, destek ve
dayanışmaya dair ifadeleriniz, Latin Amerika, Asya veya Afrika’daki birinin
dile döktüğü destek ve dayanışma ifadesinden farksızmış gibi davranamazsınız. Eğer
o güç ittifakına üye olan bir ülkede yaşıyorsanız, siz, diğer kıtalardaki
ülkelerde yaşayanların söyledikleriyle aynı şeyi söylüyor olamazsınız. Çünkü siz,
bugüne dek varolmuş en kudretli imparatorluğun içinden konuşuyorsunuz ve her
daim imparatorluğun fetih amaçlı yürüttüğü harekâtla ve onun çarklarını
yağlayan propaganda faaliyetleriyle ister istemez bir ilişki içerisindesiniz.
Bu
aradaki ilişkiden siz de sorumlu tutulmalısınız. ABD’de veya İngiltere,
Avustralya veya Kanada gibi imparatorluğa ait güç ittifakının parçası olan
devletlerden birinde yaşıyorsanız, imparatorluğun bu gösteriler konusunda yürüttüğü
propaganda faaliyetlerinin yolunu açmadan, onların önündeki engelleri
kaldırmadan, imparatorluğun hedef aldığı ülkelerdeki göstericilerin davasına
ses olamazsınız. Bu, kesinlikle mümkün değildir. Ya bu gerçeklikle
sorumluluğunun bilincinde olan bir ilişkiniz vardır ya da onunla bilincinde
olmadan bir ilişki içerisindesinizdir.
Yoldan
çıkıp hâlihazırda devam eden emperyalist propaganda faaliyetlerinin parçası hâline
gelen Batılı solcular, söz konusu gerçeklikle sorumluluklarının bilincinde
olmadan ilişki kuruyorlar. Aslında o ülkelerdeki insanlara gerçek anlamda yardım
edecek bir şey yapmıyorlar, sadece o insanların canını acıtabilecek adımlar
atıyorlar. Kendilerine karşı gerçekten dürüst olsalar, bu zararı verdiklerini
görürler. Buna karşın yaklaşımlarını sürdürüyorlar, çünkü propagandanın şaşkına
çevirdiği solcu dostları ve takipçileri karşısında bu tavrın iyi ve hayırlı
olduğunu düşünüyorlar.
Emperyalizmin
propaganda faaliyetini yürütenler ve ona sahada destek sunanlar, bombaları
atmadan önce kitlelerin üzerine uydurdukları hikâyeleri boca ederler. Füzeleri fırlatmadan
önce propaganda amaçlı harekâtlar düzenlerler. Yaptırımları devreye sokmadan
önce algı yönetimini devreye sokarlar. Eğer propaganda faaliyetlerine ve bu
yönde yürüttükleri harekâtlara katılmak suretiyle onlara yardım etmeyi seçtiyseniz,
o vakit siz de ortaya çıkan sonuçlar konusunda bu harekâtları yürüten askeri
personel kadar suçlusunuzdur. Bu noktada yaptıklarınız konusunda ne tür solcu
gerekçeler uydurduğunuzun bir önemi yoktur.
Artık
anlayın, bu, bir oyun değil. Dünya, Twitter âleminde beğeni ve retweet kazanmak
için “dayanışma”yla ilgili, modaya uygun solcu ifadelerinizle havalı havalı
yürüyeceğiniz bir podyum değil. İmparatorluğun içinde yaşıyorsanız, o vakit
onun yürüttüğü propaganda faaliyetiyle kurduğunuz ilişkinin sorumluluğunu
üstlenmeniz gerekir. Aksi takdirde, kendisini hoş gösteren hikâyeler anlatıp
duran sıradan bir emperyalistten farkınız kalmaz.
İmparatorluğun
hedef aldığı bir ülkede yaşanan ayaklanmaya “destek sunan” bir batılı, evinize
gelip tuvaletinizi açacağını söyleyen bir top tuvalet kâğıdından farksızdır.
Birilerine yardım etmeye artık bir son verin ve evdeki tıkanıklığı gidin kendiniz
açın.
“Sol,
ABD emperyalizminin tellâllığını yapmadan Çin’deki gösterilere destek sunabilir.”
Hayır kardeşim, sunamaz. Bu zırvaya bir son verin artık!
Caitlin Johnstone
20
Aralık 2022
Kaynak
Dipnotlar:
[1] Daniel Falcone, “The Left Can Support Protesters in Chine Without Shilling
for US Imperialism”, 16 Aralık 2022, Truthout.
[2]
Khosrow Golsorkhi, “Iranian Protesters Deserve the Unwavering Support of the
International Left”, 5 Kasım 2022, Jacobin.
[3]
Naomi Klein, 28 Kasım 2022, Twitter.
[4]
Caitlin Johnstone, “The Israel Narrative is Crumbling Because of Phone Cameras
and the Internet”, 11 Mayıs 2021, CJ.
[5]
Caitlin Johnstone, “Israel’s PR Problem”, 14 Mayıs 2022, CJ.
[6] Alan Macleod, “With People in the Streets Worldwide, Media Focus Uniquely on Hong Kong”, 6 Aralık 2019, Fair.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder