Pages

23 Aralık 2022

Solcu Tellâllar


İmparatorluğun Hedefinde Olan Ülkelerdeki Göstericilere

“Destek” Sunduğunuzda Aslında Onlara Yardım Etmiş Olmuyorsunuz


Truthout sitesinde çıkan “Sol, ABD Emperyalizminin Tellâllığını Yapmadan Çin’deki Göstericilere Destek Sunabilir”[1] başlığını taşıyan ve “Çinli işçilerin ve Uygurların dünya genelinde solcuların sunacağı dayanışmaya ihtiyacı var” alt başlığını içeren yazı, esasen dile getirdiği bu boş iddiaları savunmak için hiçbir çaba ortaya koymuyor.

New York Üniversitesi’nden Rebecca E. Karl’ın yorumlarına yer veren, “heteronormatif ataerkillik” ve “beyaz iktidarının hegemonik hâkimiyeti” türünden solcu laflarla dolu olan makale, solun ABD emperyalizminin tellâllığını yapmadan Çin'deki protestocuları destekleyebileceği iddiasını da göstericilerin dünya genelinde solcuların sunacağı dayanışmaya ihtiyaç duydukları iddiasını da kanıtlamaya yönelik herhangi bir çabayı içermiyor.

Çünkü bu iddialar, tümüyle temelsiz. Bu türden iddialara her daim rastlıyorum ve nerede görsem onlara yönelik itirazımı dillendiriyorum. Gelgelelim hiç kimse, bana İngilizce konuşulan dünyadaki solcuların, ABD merkezli imparatorluk tarafından rejim değişikliği için hedef alınan Çin ve İran gibi ülkelerdeki göstericilere “destek” veya “dayanışma” sunmak suretiyle ne kazandıklarını mantıklı ve tutarlı bir şekilde açıklayabilmiş değil. Bugüne kadar hiç kimse, bana solcuların imparatorluğun hedefindeki hükümetlere karşı propaganda amacıyla kullanılan hikâyelerin kuyruğuna, bu propaganda kampanyalarına yardımcı olmadan, nasıl tutunduklarına dair iyi bir açıklama getiremedi.

Çünkü ortada bu meseleye getirilebilecek iyi bir açıklama yok.

Burada derdim, Truthout sitesini ayırıp sadece onu hedef almak değil. Batı’da sol ve solumsu medya, imparatorluğun hedef aldığı hükümetlerin kötülenmesi sürecine katkıda bulunmaları konusunda solcuları her daim teşvik etmiştir. Mesela Jacobin dergisi, geçen ay yayımladığı bir makalede “beynelmilel solun İran’daki göstericilerle dayanışma içinde olduğunu etkin bir biçimde ortaya koyacak bir yol formüle etmesi gerektiğini” ısrarla dile getiriyordu.[2] Öte yandan, Şok Doktrini kitabının yazarı Naomi Klein, kısa süre önce Çinli göstericiler için de aynı dayanışmanın sergilenmesi gerektiğini söylüyordu.[3] İmparatorluğun hedef aldığı bir ülkede ne vakit gösteriler olsa, resmi solcular, bize sesimizi o gösterilere alkış tutma konusunda hâkim söylemin ortaya koyduğu çabaya katmamız gerektiği öğüdünü veriyorlar.

Üstelik bunu netlikten uzak, dile dökülmemiş kimi sebepleri gerekçe göstererek yapıyorlar. Bu önerilen tavır, solcuların doğaları gereği doğru kabul etmeleri şart olan bir tavırmış gibi takdim ediliyor, çünkü o, solculara ait “dayanışma” türünden kelimelerle birlikte pazarlanıyor, ama öte yandan kimse, imparatorluğun hedefinde olan ülkelerde göstericilere bu batı kaynaklı dayanışmacı ifadelerin somut ve hakiki faydalar sağlayıp sağlamadığı veya imparatorluğun bu tür hükümetlere yönelik saldırıları için gerekli rızayı üretmeye çalıştığı koşullarda, saldırının hedefi olan hükümeti mahkûm eden pratiklere katkı sunmaya çalışanların o ülkelerde hasara yol açan yanlış adımlarının o göstericilere sağlanan faydalara galebe çalıp çalmadığı konusunda net bir şey söylemiyor.

Bu gösterilere destek verilmesi gerektiğini söyleyenler, genelde “dayanışma” derken neyi kastettiklerini bile açıklama zahmetine girişmiyorlar. Bu insanlar, “dayanışma” derken, muhtemelen saldırı altındaki ülkelere gidip o göstericilere ilk elden yardım sunmayı kastetmiyorlar. “Dayanışma”dan kasıtları, Twitter’da konuyla alakalı olarak açılan etiketlere tvitlerle sunulacak destek mi? Dayanışmayı tüm hücrelerinde hissetmeyi mi? Bu insanlar, herkesin “dayanışma”ya dair duygularını sesli olarak, internet üzerinden, tüm hücreleriyle ifade ettiği vakit iyi bir şeylerin olacağını mı sanıyorlar? Peki bu dayanışmanın göstericilere sunacağı maddi fayda tam olarak nedir? Gösterilere destek sunanlar, bu sorularla yüzleştiklerinde, ağızlarından tek bir laf dökülmüyor.

Yeterince ilgi görmeyen bir mesele hakkında konuşuyor olsaydık, bir iki çift laf edildiğine şahit olurduk. Örneğin “Filistinlilerin hakları”, kuşaklar boyu göz ardı edilmiş, pratikte aleyhte yürütülen propaganda faaliyetine maruz kalmış bir meseledir. Tabandan yürütülen, Filistinlilerin hakları meselesini gündeme taşımaya yönelik tüm çabalar[4], İsrail’in ırk ayrımcı siyaseti ilerlemek için ihtiyaç duyduğu o destekle yola devam etmeye dönük gayretlerini bir biçimde zora sokmuştur.[5]

Gelgelelim, İran ve Çin gibi imparatorluğun hedef aldığı ülkelerdeki gösterilerden bahsediyorsanız, esasında İngilizce konuşulan dünyadaki tüm kudretli medya ve hükümet kurumlarının hakkında zaten azami düzeyde haber yaptığı bir meseleden bahsediyorsunuz demektir. Çünkü Batı medyası, ABD'nin sevmediği ülkelerdeki protestolara, desteklediği ülkelerdeki protestolara kıyasla çok daha orantısız bir şekilde yer veriyor.[6]

Bu propaganda amaçlı kampanyalar hiç yokmuş gibi davranamazsınız. Eğer ABD’nin merkezinde olduğu güç ittifakına üye bir ülkede yaşıyorsanız, destek ve dayanışmaya dair ifadeleriniz, Latin Amerika, Asya veya Afrika’daki birinin dile döktüğü destek ve dayanışma ifadesinden farksızmış gibi davranamazsınız. Eğer o güç ittifakına üye olan bir ülkede yaşıyorsanız, siz, diğer kıtalardaki ülkelerde yaşayanların söyledikleriyle aynı şeyi söylüyor olamazsınız. Çünkü siz, bugüne dek varolmuş en kudretli imparatorluğun içinden konuşuyorsunuz ve her daim imparatorluğun fetih amaçlı yürüttüğü harekâtla ve onun çarklarını yağlayan propaganda faaliyetleriyle ister istemez bir ilişki içerisindesiniz.

Bu aradaki ilişkiden siz de sorumlu tutulmalısınız. ABD’de veya İngiltere, Avustralya veya Kanada gibi imparatorluğa ait güç ittifakının parçası olan devletlerden birinde yaşıyorsanız, imparatorluğun bu gösteriler konusunda yürüttüğü propaganda faaliyetlerinin yolunu açmadan, onların önündeki engelleri kaldırmadan, imparatorluğun hedef aldığı ülkelerdeki göstericilerin davasına ses olamazsınız. Bu, kesinlikle mümkün değildir. Ya bu gerçeklikle sorumluluğunun bilincinde olan bir ilişkiniz vardır ya da onunla bilincinde olmadan bir ilişki içerisindesinizdir.

Yoldan çıkıp hâlihazırda devam eden emperyalist propaganda faaliyetlerinin parçası hâline gelen Batılı solcular, söz konusu gerçeklikle sorumluluklarının bilincinde olmadan ilişki kuruyorlar. Aslında o ülkelerdeki insanlara gerçek anlamda yardım edecek bir şey yapmıyorlar, sadece o insanların canını acıtabilecek adımlar atıyorlar. Kendilerine karşı gerçekten dürüst olsalar, bu zararı verdiklerini görürler. Buna karşın yaklaşımlarını sürdürüyorlar, çünkü propagandanın şaşkına çevirdiği solcu dostları ve takipçileri karşısında bu tavrın iyi ve hayırlı olduğunu düşünüyorlar.

Emperyalizmin propaganda faaliyetini yürütenler ve ona sahada destek sunanlar, bombaları atmadan önce kitlelerin üzerine uydurdukları hikâyeleri boca ederler. Füzeleri fırlatmadan önce propaganda amaçlı harekâtlar düzenlerler. Yaptırımları devreye sokmadan önce algı yönetimini devreye sokarlar. Eğer propaganda faaliyetlerine ve bu yönde yürüttükleri harekâtlara katılmak suretiyle onlara yardım etmeyi seçtiyseniz, o vakit siz de ortaya çıkan sonuçlar konusunda bu harekâtları yürüten askeri personel kadar suçlusunuzdur. Bu noktada yaptıklarınız konusunda ne tür solcu gerekçeler uydurduğunuzun bir önemi yoktur.

Artık anlayın, bu, bir oyun değil. Dünya, Twitter âleminde beğeni ve retweet kazanmak için “dayanışma”yla ilgili, modaya uygun solcu ifadelerinizle havalı havalı yürüyeceğiniz bir podyum değil. İmparatorluğun içinde yaşıyorsanız, o vakit onun yürüttüğü propaganda faaliyetiyle kurduğunuz ilişkinin sorumluluğunu üstlenmeniz gerekir. Aksi takdirde, kendisini hoş gösteren hikâyeler anlatıp duran sıradan bir emperyalistten farkınız kalmaz.

İmparatorluğun hedef aldığı bir ülkede yaşanan ayaklanmaya “destek sunan” bir batılı, evinize gelip tuvaletinizi açacağını söyleyen bir top tuvalet kâğıdından farksızdır. Birilerine yardım etmeye artık bir son verin ve evdeki tıkanıklığı gidin kendiniz açın.

“Sol, ABD emperyalizminin tellâllığını yapmadan Çin’deki gösterilere destek sunabilir.” Hayır kardeşim, sunamaz. Bu zırvaya bir son verin artık!

Caitlin Johnstone
20 Aralık 2022
Kaynak

Dipnotlar:
[1] Daniel Falcone, “The Left Can Support Protesters in Chine Without Shilling for US Imperialism”, 16 Aralık 2022, Truthout.

[2] Khosrow Golsorkhi, “Iranian Protesters Deserve the Unwavering Support of the International Left”, 5 Kasım 2022, Jacobin.

[3] Naomi Klein, 28 Kasım 2022, Twitter.

[4] Caitlin Johnstone, “The Israel Narrative is Crumbling Because of Phone Cameras and the Internet”, 11 Mayıs 2021, CJ.

[5] Caitlin Johnstone, “Israel’s PR Problem”, 14 Mayıs 2022, CJ.

[6] Alan Macleod, “With People in the Streets Worldwide, Media Focus Uniquely on Hong Kong”, 6 Aralık 2019, Fair.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder