Yoldaşlar,
Türkiye Komünist Partisi adına, partinin Anadolu’da yürüttüğü çalışmalar ve burada
faaliyet yürüten milliyetçi hareket konusunda kongreyi bilgilendirmek isterim.
Türk
bağımsızlık hareketi, Doğu için oldukça önemlidir. Dünya savaşından önce Doğu’nun
diğer ülkeleri gibi Türkiye de emperyalizmin boyunduruğu altındaydı. İşçisi
köylüsüyle Türk halkı, kendi iradesi ve arzusu hilafına başlarındaki zalimler,
paşalar eliyle, bu emperyalist savaşın içine çekildi.
Savaş
süresince er subay, çok sayıda Türk genci, Rusya’da, Almanya’da ve başka
ülkelerde tutsak düştü, hapis yattı. Burada bu gençler, savaşın anlamını ve
sebeplerini öğrendiler, yurtlarına döndükleri vakit sosyalist ve komünist
hareketin ruhunu ülkelerine taşıdılar. Savaş sonrası paşalar, Versay Anlaşması’nı
imzaladıklarında, Anadolu işçisi ve köylüsü, ayağa kalkıp bağımsızlığı için ele
silâh aldı ve mücadele etmeye başladı. Bu bağımsızlık mücadelesinin başında
gene aynı paşalar, Kemal Paşa ve diğer isimler yer almaktaydı.[1]
Kemal
Paşa, önceki Türk hükümetinin rolünü ve politikalarını benimsedi. Ankara’daki
hükümet, bir yandan İtilaf Kuvvetleri’ne karşı silâhlı bağımsızlık mücadelesi
verirken, bir yandan da ülkede ortaya çıkan her türden komünist hareketi ezmeye
çalıştı. Başta Suphi yoldaş olmak üzere, bazı yoldaşlarımızın öldürülmesi, birçoklarının
hapse atılması gösteriyor ki Kemal, komünistlere karşı sert bir mücadele
yürütmektedir.[2]
Kemal’in
örgütlediği, provokasyondan gayrı amacı bulunmayan parti, esasen komünistlere
zulmetmek ve komünistlerin yaratacağı her türden etkiyi silip atmak için
kuruldu. Bizim komünist işçilerin partisinin bu partiyle ortak bir yanı
bulunmamaktadır.[3]
Anadolu
işçisi ve köylüsü gibi biz komünistler de bağımsızlık hareketi varlığını
sürdürdüğü sürece ona destek vermek zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Her türden
kölelik biçimini yok edecek olan dünya devriminin temeli ve ilk işi, İtilaf
Kuvvetleri’ni ve emperyalistleri yok etmektir.
Bu
sebeple, Anadolu işçisi ve köylüsü, İtilaf Kuvvetleri’ni hedef aldığı sürece bu
mücadeleye destek verecektir.
Fakat
eğer Kemal Paşa, bu bağımsızlık mücadelesini dağıtıp uzlaşmacı bir çizgiyi
kabul edecek olursa, Anadolu işçisi ve köylüsü bir olup ayağa kalkacak, Kemal’i
devirecek, yekvücut olarak, bağımsızlık için mücadele eden tüm Doğu’nun yanında
dövüşmek için cepheye koşacaktır.
İlk
kongresini Azerbaycan’ın Bakû kentinde düzenlemiş olan komünist partimiz, onca
baskı ve zulme rağmen Türkiye’deki ajitasyon faaliyetlerine devam
etmektedir.[4] Partimiz, Üçüncü Enternasyonal’in bayrağı altında ilerleyen dünya
devriminin muzaffer olacağına, tüm dünya işçi sınıfını ve ezilen halkları
kurtaracağına olan umudunu ifade eder.
Süleyman Nuri
12
Temmuz 1921
[Kaynak:
To the Masses: Proceedings of the Third Congress of the Communist
International, 1921, Yayına Hazırlayan ve Çeviren: John Riddell, Brill 2015,
s. 838-839.]
Dipnotlar:
[1] Mayıs 1919’da başlayan Türk bağımsızlık savaşı, Osmanlı İmparatorluğu’nun
Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmesi ve İtilaf Kuvvetleri’nin imparatorluğu
sonrasında bölmesi ardından verildi. İngilizlerin İstanbul’u işgal etmesi üzerine
Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi teşkil edildi ve Mustafa Kemal
Paşa (Atatürk) başbaşkan oldu. Türkiye Cumhuriyeti Ekim 1923’te ilân edildi.
[2]
28 Ocak 1921 günü TKP başkanı Mustafa Suphi ve on dört önde gelen komünist
Trabzon’da devlet yetkililerine katledildi.
[3]
Mustafa Kemal Paşa, Ekim 1920’de bir “Komünist Partisi” kurdu. Partinin amacı,
radikal unsurların enerjisini başında bulunduğu milliyetçi hareketin hizmetine
koşmaktı.
[4] Türkiye Komünist Partisi 10 Eylül 1920 günü Bakû’de düzenlenen kongrede kuruldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder