Pages

13 Ağustos 2022

Devrim Çağrısı


Değerli Yoldaşlar:

Ülkeyi yönetenler, dört yılı aşkın bir zamandır komşularımıza zulmetmek için yağma savaşı yürütüyorlar. Son on-on iki yıldır aynı yöneticiler, “Slav tehlikesi” denilen o berbat öğretiyi vaaz edip durdular. Onlar, içimize Slav korkusu saldılar. Oysa bu hamle, ileride emperyalist amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilecek saldırıyı gizlemek için kullanılan basit bir kamuflajdan ibaretti. Sanki St. Petersburg’a uzanan yol, Belçika ve Kuzey Fransa’dan geçiyormuş gibi, orduları sahaya sürdüler.

Bu dört yıl içerisinde dünya halkları, oluk oluk kan kaybettiler. Peki elimize ne geçti? Yöneticilerimizle birlikte ele geçirmek için yola koyulduğumuz şeyin zerresini elde edebildik mi? Hayır, bunun yerine, artık kaybedecek bir şeyimiz kalmayana dek her şeyimizi kaybettik. Sadece bir tek şey kazandık, o da tüm insanlığın nefretini.

Bugün Amerikan başkanı üzerinden düşmanlarımızdan barış talep ettik. Yoldaşlar, bu sizin karşınıza yerinde bir fırsat sunuyor. Birleşme fırsatını. “Enternasyonal”in bayrağı altında bir araya gelin. Cesaretiniz kırılmasın. Bu, zaten sizin savaşınız değildi, hiç olmadı. Yöneticileriniz, sizi dünya genelinde yaşanan kıyımın içine sürüklediler. Neyi hak ettiyseniz, o geldi başınıza. Şimdi o yöneticilerinizi koltuklarından indirmek sizin ellerinizde.

Hiç beklemeden harekete geçin. Tek umudunuz bu. Zalimi tek ve güçlü bir darbeyle yere, ayaklarınızın önüne serin. Zaten ayakta duracak hâli yok. Bu sefer hedefini bulan bir darbe size hürriyetinizi kazandırır, o acılarla dolu dört yıl boyunca döktüğünüz tüm kanın karşılığını böylece alırsınız.

Cephedeki askerler, silâhlarınızı bırakın. Ülke içinde çalışan, ter döken işçiler, makineleri durdurun. Yöneticilerinizin, o sözde yurtseverlerin, her bir cephaneden kâr eden vurguncuların artık sizi aldatmasına izin vermeyin. Tüm gücünüzle ayağa kalkın, hükümetin dizginlerini elinize alın. Güç sizde. Yönetme hakkı sizin. Özgürlük çağrısına karşılık verin, kurtuluş için verdiğiniz savaşı kazanın.

Dört yılı aşkın bir zamandır tüm o zalimler, sizi ceplerinizi doldurmak için birer alet olarak kullandılar. Dört yılı aşkın bir zamandır onlar, oğullarınıza, babalarınıza, kardeşlerinize kurban olmak, milyonlar olarak açlıktan ölmek dışında bir şey vaat etmediler, böylece sizin kanınızı kâr etmek için kullandılar.

Savaşı kazansaydınız bile, gene biçare birer köle olarak yaşamaya devam edecek, dayağı gene siz yiyecektiniz. Zafer avuçlarınızda. Onu kazanmak, sizin ellerinizde.

Yoldaşlar! Askerler! Bahriyeliler! Ve siz, işçiler! Bölük bölük, fabrika fabrika ayağa kalın. Subaylarınızın silâhlarını alın, onlar yönetici sınıflara meftun, onların fikirleri yönetici sınıfların fikirleri. Ustalarınızı kendi safınıza çekin, bugün onlar mevcut düzenden yana. Efendilerin çarkının kırıldığını cümle âleme ilân edin, dayanışma içinde olduğunuzu tüm dünyaya gösterin. Kayzerci sosyal demokratların tavsiyelerine kulak asmayın. Beş para etmez siyasetçilerin size yol göstermesine artık izin vermeyin, onlar, sizi sırtınızdan bıçaklıyor, sizi düşmanın eline teslim ediyorlar.

İşyerlerinizde ve birliklerinizde bulunan birçok gerçek sosyal demokrat gibi dik durun, yolunuzdan vazgeçmeyin. Karargâhlarını ele geçirin, subaylarınızın silâhlarını derhal alın. O subayların artık sizden yana olduğundan emin olun. Sizden yana olsunlar diye size yol göstermelerine izin verin. Sizin davanıza destek verdiklerini beyan ettikten sonra size ihanet ederlerse, onları hemen vurun.

Kara ve deniz piyadeleri! Bir araya gelin! Gemileri ele geçirin. Önce subaylarınızı zararsız hâle getirin. Karadaki yoldaşlarınızla iletişim kurun, tüm limanları ele geçirin, düşmana sadakatle bağlı gruplara gerektiğinde ateş açın.

Cephane üreten fabrikalarda çalışan işçiler: mevcut durumun efendileri sizlersiniz. Çalışmaya derhal son verin. Bu andan itibaren çalıştığınız takdirde sadece size ve elinizdeki güce karşı kullanılacak mermileri üreteceksiniz. Şimdi ürettiğiniz mermiler asla cepheye ulaşmayacak.

Hükümete sadakatle bağlı askerlerin sizin karnınıza saplayacağı süngüleri üretmeyin. Ayağa kalkın, örgütlenin, silâhlara el koyun ve onları kendi barışını yaptıktan sonra sizi köleleştirmeyi planlayanlara karşı kullanın. Savaşa bizzat son verin ve silâhlarınızı yöneticilere doğrultun.

Karl Liebknecht
1 Kasım 1918
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder