Değerli
Yoldaşlar:
Ülkeyi
yönetenler, dört yılı aşkın bir zamandır komşularımıza zulmetmek için yağma
savaşı yürütüyorlar. Son on-on iki yıldır aynı yöneticiler, “Slav tehlikesi”
denilen o berbat öğretiyi vaaz edip durdular. Onlar, içimize Slav korkusu
saldılar. Oysa bu hamle, ileride emperyalist amaçlar doğrultusunda
gerçekleştirilecek saldırıyı gizlemek için kullanılan basit bir kamuflajdan
ibaretti. Sanki St. Petersburg’a uzanan yol, Belçika ve Kuzey Fransa’dan
geçiyormuş gibi, orduları sahaya sürdüler.
Bu
dört yıl içerisinde dünya halkları, oluk oluk kan kaybettiler. Peki elimize ne
geçti? Yöneticilerimizle birlikte ele geçirmek için yola koyulduğumuz şeyin
zerresini elde edebildik mi? Hayır, bunun yerine, artık kaybedecek bir şeyimiz
kalmayana dek her şeyimizi kaybettik. Sadece bir tek şey kazandık, o da tüm
insanlığın nefretini.
Bugün
Amerikan başkanı üzerinden düşmanlarımızdan barış talep ettik. Yoldaşlar, bu
sizin karşınıza yerinde bir fırsat sunuyor. Birleşme fırsatını. “Enternasyonal”in
bayrağı altında bir araya gelin. Cesaretiniz kırılmasın. Bu, zaten sizin
savaşınız değildi, hiç olmadı. Yöneticileriniz, sizi dünya genelinde yaşanan
kıyımın içine sürüklediler. Neyi hak ettiyseniz, o geldi başınıza. Şimdi o
yöneticilerinizi koltuklarından indirmek sizin ellerinizde.
Hiç
beklemeden harekete geçin. Tek umudunuz bu. Zalimi tek ve güçlü bir darbeyle
yere, ayaklarınızın önüne serin. Zaten ayakta duracak hâli yok. Bu sefer
hedefini bulan bir darbe size hürriyetinizi kazandırır, o acılarla dolu dört
yıl boyunca döktüğünüz tüm kanın karşılığını böylece alırsınız.
Cephedeki
askerler, silâhlarınızı bırakın. Ülke içinde çalışan, ter döken işçiler,
makineleri durdurun. Yöneticilerinizin, o sözde yurtseverlerin, her bir
cephaneden kâr eden vurguncuların artık sizi aldatmasına izin vermeyin. Tüm
gücünüzle ayağa kalkın, hükümetin dizginlerini elinize alın. Güç sizde. Yönetme
hakkı sizin. Özgürlük çağrısına karşılık verin, kurtuluş için verdiğiniz savaşı
kazanın.
Dört
yılı aşkın bir zamandır tüm o zalimler, sizi ceplerinizi doldurmak için birer
alet olarak kullandılar. Dört yılı aşkın bir zamandır onlar, oğullarınıza,
babalarınıza, kardeşlerinize kurban olmak, milyonlar olarak açlıktan ölmek
dışında bir şey vaat etmediler, böylece sizin kanınızı kâr etmek için
kullandılar.
Savaşı
kazansaydınız bile, gene biçare birer köle olarak yaşamaya devam edecek, dayağı
gene siz yiyecektiniz. Zafer avuçlarınızda. Onu kazanmak, sizin ellerinizde.
Yoldaşlar!
Askerler! Bahriyeliler! Ve siz, işçiler! Bölük bölük, fabrika fabrika ayağa
kalın. Subaylarınızın silâhlarını alın, onlar yönetici sınıflara meftun,
onların fikirleri yönetici sınıfların fikirleri. Ustalarınızı kendi safınıza
çekin, bugün onlar mevcut düzenden yana. Efendilerin çarkının kırıldığını cümle
âleme ilân edin, dayanışma içinde olduğunuzu tüm dünyaya gösterin. Kayzerci
sosyal demokratların tavsiyelerine kulak asmayın. Beş para etmez siyasetçilerin
size yol göstermesine artık izin vermeyin, onlar, sizi sırtınızdan bıçaklıyor,
sizi düşmanın eline teslim ediyorlar.
İşyerlerinizde
ve birliklerinizde bulunan birçok gerçek sosyal demokrat gibi dik durun,
yolunuzdan vazgeçmeyin. Karargâhlarını ele geçirin, subaylarınızın silâhlarını
derhal alın. O subayların artık sizden yana olduğundan emin olun. Sizden yana
olsunlar diye size yol göstermelerine izin verin. Sizin davanıza destek
verdiklerini beyan ettikten sonra size ihanet ederlerse, onları hemen vurun.
Kara
ve deniz piyadeleri! Bir araya gelin! Gemileri ele geçirin. Önce subaylarınızı
zararsız hâle getirin. Karadaki yoldaşlarınızla iletişim kurun, tüm limanları
ele geçirin, düşmana sadakatle bağlı gruplara gerektiğinde ateş açın.
Cephane
üreten fabrikalarda çalışan işçiler: mevcut durumun efendileri sizlersiniz.
Çalışmaya derhal son verin. Bu andan itibaren çalıştığınız takdirde sadece size
ve elinizdeki güce karşı kullanılacak mermileri üreteceksiniz. Şimdi
ürettiğiniz mermiler asla cepheye ulaşmayacak.
Hükümete
sadakatle bağlı askerlerin sizin karnınıza saplayacağı süngüleri üretmeyin.
Ayağa kalkın, örgütlenin, silâhlara el koyun ve onları kendi barışını yaptıktan
sonra sizi köleleştirmeyi planlayanlara karşı kullanın. Savaşa bizzat son verin
ve silâhlarınızı yöneticilere doğrultun.
Karl Liebknecht
1 Kasım 1918
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder