Pages

21 Ocak 2022

Vladimir Ulyanov

Büyük yoldaşımız Lenin, 10 Nisan 1870 (22 Nisan) Simbirsk şehrinde doğdu. 49 yıllık hayatının 30 yılını insanlığı kurtarmakla geçirdi.

Pek çok devrimci gibi Yoldaş Lenin de ilk adımlarını öğrencilik döneminde attı. Petersburg'un tamamını gezip dolaştı, Marksist aradı; “Biri varsa ses versin!” dedi. Ancak o zamanlar St. Petersburg'da çok az Marksist vardı. İşçi sınıfı dünyadan habersizdi. Cahildi. Aydınlarsa halkçı idi.

Yoldaş Lenin işe ciddiyetle girişti. Bir veya iki yıl içinde bir Marksist aydın grubu meydana getirdi. Edebiyat ve basın dünyasında çalışmaya başladı. Petrograd'ın donmuş ufkunda bir hareketin belirdiğini, bir canlanmanın yaşandığını gördü.

Lenin, aynı zamanda örgütün başına işçileri geçirmeye çalıştı. Marksizm fikrini yaymak amacıyla grevlere katıldı, basit ve anlaşılır bir dille yazılmış broşürler yayınladı. Bütün günlerini emekçi mahallelerinde geçirdi. Öte yandan polis onu arıyor, bulduğunda takibe alıyordu.

1890’ların sonlarında Yoldaş Lenin, bir süre hapiste kaldıktan sonra sürgüne gönderildi. Burada da bilim ve edebiyat dünyasında büyük ün kazandı.

1900'de Lenin, İskra gazetesini yayınladı. Daha sonra Sosyal Demokrat Parti Menşevikler ve Bolşevikler olarak ikiye bölündüğünde İleri isimli gazetenin başına geçti.

1905 devriminin ruhu, Lenin’de somutlaştı. Yine de zihni o dönemde henüz Sovyet hükümeti kurmakla meşguldü.

1905 devriminin yenilgisi ardından Yoldaş Lenin ülkesinden ikinci kez ayrıldı. Önce Cenevre'de, ardından Paris'te, iki gazete çıkarttı.

Bu gazetelerin yayınlandığı tarihte göçmenler çok kötü bir ruh hâlindeydiler. Birçoğu, devrimci faaliyetten elini eteğini çekmekte idi. Devrimin gerçek kahramanları bu tür anlarda sınanıyordu.

Yoldaş Lenin, her hicretinde olduğu gibi o günlerde de zor koşullarda yaşadı. Ama öfkesini kaybetmedi ve yoldaşlarını teselli etti. Rusya'da Stolypin iktidarının yeniden tesis edilmesiyle ülkede derin bir sessizlik yaşandı, devrimin bayrağını yükseltmek için çalışmak, çalışmak, daha çok çalışmak gerekiyordu.

Yoldaş Lenin, savaş çıkar çıkmaz “Yağma fikriyle başlamış olan ve milletlerarasında cereyan eden bu savaşı iç savaşa, sınıf savaşına dönüştürmek gerek” dedi.

Yoldaş Lenin’in biyografisinin 1917 devriminden ve özellikle Ekim Devrimi’nden sonraki kısmını öğrenmek için hacimli bir kitap yazmak gerekiyor. Son devrimdeki rolü hakkında sadece kısa bir açıklama yapacağız. Yoldaş Lenin, 1905 devriminin kalbiyse, son devrimin ruhuydu. O, bir kafadan daha fazlasıydı.

Ekim Devrimi sırasında Yoldaş Lenin, bir siyasi lider, ateşli konuşmalar yapan bir hatip, yüreği yangın yerine dönmüş bir devrim şairi ve sosyal bilimci olarak çıktı karşımıza.

Rus devriminde gösterilen beceri ve politikanın yarısı, onun zekâsının ürünüydü.

Yoldaş Lenin, dünyayı insanlığın daha önce hiç görmediği bir özgürlükle tanıştırdı, onu uygulamaya koydu.

Yoldaş Lenin, Doğu Devrimi’nin birçok kahramanıyla tanıştı ve onlar aracılığıyla Doğu dünyasında devrim ateşini yaktı.

Şu anda Rus Sovyet devleti, karşı-devrim dünyasındaki tek devrimci vahadır.

Yoldaş Lenin, o vahada parlayan bir meşaledir. Hayır daha da fazlası; o, dünyayı aydınlatan güneştir.

Eski Avrupa’nın kara bulutları, devrim vahasına saldırarak parlak güneşimizi örtmek istiyor.

Doğu dünyası güneşsiz yaşayamaz, yine solar, mahvolur.

Doğu dünyası, o dağınık duran saflarını birleştirmeli, kara bulutlara saldırmalı, onları dağıtmalıdır.

Dağıtsın ki güneşimiz parlasın, yeryüzünü şafağı ile aydınlatsın. Yoldaşımız Lenin yaşasın ki kalplerimizdeki dünya devrimine dair umutlarımız güçlensin. İnancı zayıf olanlara dünya devriminin gerçek olduğunu göstersin.

Ruhullah Ahundof
25 Ekim 1919
Oktyabr İnqilabı gazetesi
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder