Benim
şiirim
Güllerin dikenini kesip atan
Bileylenmiş bıçak.
Benim
şiirim lav akıntılarının
üzerinden atlayıp
Derelere dalmak için
Kurulan köprü.
Benim
şiirimde nefretin yerini
İdrak alır, lebe bal sürülür.
Benim
şiirim
Muhtaçların karnını doyurmak için
Yağmacının evini soyar, malına çöker.
Benim
şiirim
Yabancı düşmanlarına
Ve ırkçılara korku salar,
İnsanlığı haykırır.
Benim
şiirim
Kenefe bile kokusunu verir
Ve o kokuyu sevdirir.
Benim
şiirim
Kocalarınızı, oğullarınızı
Tatmin eden orospunun piç evladıdır.
Kızlarınızın içinden bilen vardır onu.
O sevgiye
dairdir.
Benim
şiirlerim
Ne bir masal
Ne bir ninni ne de şarkıdır.
Onlar
Başlarını kuma gömenlere
edilmiş küfür,
Doğrulması ve yanlışlarının
sorumluluğunu alması için
İnsanların kıçına atılmış bir tokat,
Hayatı kucaklamaya,
Sevgiyi iliklerinde hissetmeye dair
Bir çığlıktır.
Yazmayı
yarına bıraktığımda
Şiirim her şeyi kördüğüm eder.
Bir yol
bulmak için
Aklınızı zorlamanız gerekir.
Şiirim
cini alır bir sandığa kitler,
Anahtarını da atar ağzına.
Benim
şiirim öfkelidir.
Öfkesi dağlardan yücedir.
O,
fırtına öncesi sükunet,
Karanlıktaki sessizliktir.
Benim
şiirim
Hipnozcunun elindeki sarkaçlı saat,
Aydınlanan zihnin gördüğü nurdur.
Benim
şiirim
Senden kulağını açıp
Ruhuna umut aşılayan dizelerimi
Yüreğinle dinlemeni ister.
Benim
şiirim… benim hayatımdır.
Celil Müntekim
[Kaynak: Escaping the Prism, Kersplebedeb, 2015.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder