Pages

20 Eylül 2021

Seçim Mücadelesi

Ermeni Marksizminin lideri Stepan Şaumyan bu yazısında 1906’daki durumu, 1905 Rus Devrimi bağlamında, Ermeni Ulusal Parlamenter Meclis seçimleri üzerinden izah ediyor (bu meclis, 1917 Şubat Devrimi sonrası kurulan tüm Rusya meclisi ile karıştırılmamalıdır.) Burada Ulusal Kurucu Meclis’e atıfta bulunulmaktadır. Şaumyan ve başka isimler, Taşnakları samimiyetsiz seçim taktiği ve Ermeni halk kitlelerini devrimden uzaklaştırdıkları için eleştirmişlerdir. Diğer tüm politik partilerin protesto edip delege göndermedikleri mecliste Taşnaklar 57 koltuğun tamamını ele geçirmişlerdir.

* * *


Ulusal Kurucu Meclis için yapılan delege ve vekil seçimi devam ediyor. Ermeni toplumu, Ermeni partileri ve Ermeni basını, bu seçim meselesiyle meşgul. Siyaset sahnesinde iki parti rekabet ve mücadele ediyor: Taşnaklar ve Mshakçılar.[1]

Bu kavgada hangi fikirler, sloganlar ve yöntemler öne çıkıyor? Bu partiler, hangi toplumsal katmanları ve sınıfları temsil ediyorlar? Hangi idealler ve amaçlar uğruna sallıyorlar kılıçlarını?

Zavallı Ermeni toplumu! Zavallı Ermeni partileri! Böylesi bir zamanda, Rusya’nın devrime tanıklık ettiği böylesine muhteşem günlerde, seçimlerde ortaya konduğu biçimiyle, bu topraklarda yaşayan “aydın” insanlar sosyo-politik açıdan böylesine bir hamlığı, fikir yoksunluğunu ve kısırlığını nasıl gösterebilirler?

On dört-on beş yıl önce bir yandan Mshakçıların diğer yandan Yeni Yüzyılcıların[2] katıldıkları, Katolikos[3] (patrik) seçimlerinde bu seçime kıyasla daha fazla polemiğe daha fazla mücadeleye tanık olunmuştu. O seçim, toplumsal açıdan ve ideolojik içerik açısından çok daha anlamlıydı.

Kadetçi liberal Mshakçılarla sözde sosyalist Taşnaklar arasında süren sert kavgada ülkü ve slogan namına bir şey bulamazsınız. Mücadeleye esas olarak hizipler ve şahıslar yön veriyor. Mücadele biçimleri açısındansa bu kavga, oldukça korkutucu ve şaşılacak cinsten.

Bu insanlar kutsal hiçbir şeyi tanımıyorlar. Durmadan birbirlerine yumruk sallıyorlar, şiddete başvuruyorlar, hileli yollara tevessül ediyorlar. Kavga edenler, bundan gayrı ikna edici tek bir argüman bile öne süremiyorlar. Taşnakçılara bağlı yeniçeriler, Rus zulmünün elindeki asker ve polisten sayıca fazlalar. Rus zulmüne bağlı bürokrasi, meclis seçimleri esnasında bu kadar şiddet ve güç uygulamamıştır, oysa bu şiddeti ve gücü bugün bizim ulusal Taşnak bürokrasimiz uyguluyor.

Korkunç bir durum bu!

Bu olaylar, sadece şehirlerde değil, elimizden çıkmış köylerde, hatta Tiflis ve Bakû gibi ünlü “başkent”lerimizde cereyan ediyorlar.

Bunca yaşanan olayın sebebi nedir peki?

Her şeyden önce Ulusal Kurucu Meclis, yukarıdan gelen talimatla kurulmuş bir yapıdır ve bu kurum, Taşnakların yumrukları ve hançerleri ile gasp edilmiştir. O, neticede bilinçli bir halkın iradesiyle doğurduğu veya halkın talebi sonucu oluşmuş bir yapı değildir. Bir de buna iki karşıt görüşe sahip olmalarına karşın mücadele içerisindeki iki partinin aynı toplumsal katmanın, aynı sınıfın temsilcileri olduğu gerçeğini eklemek gerekir. Neticede iki parti arasında toplumsal-ideolojik zeminde herhangi bir ciddi mücadele cereyan edememektedir. Birbirlerine durmadan küfretseler de Mshakçılar ve Taşnaklar aynı madalyonun iki yüzüdür, ikisi de aynı burjuvazinin evladıdır. Aralarındaki tek fark, bir tarafın yüzünde sevecen bir gülümseme, diğerinde yumruk ve barut olmasıdır.

On-on beş yıldır Bayrak[4], Mshakçıların başka dilde çıkarttıkları yayın organı olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Birbirlerine zerre zarar vermeksizin, aynı burjuva çalışmaya hizmet sunmuş, Kafkas Ermenileri içerisinde ortaya çıkan her bir bağımsız devrimci faaliyeti boğmak için uğraşmış, Ermeni işçilerin ruhunu ve bilincini zehirlemiştir. Bugün iki örgüt, aynı meydanda bir araya geldi, hizip çıkarları ve o sefil kişisel hesapları adına kavgaya tutuştu, körelmiş, pas tutmuş kılıçlarını salladı, birbirlerini kesti.

Peki bu yaşananların Ermeni halkına ne faydası oldu, bu insanların içinden gelen isimlerle bir kurucu meclis kurulsa ne olur, kurulmasa ne olur? Ortaya çıkacak sonucu şimdiden tahmin etmek güç olmasa gerek.

Taşnaklar yumruklarıyla Ermenistan’taki tüm hayata hükmetmek, her yanda askerî diktatörlük tesis etmek, tüm ulusal kurumları ele geçirip yardakçıları için onların göbek bağlamasını sağlayacak iş imkânları yaratmak istiyorlar. Tüm bu işlerin üstesinden geleceklerine hiç şüphe yok, biz onların bunu yapabileceğine inanıyoruz.

Biz okurlarımızın bir an oturup şunu düşünmelerini istiyoruz: Ermeni gerçeği dâhilinde sosyal demokrasinin geleceği konusunda hiç bu kadar iyimser olmamıştık, Taşnakların elde edecekleri “zaferler”e dair korkularımız hiç bu kadar cılız olmamıştı.

Bir yandan bu seçimlerde tanık olduğumuz her şeyin, diktatörlük döneminde Taşnak partisinin oynamak zorunda olduğu rolün, diğer yandan da Ermeni işçi sınıfındaki artan sınıf bilinci ve onun içinde biriken o muhteşem gücün, kibirli Taşnakların eli kulağında olan, o utanç verici mağlubiyetlerini güvence altına alacağını düşünüyoruz.

Askerî diktatörlük, gebermekte olan bürokrasinin ağzından dökülen son söz olacaktır: aynı askerî diktatörlük, ulusal Taşnak bürokrasisinin de son sözü olacaktır.

Stepan Şaumyan
1906
Kaynak

[Kaynak: Complete Collected Works, H. 1 (Yerivan, Ermenistan, 1975), s. 302-305.]

Dipnotlar:
[1] Taşnaklar Ermeni Devrimci Federasyonu’nu, Mshakçılar ise 1872-1920 arası dönemde Tiflis’te yayınlanan Mshak (Emekçi) gazetesi etrafında örgütlenmiş politik örgütü ifade ediyor.

[2] 1883-1916 arası dönemde Tiflis’te çıkan Yeni YüzyılՆոր դար») dergisi etrafında örgütlenmiş Ermeni liberal milliyetçiler.

[3] Ermeni Apostolik Kilisesi’nin dinî lideri.

[4] Taşnakların parti gazetesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder