Tarihsel
figürlerin mitlere dönüşümü genellikle karmaşık figürleri basitleştirir ve
belirli anların önemini abartarak uzun vadeli başarıları arka planda bırakır.
Carlos Marighella’nın başına gelen de buydu.
Halkın
tahayyülünde elinde tüfekle şiddet eylemlerine karışan bir adam figürünün
oluştuğu, askerî diktatörlüğe karşı verilen silahlı mücadele dönemi üç yıldan
fazla sürmedi.
5
Aralık 2011'de 100 yaşına girecek olan Marighella, Brezilya Komünist Partisi
(BKP) saflarında 30 yıldan fazla siyasi militanlığa sahipti ve hem diktatörlük
rejimlerinde hem de daha demokratik rejimlerde, komünistlere yönelik yoğun
baskının ve zulmün olduğu dönemlerde sadece yeraltında çalıştı.
Marighella'nın
çehresini en iyi niteleyen imaj, onu samba, şiir ve futbol konusunda tutkulu,
siyasi mücadelenin montaj hattının tüm aşamalarına katılan, sosyalist devrimin
gerçekleştirilmesi için çeşitli spesifik ve tekrarlayan işlevleri yerine
getiren disiplinli bir parti işçisi olarak tasvir eden imajdır.
Memleketi
dışındaki arkadaşları tarafından kullanılan ifadeyle “Bahialı melez”,
Salvador'da doğdu. İtalyan bir tamirci olan babası Augusto'dan ve ülkeye bir
köle gemisiyle gelen bir Afrikalının siyah kızı olan annesi Maria Rita'dan
sosyalist idealleri ve toplumu dönüştürme iradesini miras aldı. Vaktinden önce
yetişmiş birisi olarak, dört yaşında okumayı öğrendi ve henüz ergenlik çağında
kitapların tadına vardı.
Fakat
kendini eve hapsetmedi. Top oynamayı severdi ve bir futbol ayakkabısına sahip
olmayı hayal ederdi. Ayrıca arkadaşlarıyla Itapuã'da serenatlara katıldı.
Karnaval sırasında Baixa dos Sapateiros'ta kadın ve çingene gibi giyinirdi.
Şiirler de yazdı ve sürekli spor salonunda çalıştı.
Militanlığa
çok erken, henüz 20 yaşındayken başladı. 1930'ların başında, daha sonra öğrenci
olaylarına da karışacağı Bahia Politeknik Okulu'nda inşaat mühendisliği kursuna
yazıldığı sıralarda BKP'ye de üye oldu.
İlk
olarak 1932'de Salvador'da Başkan Getúlio Vargas'a karşı bir protestoya
katılmaktan tutuklandı. Eylem, Vargas'ın eyalete müdahalesi olan Vali Juracy
Magalhães'in emriyle 500'den fazla öğrencinin tutuklanmasıyla sona erdi.
Birkaç
ay sonra serbest bırakıldı, partide itibar kazandı ve BKP'yi Bahia'da örgütleme
etme görevini aldı. 1936'nın başlarında, BKP ulusal sekreterliğinin üç lideri,
partinin eyaletteki faaliyetlerini öğrenmek için Salvador'u ziyaret etti. Aylar
sonra Marighella, yeni bir görevle, o zamanlar ülkenin başkenti olan Rio de
Janeiro'daki komünistlerin örgütlenmesine katkıda bulunma göreviyle yüklendi.
Hapis
ve İşkenceler
25
yaşındayken Marighella, 1935'te Luís Carlos Prestes'in Millî Kurtuluş İttifakı
(ANL) tarafından Getúlio Vargas'dan iktidarı almak için düzenlenen bir askeri
ayaklanma olan sözde Komünist İsyan'ın başarısızlığından sonra BKP'yi yeniden
canlandırmaya yardımcı olmak için Rio de Janeiro'ya gitti.
Hareket
yenilgiye uğradı ve aralarında partinin büyük lideri Prestes ve Miranda olarak
bilinen genel sekreter Antônio Maciel Bonfim'in de bulunduğu birkaç komünist
lider tutuklandı. Marighella, Rio de Janeiro'ya bu olumsuz iklimin ortasında
vardı ve kısa süre sonra 1 Mayıs 1936'da ikinci kez tutuklandı. Bir yıl iki ay
hapis yattı ve 23 gün işkenceye maruz kaldı.
İşkence,
yumruklar ve tekmelerle başladı. Sonra tepeden tırnağa cop ve kırbaçla dayaklar
geldi. Sonra işkenceciler, vücudunun çeşitli yerlerini sigara közüyle yaktılar.
Tırnaklarının altına iğne batırdılar.
Hatta
testislerini bir iple bağlayıp çektiler. Marighella 1937'de hapisten çıktı ve o
yılın Kasım ayında Estado Novo'nun[1] ilânından sonra Getúlio Vargas
tarafından yasadışı ilân edilen BKP'deki faaliyetlerine devam etti. Vargas'ın
diktatörlüğü sırasında, Marighella'ya São Paulo'ya taşınması ve partinin Merkez
Komitesi ile eyalet liderlerinin sınırlarını düzenleme görevi verildi.
Kısa
süre sonra São Paulo'daki komünistler arasında ana referans noktası hâline
geldi, ancak siyasi militanlığı 1939'da üçüncü kez tutuklanarak tekrar
kesintiye uğradı. Sonraki altı yıl boyunca Marighella, Fernando de Noronha (PE)
ve Ilha Grande (RJ), Estado Novo iktidarındaki siyasi mahkûmlar için
"depozito" hâline geldiler. Serbest bırakıldıktan sonra en ünlü
şiirlerinden biri olan "Liberdade" başlıklı soneyi yazdı.
Milletvekili
Marighella,
Nisan 1945'te hapisten çıktı ve Bahia'ya döndü. Estado Novo'nun Ekim ayında
sona ermesiyle genel seçim çağrıları yapıldı ve siyasi mahkûmlara af tanındı.
Bir kez daha yasallaşan BKP, ülke çapında adaylarını öne sürdü ve Marighella,
büyük bir oyla Bahia'nın federal milletvekili seçildi.
34
yaşında, diğer 14 komünist milletvekiliyle birlikte Parlamentodaki yerini almak
için Rio de Janeiro'ya döndü.
Kurucu
Meclis'te işçi mücadelelerini, grev hakkını, boşanma hakkını, ifade
özgürlüğünü, popüler basını, Kilise ile Devletin ayrılmasını ve tarım reformunu
savundu. Milletvekili olarak, hayatta kalmak için gerekli olduğunu düşündüğü
üzere, maaşının yalnızca% 20'sini elinde tutuyordu ve geriye kalanını partiye
yolluyordu.
Yıllarca
hapis yattıktan sonra, Rio de Janeiro'ya taşınmış olan ve enerji şirketi Light
için çalışan Bahialı Elza Sento Sé ile aşk yaşadı. Carlos Augusto Marighella,
1948'de bu flörtten doğdu. Ama hayat boyu süren tutkusu, ölümüne kadar bir aile
kurmanın sevinçlerini ve acılarını ve komünist siyasi faaliyetin
istikrarsızlığını paylaştığı Clara Charf'dı.
PCB'nin
resmi olarak yasallaştırılmasına rağmen, Başkan Eurico Gaspar Dutra (1946-1951)
hükümeti sırasında komünistlere yönelik baskılar devam etti ve partinin kaydı
1947'de yeniden iptal edildi. Bundan sonra, parti tarafından seçilen kongre
üyelerinin yetkileri iptal edildi.
Bir
kez daha yasadışı olan Bahialı melez, organizasyondan aldığı yeni görev olan
São Paulo'daki partiyi yönetmek için ihtiyatla hareket etmek zorunda kalacaktı.
Hâlâ hapishanede olduğu 1943'ten beri BKP Merkez Komitesi'nin bir parçasıydı.
Yeni militanlar yaratmak, grevleri teşvik etmek ve mücadeleler gerçekleştirmek
için São Paulo sendika hareketine yatırım yapmaya başladı.
Bu
seferberlik meyvesini vermiş gibiydi, çünkü 1953'te São Paulo'da tekstil
işçileri, grafik işçileri, marangozlar ve metal işçileri gibi, her birisi
muzaffer olan bir dizi grev patlak verdi.
Ancak
kısa süre sonra BKP yeni bir krize girecekti. 1956'da, tüm dünyadaki
komünistler, Sovyetler Birliği'nin yeni lideri Nikita Kruşçev'in Josef
Stalin'in suçlarını kınadığı raporun yayınlanması karşısında şok oldular.
Belgenin
yayınlanmasının ardından BKP Merkez Komitesi'nin ilk toplantısına parti
liderleri arasındaki sert tartışmalar damgasını vurdu. İfşaatla sarsılan
Marighella kürsüye gitti ve ağladı. Günler ve günler boyunca gözyaşları döktü.
Hayal
kırıklığına rağmen partideki faaliyetlerine devam etti ve örgütün ana karar
organı olan Merkez Komite Sekreterliği'nin bir parçası oldu. Partinin
yasallaşmasını kazanmasalar da, Juscelino Kubitschek hükümeti (1956-1961)
sırasında komünistler, baskı altında olmadıkları için bir an daha büyük bir
ferahlık yaşadılar. Bu dönemde Marighella da ailesiyle daha fazla zaman
geçirebildi.
Dönüm
Noktası
Daha
fazla istikrar dönemi, Cumhurbaşkanı Jânio Quadros'un iktidara gelmesinden yedi
ay sonra, 1961'de istifasıyla sona erdi. Çıkmazla karşı karşıya kalan ordu,
başkan yardımcısı João Goulart'ın göreve başlamasını engellemek ve komünistlere
zulmetmek için harekete geçmeye başladı. Polis, Marighella'nın Rio'daki
dairesine gitti, ancak o ve karısı kaçmayı başardılar. Bunlar, 1964'e kadar
sürecek olan yoğun siyasi huzursuzluk yıllarıydı.
João
Goulart'ın ilerici hükümeti ülkede yapısal reformları denedi. Aynı zamanda,
sendikalar ve grevlerin örgütlenmesiyle birlikte BKP de büyüyordu. Parti,
üzerinde nüfuz sahibi olduğu hükümeti desteklemekle, değişim için baskıyı
yoğunlaştırmak arasında bir ikilemdeydi.
Marighella
ikinci seçeneği savundu. Ancak bu yoğun siyasi mücadele 1964 askeri darbesiyle
sona erdi. Komünistler bir kez daha yeraltına inmişti. Darbenin tam da
gerçekleştiği 1 Nisan 1964 günü, Marighella ve karısı polisten kıl payı
kurtulmuştu.
Mayıs
ayında Bahia'dan melez tutuklandı, ancak elinden geldiğince direndi, göğsünden
vuruldu ve bir sinema salonunda silahlı polisle karşılaştı. Bir habeas
corpus[2] elde etti, ancak kısa süre sonra yeni bir tutuklama emri
çıkarıldı. Yeraltındayken, siyasi konjonktürü ve Brezilya gerçekliğini analiz
eden ve BKP için bir taktik olarak silahlı mücadeleyi öneren "Neden
Tutuklamaya Direndim" metnini yazdı.
O
andan itibaren parti içinde liderleri ve militanları halk ayaklanmasını
uyandırmanın bir yolu olarak silahları tercih etmeye ikna etmek için siyasi bir
mücadele başlattı, oysa Prestes'in çizgisi barışçıl bir direnişti.
Zamanla
örgüt içindeki gerilimler arttı. Marighella, İcra Komitesi’nden istifa etti,
ancak partiyi silahlı mücadeleye götürmek için São Paulo'da genel sekreter
olarak kalmaya devam etti. Örneğin São Paulo'da, partinin militanlarının yüzde
90'ı, Prestes liderliğindeki bir delegasyonun varlığında bile, Nisan 1967'deki
eyalet konferansında Marighella'nın yanında yer aldı.
Silah
Başında
Merkez
Komitesi tepki göstererek kendi tutumuna uymayan eyaletlere müdahale etmeye
başladı. Bahialı melez, parti yönetiminin rızası olmadan Küba'da bir konferansa
katıldıktan sonra, Eylül 1966'da, 30 yılı aşkın süredir militanlık yaptığı
örgütten ihraç edildi.
Parti
için savunduğu siyasi çizgiyi uygulamaya koymak için artık önünde hiçbir engel
kalmamıştı. Hemen sonrasında Millî Kurtuluş Hareketi’ni [Ação Libertadora
Nacional, ALN] kurdu.
Siyasi
örgütün, diplomatik yetkilileri, onları siyasi tutuklularla takas etmek için
kaçırmanın yanı sıra, savaşa para toplamak için bankaları, zırhlı arabaları ve
hatta bir maaş trenini soyan militan hücrelerinden oluşan silahlı bir kolu
vardı.
İlk
eylemler, Aralık 1968'de gerillaların Brezilya'ya yönelik önerilerini sunduğu
bir belge olan ‘’Brezilya halkına çağrı’’ manifestosunu yazan ve yayınlayan
Marighella tarafından yönetildi.
Bu
sırada baskı da arttı. Ordunun şiddeti yoğunlaştırdığının ilk belirtisi ise,
Aralık 1968'te Millî Kongre'yi kapatan 5 numaralı Kurumsal Kanun idi.
Sonra,
ABD Büyükelçisi Charles Elbrick, Eylül 1969'da Rio de Janeiro'da kaçırılıp
siyasi mahkûmlarla takas edildiğinde daha da büyük bir tansiyon yaşandı.
Diktatörlük,
silahlı mücadele eylemlerinde Marighella'nın "parmak izlerini" zaten
tespit etmişti ve ordu, rejimin 1 numaralı düşmanı olarak gördükleri Marighella
için saplantılı bir av başlattı.
Zulüm,
4 Kasım 1969'da, gerilla, ALN ile işbirliği yapan iki Dominikan keşişiyle bir
toplantı düzenlediğinde sona erdi. Ancak Marighella, bunların her ikisinin de
tutuklandığını ve işkence gördüklerini ve polisin emriyle hareket ettiklerini
bilmiyordu.
Komünist
militan, São Paulo'da Alameda Casa Branca'da kararlaştırılan toplantı yerine
vardığında, altı araçta 29 polisin katıldığı bir operasyonda dört el ateş
edilerek öldürüldü.
Marighella,
ardında ideolojiye inanç, mücadelede ısrar ve harekete geçme cesareti konusunda
sunduğu örnekliğin yanında, bir eş, bir evlat ve diktatörlüğe karşı savaşta bir
dizi mirasçı bıraktı.
O,
temelden bir militandı, siyasi mahkûmdu, federal milletvekiliydi, kitle
ajitatörüydü, gerilla savaşçısıydı, banka soyguncusuydu. Edebiyat eleştirmeni
Antonio Candido'nun sözleri ile, özgürlük ve adalet özlemlerini somutlaştıran
birisiydi. O, Brezilya halkı için canını vererek, kendisini sosyalizm
mücadelesinin gerçek bir işçisi kılan tüm bu rolleri ve görevleri yerine
getirdi.
Marighella’nın
Silahlı Mücadeleden İstediği
Aralık
1968'de gerillalar, kendi örgütleri Millî Kurtuluş Hareketi tarafından
savunulan ana şiarların belirtildiği "Brezilya Halkına Çağrı"
manifestosunu yayınladı:
-Ayrıcalığı
ve sansürü kaldırmak;
-İfade
özgürlüğünü ve dinsel özgürlüğü tesis etmek;
-Diktatörlük
tarafından mahkûm edilen herkesi ve tüm siyasi tutsakları serbest bırakmak;
-Polisi,
Ulusal İstihbarat Servisi’ni, Donanma İstihbarat Merkezi’ni ve polise ait tüm
baskı kurumlarını lağvetmek;
-Halk
mahkemeleri kurmak ve ülkede bulunan tüm CIA ajanlarını ve işkenceden,
dayaktan, ölüm mangalarının saldırılarından sorumlu tüm polis memurlarını infaz
etmek;
-Ülkedeki
Amerikalıları sınır dışı etmek ve şirket, banka, toprak dâhil tüm
mülkiyetlerine el koymak;
-Kuzey
Amerikalılarla işbirliği yapan ve devrime karşı duran tüm yerli özel şirketlere
el koymak;
-Finans,
dış ticaret, madenler, iletişim ve temel hizmetler üzerinde devlet tekeli
kurmak;
-Büyük
çiftlik ve plantasyon sahiplerinin topraklarına el koymak ve onların toprak
tekeline son vermek, toprağı işleyen çiftçilere arazilerin tapularını vermek,
köylüler üzerindeki tüm sömürüyü sona erdirmek ve onlara karşı işlenen suçları
cezalandırmak;
-Büyük
kapitalistlerin ve halkı sömürenlerin yasadışı servetlerine el koymak;
-Yolsuzluğu
bertaraf etmek;
-İşçilere,
kadınlara, erkeklere tam istihdam güvencesi sağlamak, işsizliği ve eksik
istihdamı ortadan kaldırmak ve “herkesten yeteneği kadar, herkese emeği kadar”
ilkesini hayata geçirmek;
-Mevcut
kira yasalarını lağvetmek. Bütün kira sözleşmelerini geçersiz kılmak ve
kiracıların çıkarlarını gözetmek için kiraları düşürmek. Herkesin kendi evine
sahip olabilmesi için maddi koşulları yaratmak;
-Brezilya
eğitiminin halkımızın özgürlüğü ve bağımsız gelişimlerinin ihtiyaçlarını
karşılamasını sağlamak için eğitim sistemini yeniden şekillendirmek, USAID ile
Brezilya Eğitim Bakanlığı arasındaki anlaşmaları iptal etmek ve Kuzey Amerika
müdahaleciliğinin tüm diğer izlerini silmek;
-Bilimsel
araştırmaları genişletmek ve derinleştirmek; ve
-Bağımsız
olabilmek ve azgelişmiş diğer ulusların sömürgeciliğe karşı savaşını
destekleyebilmek için Brezilya’yı ABD dış politikasının uydu devleti hâlinden
çıkarmak.
Igor Felippe Santos
4
Kasım 2017
Kaynak
Ayrıca
bkz.: Çağrı
Dipnotlar:
[1] Estado Novo [Yeni Devlet]: Brezilya’da Getúlio Vargas liderliğinde
10 Kasım 1937’den 31 Ocak 1946’ya dek sürdürülen milliyetçi, anti-komünist,
otoriter bir rejim.
[2]
Habeas corpus: Gelenek hukukunda, bir mahkeme ya da yargıçça çıkarılan
ve gönderildiği kişi ya da kurumdan gözaltında tuttuğu kişiyi belirli bir
mahkeme önünde fiziken hazır bulundurmasını isteyen yazılı ve yargısal emir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder