Siz
burjuva bireycilere şunu söylemek lazım: mutlak hürriyet, riyakârlıktan başka
bir şey değildir.
İşçi
kitlelerinin sefalet koşullarında inim inim inledikleri, bir avuç zenginin ise
asalaklar gibi yaşadığı, paranın iktidarı üzerine kurulu bir toplumda geçerli
ve gerçek bir hürriyet olamaz.
Siz
sayın yazar, romanlarınızı pornografiyle birlikte sunmanızı talep eden burjuva
okur kitlesiyle ilişkinizde, o burjuva yayıncınızla münasebetinizde, hür
müsünüz? Siz sayın ressam, kutsal saydığınız manzara resimlerinize
iliştirdiğiniz fahişe çizimlerinizle hür olduğunuzu mu sanıyorsunuz?
Bu
“mutlak hürriyet”, burjuvaziye, en iyi hâliyle, anarşistlere ait bir ifadedir.
(Bir dünya görüşü olarak anarşizm, burjuva felsefesinin tersyüz edilmiş hâlidir.)
Bir
insan, hem toplumun içinde yaşayıp hem de toplumdan azade olamaz. Burjuva
yazarın, ressamın veya oyuncunun o riya yüklü hürriyetini para keselerine,
rüşvete ve fuhşa bağımlılık perdeler.
Biz
sosyalistlerse sınıf dışı bir yazına ve sanata ulaşmak değil, riyakâr bir
üslupla hür olduğunu söyleyen, gerçekte zincirleri burjuvazinin elinde olan bu
yazının karşısına aleni bir biçimde proletaryaya bağlı olan, gerçekten hür bir
yazını çıkartmak amacıyla, bu riyayı açığa vurur, tüm sahte etiketleri söküp
atarız.
Bu,
hür bir yazın olacaktır, çünkü sosyalizm denilen fikir ve emekçi halkla kurulan
duygudaşlık, açgözlülüğe ve kariyerizme düşmanlık, işçi sınıfının yeni güçler
kazanmasını sağlayacaktır. Bu, hür bir yazın olacaktır, çünkü o, damarlarında
kan yerine eroin dolaşan, yağ bağlamış, soysuzlaşmış varlığının kahrını çeken,
canından usanmış “üstteki on bin”e değil, ülkesinin gülistanı olarak
milyonlarca işçiye, o ülkenin kudretine ve geleceğine hizmet edecektir. Bu
yazın hür olacaktır, çünkü sosyalist proletaryanın tecrübesi ve canlı emeği ile
insanlığın geliştirdiği devrimci fikre yeni kelimeler katacak, geçmişin
bıraktığı tecrübeyle (sosyalizmin ilkel, ütopik biçimlerinin gelişip bilimsel
sosyalizmle birlikte kemale erdiği süreçle) bugünün tecrübesi (işçi yoldaşların
bugünde verdikleri mücadele) arasında kesintisiz bir ilişki kuracaktır.
O
hâlde işbaşına, yoldaşlar!
Yeni
ve zor bir görevle karşı karşıyayız. Bu yeni ve güzel görev dâhilinde sosyal
demokrat işçi hareketiyle kopmaz bağlar kuran, kapsamlı, çok farklı biçimleri
ve türleri kucaklayan bir yazın faaliyetini örgütleyeceğiz.
Sosyal
demokrat hareketin üreteceği tüm yazın, parti yazını olmalıdır. Her gazete, her
dergi, her yayınevi vb. çalışmalarını derhal yeniden örgütlemeli, şu veya bu
biçimde, partiye ait bir örgütle bütünleşebileceği bir seviyeye gelmelidir.
Ancak o vakit “sosyal demokrat” yazın, bu ismi hak edebilir, ancak o vakit
görevini yerine getirebilir, burjuva toplumun genel çerçevesine mecbur olduğu
koşullarda bile burjuva köleliğin zincirlerini kırıp gerçek manada ilerleme
kaydetmiş, her yönüyle devrimci olan sınıfın hareketiyle birleşebilir.
V. I. Lenin
13 Kasım 1905
[Kaynak:
Collected Works, Progress Publishers, 4. Baskı, 1978, s. 48-49.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder