“Ülkedeki herkesi öldürmek zorunda kalsam da Nikaragua’ya
huzur getireceğim.”
[Nikaragua
Diktatörü Anastasio Somoza Garcia[*]]
Amerikan
beslemesi Somozalar, kırk yıldan fazla bir süredir Nikaragua’yı diktatörlükle
yönetmekte ve Nikaragua, emperyalist şirketler ile onlara bağlı işbirlikçilerin
her geçen gün artan sömürüsüne kurban gitmekteydi. Yeni sömürge faşizminin
tipik bir örneği olan Nikaragua’da parlamenter seçimler ve başkanlık seçimleri
göstermelik bir şekilde varlığını devam ettiriyordu. Başkan, doğrudan kongre
yoluyla veya periyodik seçimlerle belirleniyordu ama 1936’da başkanlığı elde
eden Somoza ailesi, 43 yıl boyunca aralıksız Nikaragua’yı yönetecekti.
Parlamento, Somoza’ya bağlı Milliyetçi Liberal Parti ve Muhafazakâr Parti
arasındaki ittifakla yönetilecek, parlamentodaki düzen muhalefeti ise Liberal
Parti ve Hristiyan Toplumsal Partisi olacaktı. Yeni sömürgeci iktidar, böylece
Somoza taraftarları ve muhafazakârların ortaklaşa yürütmesiyle sürekliliğini
pekiştiriyor, göstermelik demokratik işleyiş, oligarşinin toplum üzerindeki
hegemonyasının aracı oluyor, diğer yandan ise düzene en ufak muhalefet
gösterenler, katliamlar ve tutuklamalarla yok edilmek isteniyordu.
19
Temmuz 1961’de Carlos Fonseca, Amador Silvio Mayorga ve Tomas Borge
önderliğindeki devrimciler tarafından Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN)
kuruldu. Örgüt ismini ABD işgaline karşı yiğitçe direnen ve Somozalar
tarafından tuzağa düşürülerek katledilen General Augusto Sandino’dan
(1895-1934) almıştır. Dünya’nın onları bildiği isimle “Sandinistalar” 1961’de
kurulduğunda mücadelenin, SBKP çizgisindeki reformist ve barışçıl yollarla
mücadele stratejisinin yeni sömürge ülkelerde uygulanmasının ve başarıya
ulaşmasının mümkün olmadığı tespitini yaparak silahlı mücadele ve Castro’nun
Fokocu taktiklerini benimsedi. İlk yıllarında üyelerinin çoğu aydın ve
öğrenciler arasından çıkmış Marksist bir gerilla örgütüydü. Sandinistalar
mücadeleye, kırsal alanda silahlı mücadele veren bir gerilla örgütü olarak
başlamıştı.
Süreç
içerisinde köylülüğün belirli kesimleri içinde, özellikle de büyük oranda
mevsimlik işçilikle geçinen yoksullar arasında kısmi destek buldular. Ancak
FSLN 1967’de Pancasan Dağları’nda uğradığı büyük yenilgi sonrası Küba
devriminden esinlenen Fokocu taktiklerini değiştirmek zorunda kaldı. Bu
yenilgiden sonra FSLN, örgütlenme alanını mahallelere, üniversitelere ve
fabrikalara doğru genişletmeye yönelik hamleler yapmaya başladı. Bu dönemde
Sandinistalar, örgütlü işçiler ya da mahallelerde çok az destek elde edebildi.
Kazanımları daha çok üniversitelerde öğrencilerle sınırlı kaldı. FSLN, taktik
bir ittifak kurmak ve bazı Katolik papazların desteğini almak üzere az sayıda
“ilerici” din adamıyla da temas kurmaya çalıştı.
1970’e
gelindiğinde FSLN “sessizlik içinde kuvvet birikimi” olarak adlandırdığı
dönemde tüm enerjisini örgütlenme ve ideolojik birlik üzerine harcıyordu.
1974’te, köylü kökenli bir Sandinista lideri, ülkenin kuzey-orta kesiminde bir
köylü gerilla birliği kurduğunda köylüleri örgütlemekte bir miktar başarı
gösterdi. Ancak FSLN’nin kırsal bölgelerdeki örgütlenme çalışmaları bir kez
daha, gerilla örgütünün köylülük içinde yaygın bir zemin elde etmesine engel
olmak isteyen devletin sürekli saldırısıyla karşı karşıya kaldı.
Aldığı
desteği harekete geçirmek çabalarına karşın Sandinistalar, 1974’ün sonunda
halen yüzden az üyesi ve ülke gündemini etkilemeye yetmeyen toplumsallığıyla
yalnızca bir “öncü” örgüttü. 1974’e kadar FSLN’nin hem kırdaki hem de kentteki
gerilla faaliyetleri büyük ölçüde başarısızlıkla sonuçlandı. Örgüt, ne
kentlerdeki emekçileri ne de kırsalda köylüleri harekete geçirebildi, gerilla
eylemlerinde bozguna uğradı ve önemli kayıplar vermesine yol açan saldırıları
doğrudan kendi üzerine çekti. Aynı süreçte oligarşinin iç çelişkileri iyiden
iyiye ortaya çıkmaya başlamıştı. Devlet aygıtlarını kendi ekonomik gücünü
genişletmek için kullanan Somoza ailesiyle diğer aileler ve sermaye
sahiplerinin arasında ipler iyice gerildi. Bu durum, oligarşi içi dengelerin
bozulmasına sebep olacak boyutta bir sorundu. Nikaragua oligarşisi,
Somozalar’ın bu hamleleri sonrası oluşan siyasal krize bir çözüm yolu arıyordu.
Çelişkilerin açığa çıktığı durumda örgütlü ve disiplinli bir müdahale ile
oligarşiye büyük bir darbe vurulabilirdi.
Bu
tarihsel fırsatın ışığında FSLN sessizliğini bozdu ve başlattığı iki eylem ülke
çapında ses getirdi. Birincisi Nikaragua tarihindeki en büyük açlık greviydi.
Aralık 1973’te, aralarında Daniel Ortega’nın da bulunduğu sekiz devrimci tutsak
bir dizi talep doğrultusunda açlık grevine başladı. Uzunca sayılabilecek bir
aradan sonra sessizliğini bozan FLSN, 1974 sonunda her geçen gün derinleşen
siyasal krizi daha da derinleştirecek ve uluslararası düzeyde “Sandinista”
adını duyuracak bir silahlı eyleme imza attı.
Sandinist
Devriminin Köşe Taşı: 27 Aralık 1974
27
Aralık 1974 günü kahramanca bir baskınla Sandinist savaşçılar, Nikaragua Tarım
Bakanı’nın ABD büyükelçisi için köşkünde verdiği kutlama partisini işgal ederek
bazı siyasetçileri ve Somoza ailesinin yakın dostlarını rehin aldılar. Diktatör
Somoza, rehineleri kurtarmak için 2 milyon ABD doları fidye ödemenin yanı sıra
bazı devrimci tutsaklarını salıvermeyi ve savaşçıların bildirilerini ülkenin
tüm medya organlarında yayımlatmayı kabul etti. Bu eylemler Sandinistlere büyük
halk desteği kazandırdı.
1976
yılında FSLN’nin kurucu önderi Carlos Fonseca katledildi. Devamında oligarşinin
başlattığı kontrgerilla harekâtlarında başka bir lider, Eduardo Contreras da
katledildi. Bu cinayetlerin ardından FSLN, içindeki ideolojik dağınıklık iyice
ortaya çıktı. Örgüt birbirinden bağımsız olarak devam eden üç eğilime bölündü:
Kırsalı esas alan “uzun erimli halk savaşı” eğilimi, silahlı eylemlere karşı
çıkıp sadece kitlesel mücadeleyi savunan “proleter grubu” ve oligarşiye karşı
her alanda saldırıya geçmeyi savunan Uruguay’daki Tupamarolar çizgisinde
“Tercerista” grubu. Bu üç eğilim arasından öne çıkıp, 1977’de büyük halk
desteğine sahip olan grup FSLN Tercerista olacaktı. Oligarşinin iç
çelişkilerini iyi tahlil ederek kentlerde eylemlerine hız veren FSLN Tercerista,
siyasal krizi derinleştirmeyi başarmıştı. 1978 Temmuz ayında siyasal şiddet
içerikli eylemler oligarşinin gücünü kırdı. Yoksul mahalleler ayaklandı ve
diktatör Somoza’ya bağlı güçlerin karargâhları Sandinistalar tarafından
bombalandı. 22 Temmuz 1978’de Ulusal Saray ele geçirildi ve Somoza’ya bağlı
birçok milletvekili, bakan rehin alındı. Rehineler, FSLN kurucularından Tomas
Borge ve seksen iki FSLN kadrosunun serbest bırakılması ve bir basın
bildirisinin yayınlanması karşılığında serbest bırakıldı.
Somoza
artık neredeyse yalnızdı. ABD’den başka destekleyeni kalmamıştı. Oligarşi içi
çelişkiler iyice şiddetlenmiş, burjuva muhalefet doğrudan Somoza’yı hedef alan
kampanyalar başlatmıştı. Somoza ise burjuva muhalefetin liderlerinden La Prensa
editörü Chamorro başta olmak üzere çeşitli isimleri suikastla öldürttü ve en
basit demokratik eylemleri bile acımasızca, zor yoluyla bastırdı. Saldırılar ve
yoğunlaşan ekonomik kriz halkın diktatör Somoza’ya olan nefretini arttırdı.
1979
yılına gelindiğinde siyasal şiddet yaygınlaşmış, ülkenin her yerinde oligarşi
ve halk güçleri arasında çatışmalar patlak vermişti. 79’un Mart ayında,
Tercerista’nın çağrısıyla FSLN’nin üç eğilimi bir birleşme anlaşması imzaladı.
Birleşen Sandinistler, tüm muhalefet kesimlerinde büyük heyecan uyandırdı. İşçi
sendikaları greve başladı ve burjuva muhalefete bağlı birçok işveren de bu
greve destek verdi. Sıkıyönetim ve Ulusal Muhafızlar’ın saldırıları sonuç
vermedi. FSLN savaşçılarının tek tek kentleri ele geçirmesinin ardından 17
Temmuz 1979’a kadar dayanabilen Somoza Rejimi ve Ulusal Muhafızlar’ın
komutanları ülkenin tüm servetini çalarak kaçtı. Somoza’nın kuklası Amerikancı
Francisco Urcuyo başkanlığa vekâlet ediyordu ve Sandinistalar’dan barış talep etti.
Urcuyo’nun hükümeti sadece 24 saat sürdü ve ardından o da Nikaragua’yı terk
etti. Sonunda, Ulusal Muhafızlar’ın tüm üyeleri Sandinist devrimcilere teslim
oldu. İktidara yürüyen Sandinistler’in sosyalist ve ulusal hedeflerini
gerçekleştirmek için yeni bir serüveni başlıyor, Nikaragua’nın tarihi yeniden
yazılıyordu. Böylece 43 yıllık diktatör Somoza ailesi ve kümelenmiş oligarşi
yıkılıyor, Orta Amerika’nın en büyük ülkesi Nikaragua’da Amerikan emperyalizmi
kaybediyordu.
Somoza
Debayle’nin Sonu
17
Temmuz 1979’da Nikaragua’yı terk ettiğinde, diktatör Anastasio Somoza Debayle
iki ayda 30.000 ölü, 500.000 evsiz, 150.000 mülteci, milyar dolarlık borcu ile
iflas etmiş bir ülkeyi geride bırakmıştı. Sandinistler’in yeniden kurması
gereken bir ülke vardı…
Somoza
ilk olarak, ABD’ye kaçmak istedi ancak Amerikan emperyalizmi, II. diktatör
Anastasio Somoza’yı bir beceriksiz olarak görüyordu. Zaten henüz Nikaragua’yı
terk etmeden önce ABD desteğini kesmişti ve Somoza’nın sığınma talebini
reddetti. Bunun üzerine kısa süre ortadan kaybolan Somoza, aylar sonra
Uruguay’da ortaya çıktı. Yanında kaçan Ulusal Muhafızlar’dan bir güvenlik ekibi
kuran devrik diktatör, her yere korumalarıyla gidiyordu. Kaçışından 1 yıl 2 ay
sonra 17 Eylül 1980’de Arjantin merkezli Devrimci Halk Ordusu’ndan (ERP) birkaç
devrimcinin planlayıp, uyguladığı başarılı bir operasyonla cezalandırıldı.
Amerika’nın kullanıp attığı devrik diktatör Somoza, Asuncion şehrinde, bir
cadde ortasında lüks aracının içinde, onlarca koruması etraftayken birkaç kararlı
şehir gerillası tarafından dünyanın gözü önünde öldürüldü.
Sonuç
Yerine
Sandinistler’in
bu başarılı devriminden çıkarılacak birçok sonuç var. En önemlisi devrimcilerin
oligarşi içi çelişkilerden yararlanırken en zorlu zamanlarında bile oligarşinin
herhangi bir tarafının veya burjuva muhalefetin ardına yedeklenmemesi, Sandinist
devrimin mücadele sürecinin başlangıcından zaferine kadarki en önemli öğretisi
budur.
Enes Furkan
3
Ocak 2020
Dipnot:
[*] Anastasio Somoza Garcia: Amerikan destekli sağcı diktatör. Anastasio
Somoza Debayle’nin babası. Sandino suikastının azmettiricisi. 21 Eylül 1956
yılında genç muhalif şair Rigoberto López Pérez tarafından bir akşam yemeğinde
vuruldu, ağır yaralandı ve birkaç gün sonra öldü. López Pérez ise diktatörün
korumaları tarafından vuruldu. Anastasio Somoza Garcia’nın ölümünden sonra
yerine oğulları geçti.
Kaynaklar:
Henri Weber. Nikaragua Sandinist Devrimi. Belge Yayınları, 1991.
Wendy
Jarquin, “Un operativo historico: cuando un comando guerrillero argentino
ajusticio a Somoza”, 17 Eylül 2018, Barricada.
İlker
Avcı, “Yeni Sömürgelerde Seçimlerin İşlevi”, 1 Haziran 2018, Kesintisiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder