Pages

03 Temmuz 2020

Emory Douglas Söyleşisi


Tüm zamanların en önemli Siyah Güç sanatçısı, öncü isim Emory Douglas’la konuşuyoruz. Eski yoldaşımıza ve dostumuza son süreci soruyoruz.

Yoldaş Emory, Siyah Sanat Hareketi’nin önemli ismi. Kara Panter Partisi’nin önde gelen liderlerinden. Sanatı, partinin aldığı konumların devrimci bir yoldan aktarılmasında epey bir ağırlığa sahip. En fazla bilinen eseri ise polise "domuz" dediği çalışması.

Sömürgeci devletin silâhlı faşistleri olarak polislere “domuz” denmesi eski mevzu, ama KPP’nin gazetesinde ve afişlerinde kendisine yer bulan sanatı, bu kavramı ülke ve dünya genelinde daha da popüler hâle getirdi: Evet, polisler domuzdur!

Kara Panter Partisi gazetesi, partinin savunduğu görüşleri, amaçlarını ve analizlerini kitlelere aktardığı en önemli araçtı. Gazete, yüz binin üzerinde dağıtılıyordu.

Bugün siyahlar arasında militanlık düzeyi yeniden yükseliyor, hareket tüm artı ve eksileriyle ilerleme kaydediyor, ama öte yandan elimizde sosyal medya olmasına karşın, eğitim, örgütlenme ve liderlik konusunda KPP gazetesi kadar işlevli olabilecek organlara hâlen daha sahip değiliz.

İnternetten önce Black Panther [“Kara Panter”] gazetesine kapsamlı “halka hizmet” programları eşlik ediyordu ve programlar, sosyalist, devrimci siyah güç isyanı için kitle tabanının oluşturulmasına katkıda bulunuyordu.

KPP gazetesinin ön yüzünde, ABD’de panterlerin verdikleri mücadeleyle ilişkili hususlara yer veriliyor, kapağa her daim anti-emperyalizm, sosyalizm üzerine kurulu yazılar taşınıyordu. Örneğin bu kapakta karşımıza Kore, Vietnam, Çin, Kim, Ho ve Mao çıkıyor.

Emory’yle yaptığımız sohbete dönelim:

Emory, Mao’nun sözünü anımsatıyor ve George Floyd’un öldürülmesinin “bozkırı tutuşturacak kıvılcım” olduğunu söylüyor.

“Polis daha önce de insanlarımızı katletti, militan toplumumuz, Freddie Gray olayına da, Baltimore, Ferguson gibi yerlerde yaşanan cinayetlere de, Eric Garner’ın katline de tepki gösterdi. Bu hareketler, ayaklanmayı besleyen gelişmeler üzerinden inşa edilmişti.

Bugün isyanı meydana getiren koşullar arasında asıl öne çıkan husus, ırkçı polis zulmü, ama bir yandan da salgınla birlikte açığa çıkan ve artan yoksulluğu da anmak lazım. Salgın, yaşadığımız zulmü yoğunlaştırdı ve hepimiz, patlamaya hazır bir bombaya dönüştük.”

Emory Douglas’ın şu izahatına katılmamak mümkün değil: “İsyan, tüm dünyaya ayaklanmanın yolunu gösterdi.” Emory bu yaşananı “isyan” olarak tanımlıyor, ama bizim “Siyah Ayaklanması” tabirine de olumlu yaklaşıyor ve bu yaşananı “Siyah Devrim sürecinin başlangıcı” olarak tarif ediyor.

Emory Douglas, ayaklanma sürecinde yaşanan, şiddetle alakalı tartışmalar konusunda ise şunu söylüyor:

“Şiddet, ABD’nin başını çektiği emperyalist sistem bağlamında ele alınmalı, dünyada en fazla şiddeti bu sistem üretiyor. Dolayısıyla ondan şiddet konusunda bir şeyler öğrenilmiş olması gayet doğal!

Barışçıl ve barışçıl olmayan mücadele araçları konusunda her zaman bir tartışma olmuştur. Gelgelelim mücadele, kurtuluş yolunda eldeki tüm araçları devreye sokabilmelidir.”

Emory Douglas, en büyük devrimci sanatçılardan biridir ve estetik, yani imgelem yoluyla temsil edildiği biçimiyle, tüm kültürel, politik, kimliksel ortam konusunda muazzam bir anlayışa sahiptir. Devrimci kültür yoksa halkın devrimci hareketi de olamaz.

Bu bağlamda Douglas şunu söylüyor:

“Hiphop kuşağı, kendi devrimci estetiğini geliştirmeli. Biz KPP’de iken kendi estetiğimizi geliştirdik, bu yönde kendi mücadelemizi verdik. Bugünün gençleri de kendi devrimci kültürünü oluşturabilmeli.”

Kültürümüzde sömürgeci fikirlerin yayılması konusunda ise şunu söylüyor:

“Aynı gençliğin kendi müzikleri üzerinden kapitalist materyalizme maruz kalmaları gerçekten utanç verici, gençlerin kendi kurtuluş kültürünü tarif etmeleri gerek.

Siyah Kurtuluş Hareketi gibi devrimci halk teşkilâtlarıyla çalıştım, gençlerle parti faaliyetleri üzerinden ilişki kurdum, sanat çalışmalarıma gençler her zaman yakından ilgi gösterdiler.”

Sohbetin sonunda Emory Douglas şunu söylüyor:

“Bizim deneyimimizden bir şeyler öğrensinler ve bu deneyimleri kendi kurtuluş mücadelelerine tatbik etsinler diye Kara Panter Partisi’ndeki deneyimimizi genç kuşaklarla paylaşıyorum.”

Ta 2008’de Malcolm X Hareketi Emory Douglas’ı bir etkinlikte ağırlamış, Kara Panter Partisi’nin liderlerinden biri, ilk kez Londra’da halk önüne çıkmıştır.

Şiddet Dışı Öğrenci Koordinasyon Komitesi ve Kara Panter Partisi’nin eski liderleriyle birlikte çalışan bir hareket olarak Malcolm X Hareketi’nin amacı, bu liderlerin mirasını ve verdiği dersleri aktarmak ve mücadelemizi keskinleştirmektir. Biz, bu köprüleri kurmayı amaçlıyoruz. Ayaklanma yolunda halkımızı bilgilendirmenin en önemli yolu bu.

Malcolm X Hareketi
8 Haziran 2020
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder