Tahmin
edileceği üzere, Bernie Sanders (bir kez daha) Demokrat Parti’nin başkan
adaylığı yarışından çekildi ve böylelikle merkez sağcı adaya (bir kez daha)
onay vermiş oldu. Peki neden? Çünkü Bernie hep böyle biriydi.
Daha
önce de Demokrat Parti içerisinde yerleşimci sol popülist isimlerin faaliyet
yürüttüğüne şahit olmuştuk. Bu kişiler, her daim parti içindeki sağcıların
baskısı altında hareket ederler, çünkü Demokrat Parti sağcı bir partidir.
Bernie,
tam da kendisinden bekleneni yaptı. Muhtemelen yakında da mezara gömülüp
üzerine toprak atılır. Burada asıl devrimci hareket içerisinde yer alan ve bizi
kulağımızdan tutup sağa doğru çekiştiren oportünistler eleştirilmeli. Bunların
o güzel hayalleri suya düştüğü vakit sürüne sürüne yanımıza geliyorlar ve bizim
kendilerini bağrımıza basmamızı istiyorlar. Artık yeter!
Zerre
sonuç üretmeyen bir seçim sürecine vakit, kâğıt, para, insanî güç ve benzeri
kaynaklar kaçıncı kez harcandı, bu yolda heba edildi. Bir düşünün, o
milyonlarca dolar, kısıtlı bütçelerle faaliyet yürütmek zorunda olan,
sömürgeleştirilmiş halkın gerçek devrimcilerinin ellerine teslim edilseydi
neler olurdu! Bir düşünün, Bernie’nin harekete geçirdiği teşkilât, gerçekten
önemli olan meseleler düzleminde işçi sınıfı ve sömürge topluluklar içinde
çalışabilseydi, neler olurdu! Onca kaynak, bu tür işlere değil de parti inşası
için teksif edilseydi, neler olabileceğini bir hayal edin. Aylarını Bernie için
harcamış, bugün de gerçek devrimci hareket içinde mevki peşinde koşanların
tasfiye edilmesi gerekiyor. Çünkü bu rezilliğin bir kez daha tekrarlanmaması
şart.
Komünist
olduğunu iddia edenler, bu yanlışa neden düşüyorlar?
Sömürge
halk, Bernie’yi size anlatmıştı aslında. Onun gibileri daha önce de gördük,
hepsi de bir süre sonra rezil birine dönüşmüştü.[1] Bunlar seçilse tek tek
hepimizin kıçından şırıngayla kan çeker. Kaybetseler hemen koşup kendi gibi
olanların yanına hizalanırlar. Bu bok çukuruna dönüşmüş ülkede elimizdeki her
şeyin şiddet veya şiddet tehdidiyle yüzleşerek kazandığımızı hepimiz biliyoruz.
Ama
nasıl oluyorsa Marx, Lenin okuyan ve kendilerini bu devrimci isimlerin
öğrencisi addeden insanlar, burjuva seçimleriyle meşgul olmaya devam ediyorlar.
Şimdi
de seçim sürecine dâhil olup zaman ve kaynakları heba etmek için “üçüncü
partiler”e çağrılar yapıyorlar. Neden yapıyorlar bu çağrıları? Çünkü ABD’de
aday olacak solcu isimlerin kendilerinden ibaret olduklarını biliyorlar.
Gerçekçi olalım: üçüncü partilerden gelen bu adayların iktidar koltuğuna
oturması mümkün değil.
Bir
kamyona binmişsiniz ama ölü taklidi yapıyorsunuz. “Mesajımızı halka iletelim”
diyorsunuz ama attığınız taş tek bir ördeği ürkütmüyor. Oysa halk kendisine
zulmedeni, ne yapması gerektiğini zaten biliyor.
Asıl
lazım gelen, gerekli komünist tepkiyi örgütleyebilecek bir komünist öncü. Bu
tepki silâhlı mücadeleyi ifade ediyor. Sandıktan komünizm çıkmaz. Dilinizde ne
olursa olsun sandıkta bir şey bulamazsınız. Vaktinizi heba ediyorsunuz. Bu
ahmakça çizgiyi gerçek ve ilkeli devrimcilere dayatmaya çalışıyorsunuz ama
ileride başlarınızı duvarlara vuracağınızı bilmiyorsunuz.
Kitlelerin
de bu saçmalıklara ayıracak vakti yok. Kendinizi ve oluşumunuzu allayıp
pulluyorsunuz. Artık buraya kadar. Kökünüzde kibir var.
Assata
Shakur’u okuyup onun sözlerini alıntılıyorsunuz, sonra kalkıp onurlu işçilerin
kapısını çalıyor, Yeşil Parti için insanlardan oy istiyorsunuz. Du Bois’in
kitaplarını okuyorsunuz, sonra gidip Bernie için milletin kapısını
çalıyorsunuz. Siyahlar bu pratiğinizle ilgili sayısız eleştiri kalem aldı ama
tabii ki her şeyi hepimizden daha iyi biliyorsunuz. Ama yaptıklarınızın
sonucunu gördünüz. Sonuçta biz haklı çıktık. 2016’da olduğu gibi 2020’de de
haklı olan biziz.
Neden?
Çünkü biz tüm bu pisliği bir kez daha gördük. Beş yüz yıldır bu pisliğin
içindeyiz. Altmışlara kadar bize oy kullandırtmıyorlardı. Oy kullandık, her şey
daha da kötüye gitti. Mahallelerimiz uyuşturucu deposu, okullarımız çöküyor,
her yer çöplüğe dönmüş. Detroit’te devrimci sendika hareketinin kontrolünde
olan fabrikalar bir bir kapandı, kepenk indirdi. Hepimiz hapishanelere
tıkıldık. Şimdi de bu salgın ağır bir darbe indirdi. Sonuçta biz, “vazgeçilmez”
(daha doğrusu “tek kullanımlık”) işçileriz!
Geçen
markette çalışan bir kız kardeşim, eldiven, dezenfektan veya maske olmadan
çalıştığı için virüse yakalanıp öldü. En son eline 20 dolar biraz da bozukluk
geçmişti. O insanlara yardım etmek istemişti. Siyah otobüs şoförleri, Siyah
temizlik işçileri, Siyah hemşireler, bakım işçileri, market emekçileri, kamyon
şoförleri, gıda işleme işçileri… Örgütlensek, disiplinli hareket etsek, bir
olsak bu ülkeye diz çöktürebileceğimizin farkında mıyız?
Bunu
Bernie “hareket”i değil siyah ve melez işçiler yapacak. Dünya onlara miras. Bu
kurulacak yeni dünyayı paylaşmak istiyorsanız, aptallık etmeyip en kısa sürede
bir olmanın hayrınıza olduğunu görün.
Devrim
yoluna çıkan her şeyi yok eder, Bernie dövizleri ve o dövizleri taşıyanlar asla
istisna değildir.
Black Like Mao
16 Nisan 2020
Kaynak
Dipnot:
[1] Juan Cruz Ferre, “Second Time as Farce”, 10 Nisan 2020, LV.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder