Bill
Gates bir mülâkat verdi. Burada beyimiz, amaçlarını hiç çekinmeden ifşa ediyor.
Rosemary Frei, Gates’in planlarındaki Orwellci yönleri ayrıntısıyla ortaya
koyuyor.[1] Bu noktada bilhassa Gates’in şu yorumlarına bakılabilir:
“Covid-19 bayağı bulaşıcı
bir virüs. MERS ve SARS’tan daha bulaşıcı. Ama onlar kadar öldürücü değil. […]
Daha önce ekonominin başına hiç böyle şeyler gelmemişti. Ekonomiyi eski hâline
döndürmek ve para kazanmak mümkün, ama insanı ölünce geri getiremiyorsunuz. Bu
sebeple ekonomi düzleminde çekilmesi gereken acıyı çekeceğiz. Hastalığın ve
ölümün yol açtığı acıyı en alt seviyeye çekmek için bu büyük acıya
katlanacağız.”
Gates
insanları yanıltıyor. Covid-19’un MERS veya SARS kadar öldürücü olmadığını
söylerken, bu virüsün daha az ölüme sebep olduğunu söylemiş oluyor ama bu
noktada klinik semptomları ciddiye almıyor. “Daha bulaşıcı” olduğu ile ilgili
tespit, esasen bu virüsün daha kolay aktarıldığını söylüyor ki burada hastalık
semptomlarının varlığına veya yokluğuna dair bir şey söylenmiş olmuyor.
Dolayısıyla aslında kötü bir grip mevsiminde olduğumuza dair tespitler,
ekonomideki çöküşü meşrulaştırmak için kullanılıyor.[2]
Gates,
mülâkatta bir “biz”den bahsediyor ama bu “biz” tam olarak kimlerden oluşuyor,
belli değil. Gates, “ekonomik boyutta bu acıyı çekeceğiz” derken tabii ki
kendisi gibi milyarderleri kastetmiyor. Peki bu “biz” demesinden onun izolasyon
kararının altında imzası olanlardan biri olduğu sonucuna ulaşabilir miyiz?
Bugün
milyonlarca insanın hayatı mahvolmuş durumda. Binlerce küçük işletme, bu
süreçten sağ çıkamayacak. 2016 baharında medyada çıkan bir habere göre
Amerikalıların yüzde kırkı, acil bir durumda 400 doların çok altında bir
parayla yaşamak durumunda kalacak.[3] Bu izolasyon sürecinde düşük gelirli
insanlar, daha da kötü koşullarla yüzleşecek.
Teknoloji
dehası olarak Gates, ya bahsini ettiği çilenin ne düzeyde olduğunu görmüyor ya
da o çileyi asla önemsemiyor. Bu berbat durum sürdükçe herkesin sağlığı ciddi
bir biçimde etkilenecek.
Bu
izolasyon sürecinin virüsten daha fazla insanı öldürüp öldürmeyeceğini anlamak
için ayrıntılı araştırmalara gerek var. Ama kısa vadede şunu görmek mümkün:
kitleler kaygıyla, bunalımla daha fazla uğraşmak zorunda kalacak, alkolle
acılarından uzaklaşmak isteyecek, gerginlik daha fazla şiddete yol açacak, ruh
ve bedeni bir arada tutabilmek adına yapılan son hamle dâhilinde birçokları suç
işleyecek.
Mülâkatın
bir yerinde Gates bombayı patlatıyor: “İleride iyileşmiş olanlara ve aşı
yapılmış kişilere sertifika vermek zorunda kalacağız. Çünkü kimse, kontrolün
gerektiği şekilde yapılmadığı ülkelerin bulunduğu koşullarda, insanların
dünyayı dolaşmasını istemeyecek.”
Gates,
burada ne tür bir sertifikadan söz ediyor? Aklında olanı anlamak için geçen
Aralık ayında Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın hazırladığı rapora bakabiliriz.
MIT’de yapılmış ve vakıf tarafından fonlanmış olan araştırmanın raporunda
“kimlik dövmesi”nden söz ediliyor.[4] Kimlik, aşılarla birlikte enjekte
ediliyor ve gerektiğinde okunabiliyor. Kimlik dövmesine sahip olmayan kişi,
ölümcül bir virüsle yüzleşildiği noktada tehlikeli kabul ediliyor ve bu kişinin
hareket serbestiyeti kontrol altına alınıyor. Bu rapor herkesin dikkatini
çekmeli, zira gelen haberlere göre Gates, kendi çocuklarına aşı yapılmasına
izin vermemiş![5]
Alman
gazeteci Ernst Wolff, uluslararası finansa ve yol açtığı sonuçlara odaklanan
bir isim. 20 Mart 2020’de verdiği mülâkatta kıymetli tespitlerde bulunuyor.[6]
Aktardığına göre Dünya Sağlık Örgütü’nün para kaynakları ve üzerindeki kontrol
yetmişlerde değişmeye başlıyor. Örgüt’ün para kaynağı ve dizginleri tutan el
değişiyor. Bu süreçte ilâç endüstrisi ve özel vakıflar ulus devletlerin yerini
alıyor.
Son
süreçte Dünya Sağlık Örgütü, en büyük desteği Bill ve Melinda Gates Vakfı’ndan
alıyor. Örgüt içerisinde herkesten fazla güce sahip olan Gates, bu sayede Dünya
Sağlık Örgütü’nde devlet başkanına has bir statüye kavuşuyor. Bu durum, dünya
açısından önemli meseleler konusunda dünya liderlerinin tartıştığı G20 zirvesi
için de geçerli.[7]
Bir
de bu noktada 18 Ekim 2019’da Dünya Ekonomi Forumu ile Gates’in vakfının ev
sahipliği yaptığı “201 No’lu Etkinlik”ten söz etmek gerek. Burada ciddi bir
salgın durumunda ortaya çıkabilecek ekonomik ve toplumsal sonuçların ağırlığını
hafifletmek için özel ve kamu ortaklığı üzerinde duruluyor. Bu salgın
uygulaması, Covid19 salgınından ve izolasyon kararından dört ay önce
yapılıyor.[8]
Gates,
Covid-19’un diğer virüsler kadar öldürücü olmadığını söylüyor. Burada izolasyon
ve ekonomiyi durduran kararları şüpheyle karşılamamız gereken bir tespit
çıkıyor karşımıza. Muhalif epidemiyologların sesi, bu süreçte medya eliyle
susturuluyor.[9]
Bir
de Salgınlara Hazırlık İnovasyonları Koalisyonu’ndan söz etmek lazım. Gates’in
vakfı, bu kuruluşun hem yatırımcısı hem de ortağı. Misyonu ise “bulaşıcı
hastalıklara karşı aşı geliştirme sürecini teşvik edip hızlandırmak ve salgın
esnasında insanların bu aşılara ulaşmalarını sağlamak.”
Yaklaşık
yüz milyar dolarlık servete sahip olan Bill Gates, virüs salgınları ile ilgili
karar alma süreçlerinde hep en önde duruyor. Asıl ilgilendiği husus ise aşı
üretimi. Dünyada herkesin her yıl aşı olmayı kabul edeceği bir seviyeye
gelinmesini istiyor. Bu sayede ilâç endüstrisi, hem muazzam paralar kazanacak
hem de ömrünü iyice uzatacak.
Her
sene Covid-19 gibi dikkat çekici bir isim bulunuyor, yeni virüs salgınına
işaret ediliyor, gerçeğe dayansın ya da dayanmasın, ölüm istatistikleri
herkesin gözüne sokuluyor, böylece kitlelere ölüm korkusu aşılanıyor.
Belirli
durumlarda insanlık için aşı elbette ki zaruridir. Ama şunu da bilelim: Dünya
Sağlık Örgütü ne vakit konuşsa o BMGV'nin çıkarlarından gayrı bir şeyden söz
edemez.[10]
Bill Willers
15 Nisan 2020
Kaynak
Dipnotlar:
[1] Rosemary Frei, “Bill Gates”, 4 Nisan 2020, Guardian.
[2]
Kit Knightly, “Covid19 Death Figures”, 5 Nisan 2020, Guardian.
[3]
Ylan Q. Mui, “Shocking Number”, 25 Mayıs 2016, WP.
[4]
“Bill Gates”, 23 Aralık 2019, 21.
[5]
“Vaccinate”, 13 Mayıs 2019, US.
[6]
Ernst Wolff, “Collapse of System”, 30 Mart 2020, Youtube.
[7]
Natalie Huet ve Carmen Paun, “Most Powerful Doctor”, 15 Nisan 2017, Politico.
[8]
“Event201”, CHS.
[9]
“Coronavirus Panic”, 28 Mart 2020, Guardian.
[10]
“Politicize This Virus”, 8 Nisan 2020, RT.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder