Pages

17 Nisan 2020

BMGV


Bill Gates bir mülâkat verdi. Burada beyimiz, amaçlarını hiç çekinmeden ifşa ediyor. Rosemary Frei, Gates’in planlarındaki Orwellci yönleri ayrıntısıyla ortaya koyuyor.[1] Bu noktada bilhassa Gates’in şu yorumlarına bakılabilir:

“Covid-19 bayağı bulaşıcı bir virüs. MERS ve SARS’tan daha bulaşıcı. Ama onlar kadar öldürücü değil. […] Daha önce ekonominin başına hiç böyle şeyler gelmemişti. Ekonomiyi eski hâline döndürmek ve para kazanmak mümkün, ama insanı ölünce geri getiremiyorsunuz. Bu sebeple ekonomi düzleminde çekilmesi gereken acıyı çekeceğiz. Hastalığın ve ölümün yol açtığı acıyı en alt seviyeye çekmek için bu büyük acıya katlanacağız.”

Gates insanları yanıltıyor. Covid-19’un MERS veya SARS kadar öldürücü olmadığını söylerken, bu virüsün daha az ölüme sebep olduğunu söylemiş oluyor ama bu noktada klinik semptomları ciddiye almıyor. “Daha bulaşıcı” olduğu ile ilgili tespit, esasen bu virüsün daha kolay aktarıldığını söylüyor ki burada hastalık semptomlarının varlığına veya yokluğuna dair bir şey söylenmiş olmuyor. Dolayısıyla aslında kötü bir grip mevsiminde olduğumuza dair tespitler, ekonomideki çöküşü meşrulaştırmak için kullanılıyor.[2]

Gates, mülâkatta bir “biz”den bahsediyor ama bu “biz” tam olarak kimlerden oluşuyor, belli değil. Gates, “ekonomik boyutta bu acıyı çekeceğiz” derken tabii ki kendisi gibi milyarderleri kastetmiyor. Peki bu “biz” demesinden onun izolasyon kararının altında imzası olanlardan biri olduğu sonucuna ulaşabilir miyiz?

Bugün milyonlarca insanın hayatı mahvolmuş durumda. Binlerce küçük işletme, bu süreçten sağ çıkamayacak. 2016 baharında medyada çıkan bir habere göre Amerikalıların yüzde kırkı, acil bir durumda 400 doların çok altında bir parayla yaşamak durumunda kalacak.[3] Bu izolasyon sürecinde düşük gelirli insanlar, daha da kötü koşullarla yüzleşecek.

Teknoloji dehası olarak Gates, ya bahsini ettiği çilenin ne düzeyde olduğunu görmüyor ya da o çileyi asla önemsemiyor. Bu berbat durum sürdükçe herkesin sağlığı ciddi bir biçimde etkilenecek.

Bu izolasyon sürecinin virüsten daha fazla insanı öldürüp öldürmeyeceğini anlamak için ayrıntılı araştırmalara gerek var. Ama kısa vadede şunu görmek mümkün: kitleler kaygıyla, bunalımla daha fazla uğraşmak zorunda kalacak, alkolle acılarından uzaklaşmak isteyecek, gerginlik daha fazla şiddete yol açacak, ruh ve bedeni bir arada tutabilmek adına yapılan son hamle dâhilinde birçokları suç işleyecek.

Mülâkatın bir yerinde Gates bombayı patlatıyor: “İleride iyileşmiş olanlara ve aşı yapılmış kişilere sertifika vermek zorunda kalacağız. Çünkü kimse, kontrolün gerektiği şekilde yapılmadığı ülkelerin bulunduğu koşullarda, insanların dünyayı dolaşmasını istemeyecek.”

Gates, burada ne tür bir sertifikadan söz ediyor? Aklında olanı anlamak için geçen Aralık ayında Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın hazırladığı rapora bakabiliriz. MIT’de yapılmış ve vakıf tarafından fonlanmış olan araştırmanın raporunda “kimlik dövmesi”nden söz ediliyor.[4] Kimlik, aşılarla birlikte enjekte ediliyor ve gerektiğinde okunabiliyor. Kimlik dövmesine sahip olmayan kişi, ölümcül bir virüsle yüzleşildiği noktada tehlikeli kabul ediliyor ve bu kişinin hareket serbestiyeti kontrol altına alınıyor. Bu rapor herkesin dikkatini çekmeli, zira gelen haberlere göre Gates, kendi çocuklarına aşı yapılmasına izin vermemiş![5]

Alman gazeteci Ernst Wolff, uluslararası finansa ve yol açtığı sonuçlara odaklanan bir isim. 20 Mart 2020’de verdiği mülâkatta kıymetli tespitlerde bulunuyor.[6] Aktardığına göre Dünya Sağlık Örgütü’nün para kaynakları ve üzerindeki kontrol yetmişlerde değişmeye başlıyor. Örgüt’ün para kaynağı ve dizginleri tutan el değişiyor. Bu süreçte ilâç endüstrisi ve özel vakıflar ulus devletlerin yerini alıyor.

Son süreçte Dünya Sağlık Örgütü, en büyük desteği Bill ve Melinda Gates Vakfı’ndan alıyor. Örgüt içerisinde herkesten fazla güce sahip olan Gates, bu sayede Dünya Sağlık Örgütü’nde devlet başkanına has bir statüye kavuşuyor. Bu durum, dünya açısından önemli meseleler konusunda dünya liderlerinin tartıştığı G20 zirvesi için de geçerli.[7]

Bir de bu noktada 18 Ekim 2019’da Dünya Ekonomi Forumu ile Gates’in vakfının ev sahipliği yaptığı “201 No’lu Etkinlik”ten söz etmek gerek. Burada ciddi bir salgın durumunda ortaya çıkabilecek ekonomik ve toplumsal sonuçların ağırlığını hafifletmek için özel ve kamu ortaklığı üzerinde duruluyor. Bu salgın uygulaması, Covid19 salgınından ve izolasyon kararından dört ay önce yapılıyor.[8]

Gates, Covid-19’un diğer virüsler kadar öldürücü olmadığını söylüyor. Burada izolasyon ve ekonomiyi durduran kararları şüpheyle karşılamamız gereken bir tespit çıkıyor karşımıza. Muhalif epidemiyologların sesi, bu süreçte medya eliyle susturuluyor.[9]

Bir de Salgınlara Hazırlık İnovasyonları Koalisyonu’ndan söz etmek lazım. Gates’in vakfı, bu kuruluşun hem yatırımcısı hem de ortağı. Misyonu ise “bulaşıcı hastalıklara karşı aşı geliştirme sürecini teşvik edip hızlandırmak ve salgın esnasında insanların bu aşılara ulaşmalarını sağlamak.”

Yaklaşık yüz milyar dolarlık servete sahip olan Bill Gates, virüs salgınları ile ilgili karar alma süreçlerinde hep en önde duruyor. Asıl ilgilendiği husus ise aşı üretimi. Dünyada herkesin her yıl aşı olmayı kabul edeceği bir seviyeye gelinmesini istiyor. Bu sayede ilâç endüstrisi, hem muazzam paralar kazanacak hem de ömrünü iyice uzatacak.

Her sene Covid-19 gibi dikkat çekici bir isim bulunuyor, yeni virüs salgınına işaret ediliyor, gerçeğe dayansın ya da dayanmasın, ölüm istatistikleri herkesin gözüne sokuluyor, böylece kitlelere ölüm korkusu aşılanıyor.

Belirli durumlarda insanlık için aşı elbette ki zaruridir. Ama şunu da bilelim: Dünya Sağlık Örgütü ne vakit konuşsa o BMGV'nin çıkarlarından gayrı bir şeyden söz edemez.[10]

Bill Willers
15 Nisan 2020
Kaynak

Dipnotlar:
[1] Rosemary Frei, “Bill Gates”, 4 Nisan 2020, Guardian.

[2] Kit Knightly, “Covid19 Death Figures”, 5 Nisan 2020, Guardian.

[3] Ylan Q. Mui, “Shocking Number”, 25 Mayıs 2016, WP.

[4] “Bill Gates”, 23 Aralık 2019, 21.

[5] “Vaccinate”, 13 Mayıs 2019, US.

[6] Ernst Wolff, “Collapse of System”, 30 Mart 2020, Youtube.

[7] Natalie Huet ve Carmen Paun, “Most Powerful Doctor”, 15 Nisan 2017, Politico.

[8] “Event201”, CHS.

[9] “Coronavirus Panic”, 28 Mart 2020, Guardian.

[10] “Politicize This Virus”, 8 Nisan 2020, RT.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder